"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2008/100 E., 2015/441 K.
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın bir kısım davacılar vekili, davacı ... , davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; çekişmeli taşınmazların yakın mirasbırakanları Hacı oğlu ...'dan intikal ettiğini ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş; yargılama sırasında dava konusu taşınmazların kamulaştırma işlemi ile DSİ Genel Müdürlüğüne kayden aktarılması üzerine 28.12.1990 tarihli dilekçe ile hisseleri oranında mülkiyetin tespiti ile kamulaştırma bedellerinin tazminat olarak ödenmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan dedeleri ...’dan kaldığını açıklamış; bir kısım ... mirasçıları ise bazı taşınmazların Nurettin’in annesi Emine’den kaldığını, kök muris ... ve evladı ... ile ilgisinin olmadığını, bazı taşınmazların ise satın alma ve zilyetlik nedeniyle mirasbırakanları adına tespit edildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.06.2006 tarih, 1985/440 Esas- 2006/308 Karar sayılı kararında;
a. Davacı ... ve ... tarafından açılan davaların açılmamış sayılmasına,
b.Davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 16 parsel yönünden davanın husumet yokluğundan, 206 parsel yönünden vergi kaydı ve satın alma nedeni ile davalı Nurettin adına kayıtlı olduğu ve terekeye dahil olduğu ispatlanamadığından, 61, 63, 64, 66, 68, 92, 147, 171, 251, 254, 259 parseller yönünden açılan davanın ise senetsizden tespit edildikleri ve mirasçılık ilişkisi ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine; muris Hacı bini ... adına tapu kayıtlarına istinaden ve taksimen davalı Nurettin adına tespit edilen 3, 44, 45, 52, 54, 142, 189 parsellere ilişkin davanın kabulü ile davacı ...’nin hesaplanan miras payı oranında mülkiyetinin tespitine; 36, 81, 82, 145, 162, 166, 174 parsellerin vergi kayıtlarına istinaden ve taksimen Nurettin adına tespit edildikleri davacı ...’nin vergi kaydına göre 1/9 hissesi bulunduğu gerekçesi ile bu parsellere ilişkin davanın kabulüne ve Nurettin payı üzerinden hesaplanan 4/36 hissenin mülkiyetinin davacı ...’ye ait olduğunun tespitine, yine vergi kaydına istinaden ve taksimen davalı ... adına tespit edilen 37, 83, 113, 165 parsellere ilişkin davanın kabulü ile Hasan’ın payı üzerinden hesaplanan 4/36 payın mülkiyetinin davacı ...’ye ait olduğunun tespitine, dava konusu 9 parsele ilişkin davanın kabulü ile yine tespite dayanak vergi kaydına göre 1/9 hissenin mülkiyetinin davacı ...’ye ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1.Mahkemenin yukarıda anılan kararının süresi içerisinde davalılar ..., ... ve bir kısım davalılar vekili ile davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından; hükmün redde ilişkin bölümü ile davanın kabul edilen kısım bakımından ise miras payının eksik hesaplandığı gerekçesi ile davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.11.2007 tarih, 2007/5568 Esas- 2007/6250 Karar sayılı ilamıyla; dava konusu 16 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmün onanmasına, kalan taşınmazlar yönünden dava konusu parsellerin kamulaştırma suretiyle tapuda DSİ adına tescil edildiği, davacı yanın iddiasını kanıtlandığı taktirde kamulaştırma bedeline ilişkin kısım için ayrıca talepte bulunabileceği, bu nedenle DSİ bakımından davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiği, işin esası yönünden ise doğru sonuca varılabilmesi için davalı yana savunmalarının ispatı için delillerini bildirmek üzere süre ve imkan tanınması, bildirildiği takdirde delillerinin toplanması, iddia ve savunma çerçevesinde taraf tanıkları yeniden dinlenerek dava konusu taşınmazların öncesi itibari ile kimden kaldığı, ortak mirasbırakandan kalan yerler olduğu takdirde usulüne uygun şekilde taksim edilip edilmedikleri, taksim edilmiş ise kime bırakıldıkları hususlarının ayrıntılı şekilde sorularak belirlenmesi, taşınmazların kök mirasbırakandan kaldığı belirlendiği takdirde ise kök murise ait mirasçılık belgelerindeki çelişkinin giderilmesi ve davacının miras payının buna göre tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
2. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile;
a. Tapu kaydı uyarınca kök muris adına kayıtlı bulunan dava konusu 3, 44, 45, 52, 54, 142 ve189 parseller ile vergi kaydı uyarınca kayıtlı bulunan 9, 36, 37, 81, 82, 83, 113, 145, 162, 165, 166, 174 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile davacı ... mirasçıları lehine hüküm yerinde gösterilen payları oranında mülkiyet hissesinin tespitine,
b. Davacılar ... ... ve ... ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bu kararının davacılar tarafından temyiz edilmediği gerekçesiyle davacılar ... ... ve ... ... mirasçıları yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
c. Dava konusu 61, 63, 64, 66, 68, 92, 147, 171, 251, 254, 259 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacıların miras, zilyetlik ve satın alma ilişkisini ispatlayamadıkları ve bu taşınmazlar üzerinde davalılar yararına zilyetlikle iktisap koşulları oluştuğundan davanın reddine,
d. Dava konusu 206 parsel yönünden davacılar tarafından miras, zilyetlik ve satın alma ilişkisi ispatlanamadığından davanın reddine,
e- Davalı DSİ yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Bir kısım davacılar vekili temyiz dilekçesinde; yargılama sırasında bilirkişi raporlarının hatalı olduğu hususunda ileri sürdükleri iddialarının dinlenmediğini, hakkında davanın reddine karar verilen taşınmazların da müşterek muristen intikal ettiğini ancak kız çocuklarına pay vermemek için murisin erkek evlatlarının tüm taşınmazları adlarına tescil ettirdiklerini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davacı ... ... temyiz dilekçesinde; babasından kendisine intikal eden hisselerin adına tescili için dava açtığını ancak okuma-yazması olmadığı için duruşma gününü bilmediğini, davanın yeniden işleme koyulmasını ve kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... vekili; davacıların dava konusu taşınmazda hisselerinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazların davalıların yakın mirasbırakanlarına satın alma suretiyle senetsizden geçtiğini, diğer taşınmazlardaki hisselerin ise kök muris Hacı'dan davalının babası Hasan'a kaldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
4. Davalılar ... ve ... müşterek temyiz dilekçelerinde; dava konusu taşınmazların kimden intikal ettiği hususunun yanlış belirlendiğini, mirasbırakanların veraset ilamları hususunda dosyada çelişkiler bulunduğunu, davacıların murislerine ait payların kendi mirasbırakanları tarafından satın alındığını, taşınmazların kendi mirasbırakanları Hasan ve Nurettin'in zilyetliğinde olduğunu, dosyada taraf olup vefat eden kişilerin veraset ilamlarının dosyaya kazandırılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1.Kadastro sonucunda Şanlıurfa ili, Bozova ilçesi, Dikili (Likar) köyü sınırlarında yer alan dava konusu 3, 44, 45, 52, 54, 142, 189 parsel sayılı taşınmazlar Haziran 1288 tarih muhtelif sıra numaralı tapu kayıtları uyarınca tarafların müşterek murisi ... adına kayıtlı iken, ölümü üzerine mirasçıları arasında yapılan taksim sonucunda taşınmazların ... evladı ...'a kaldığı açıklanmak suretiyle ... adına tespit edilmiş, tespite ... tarafından yapılan itiraz üzerine taşınmazlar komisyon tarafından 1/4 hisse ile ..., 3/4 hisse ile ... adına tescil edilmiştir. Dava konusu 61, 63, 66, 92, 254 parsel sayılı taşınmazlar belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 64, 68, 147, 171, 251, 259 parseller ise aynı gerekçeyle ... adına tespit edilmiştir. Dava konusu 36, 81, 82, 145, 162, 166, 174 ve 206 parseller vergi kaydı, pay temliki ve taksim sonucunda ... adına, 37, 83, 113 ve 165 parseller ise aynı gerekçeyle Hasan Yılmaz adına tespit edilmiş; tespite ... tarafından yapılan itiraz üzerine komisyon kararıyla 36, 81, 82, 145, 162, 166, 174 ve 206 parseller 1/4 hisse ile ..., 3/4 hisse ile ... adına, 37, 83, 113 ve 165 parseller ise 1/4 hisse ile ..., 3/4 hisse ile ... adına tescil edilmiş, 9 parsel sayılı taşınmaz ise vergi kaydı ve taksim uyarınca ... adına tespit edilmiştir. Yargılama sırasında kamulaştırma işlemi nedeniyle taşınmazlar kayden DSİ Genel Müdürlüğü adına tapuya tescil edilmiştir.
