Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3811 E. 2024/6967 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz edilerek açılan tapu iptal ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1070 E., 2024/435 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/44 E., 2022/319 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı özetle; ..... oğlu ... ile murisi .....'ın baba bir anne farklı kardeş olduklarını, Diyarbakır ili, ..... ilçesinde .... köyü 375 parsel sayılı taşınmazın 1967 yılında yapılan kadastro çalışmalarında kök muris....adına da tescil edilmesi gerekirken, davalıların murisi.....oğlu ... adına tespit yapıldığını belirterek mirasen intikal eden hakka dayanarak tapu kaydının iptali ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ..., ..., ..., ..., duruşmalardaki beyanlarında, ... ve ... cevap dilekçelerinde ve duruşmlardaki beyanlarında özetle; davanın dayanaksız ve yersiz olduğunu belirterek reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin davalılar tarafından ileri sürülmemesine rağmen Mahkemece dikkate alındığını, davasında haklı olduğunu, bir kısım davalılar tarafından darp edildiğini, kulak zarının patlatıldığını, hakkını aramaya devam edeceğini belirterek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 30.04.1968 tarihinde kesinleştiği, davacının 18.02.2022 günü davayı açtığı, tutanağın kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçmiş olduğu, davacının iddiasının mülkiyete ilişkin olup tespit öncesi sebebe dayandığı, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; eksik araştırma ile kararın verildiğini, tapu kayıtlarının incelenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi,

3. Değerlendirme

1. Diyarbakır ili, .... ilçesi, .... köyü 375 parsel sayılı dava konusu taşınmazın 13.12.1967 tarihinde Mehmet Hacı oğlu ... adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 30.04.1968 tarihinde kesinleştiği ve tescil edildiği, eldeki davanın ... mirasçılarına karşı mirasen intikal eden hakka dayanarak tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.02.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacının adli yardım talebi Mahkemece kabul edilmiş olup harç yatırmadığından, aşağıda yazılı 2.107,80 TL temyiz başvuru harcı ile 427,60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.