Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3870 E. 2024/5088 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilmediği ve kimin adına tescil edileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davacının zilyetlikle iktisap koşullarını sağladığına dair tespiti, hukuka uygun bulunarak ve HUMK 428. maddesinde öngörülen bozma sebeplerinden herhangi birinin bulunmadığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/363 E., 2024/239 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan doğusu ..., kuzeyi ..., güneyi ...'a ait taşınmazlarla çevrili yaklaşım 3.000 m2'lik taşınmazın kadastro sırasında tescil harici bırakıldığını, ancak taşınmazın babası tarafından 45-50 yıldır kullanılmakta iken 1986 yılında kendisine hibe edildiğini, o tarihten beri de kendisinin zilyetliğinde olduğunu, bağ ve zeytinlik olarak kullanıldığını ileri sürerek adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.07.2015 tarihli ve 2014/396 E. 2015/532 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.03.2015 tarihli rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2.380,33 m2 taşınmazın davacı adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 264,53 m2'lik taşınmazın ise Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve vekalet ücretine hasren davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.05.2018 tarihli ve 2016/156 E. 2018/3411 K. sayılı kararıyla; Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yaygınlaştırılıp bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Kahramanmaraş 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2019 tarihli ve 2018/332 E. 2019/60 K. sayılı kararıyla; davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine, Hazinenin tescil talebinin kabulüyle 10.03.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2.380,33 m2 taşınmazın ve (B) harfi ile gösterilen 264,53 m2'lik taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.06.2021 tarihli ve 2019/2076 E. 2021/5010 K. sayılı kararıyla; "...hükme esas teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; çekişmeli taşınmaz bölümü yönünden Mahkemenin davanın reddine ve taşınmaz bölümünün Hazine adına tesciline ilişkin önceki hükmü, davacı tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olup kesinleşen hususların temyizen incelenmesi hukuken mümkün bulunmadığından ve son kararla da bu bölüm yönünden davacı aleyhine yeni bir hüküm de oluşturulmadığından, temyiz inceleme isteminin reddine. Hükme esas bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, davacı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı, dava dilekçesinde, taşınmazın babasına ait iken kendisine hibe edildiğini ileri sürerek dava açmış olup yerel bilirkişi ve tanıklar ise taşınmazın davacının dedesine ait iken babasına kaldığını, ondan da davacıya kaldığını belirttikleri halde, taşınmazın davacıya hangi hukuki yolla (taksim, satış, bağış vs) intikal ettiği sorulup saptanılmamış ve bu yolla davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış, taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı belirlenmemiş, bir arazinin niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu ve hava fotoğrafına ilişkin incelemenin jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi eliyle yaptırılması gerektiği halde orman mühendisi bilirkişi eliyle yapılan inceleme ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 07.06.2022 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 2.380,33 m2 taşınmazın davacı adına tesciline, (B) harfi ile gösterilen 264,53 m2'lik taşınmazın ise Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili; eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini, kabul kararı verilen (A) harfi ile gösterilen kısmın 1985 tarihli hava fotoğraflarında taşlık ve çalılık olduğunun görüldüğünü, 1999 yılı hava fotoğrafında da taşınmazın bir kısmının kullanıldığının anlaşıldığını, dolayısıyla zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluşmadığını, bilirkişi raporlarının çelişkili ve hüküm vermeye elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713/1. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

1.1970 yılında Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümü çalılık olarak tescil harici bırakılmıştır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.