2.Davacılar, çekişmeli taşınmazların yakın mirasbırakanları Hacı oğlu ...'danintikal ettiğini iddia ederek miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında dava konusu taşınmazların kamulaştırma işlemi ile DSİ Genel Müdürlüğüne kayden aktarılması üzerine 28.12.1990 tarihli dilekçe ile hisseleri oranında mülkiyetin tespiti ile kamulaştırma bedellerinin tazminat olarak ödenmesini istemiştir.
3.Davacı ... ... ile bir kısım davacılar ... ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde, adı geçen davacılar yönünden daha evvel verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Bir kısım davacılar vekili ile davalı ... ve ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacılar çekişmeli taşınmazların yakın mirasbırakanları Hacı oğlu ...'dan intikal ettiğini iddia ederek miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, davalı ..., dava konusu taşınmazın kök mirasbırakan dedeleri ...’dan kaldığını açıklamış, bir kısım Nurettin Yıldırım mirasçıları ise bazı taşınmazların ...’in annesi ...’den kaldığını, kök muris ... ve evladı ... ile ilgisinin olmadığını, bazı taşınmazların ise satın alma ve zilyetlik nedeniyle mirasbırakanları adına tespit edildiğini açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır.
5.Dosya kapsamında yer alan kayıtlara göre ise çekişmeli 3, 44, 45, 52, 54, 142, 189 parsel sayılı taşınmazların kök muris ... adına kayıtlı Haziran 1288 tarih ve muhtelif sıra numaralı tapu kayıtları ve taksim uyarınca tespit edildiği, 9, 36, 37, 81, 82, 83, 113, 145, 162, 165, 166, 174, 206 parsel sayılı taşınmazların ise 1936 tarihli genel tahrir sonucunda tesis edilen vergi kayıtları ve taksim ile pay temliki uyarınca tespit edildiği, bahsi geçen vergi kayıtlarının maliklerinin ise yine kök muris ... evlatları olduğu anlaşılmaktadır.
İddia ve savunmanın mahiyeti ile kadastro tespit tutanaklarının içeriklerine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık çekişmeli taşınmazların kök muris ...'dan mı yoksa davacıların yakın mirasbırakanları olan Hacı oğlu Mehmet Yıldırımdan mı intikal ettiği hususu ile adı geçenlerin terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği yahut pay temliki suretiyle davacıların paylarının davalılar tarafından devir alınıp alınmadığı ile bir kısım çekişmeli taşınmazların davalılar ...ve ....tarafından satın alma ve zilyetlik suretiyle 3. kişilerden iktisap edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
6.Ne var ki, Mahkemece bu hususta yapılan araştırma yeterli değildir. İddia ve savunma çerçevesinde yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı olarak beyan alınmamış, taşınmazın evveliyatı duraksamasız belirlenmemiş, hâkimin hukuki bilgisi ile çözmesi gereken hususlarda bilirkişi incelemesine başvuramayacağı açıkça düzenlendiği halde ne şekilde teşekkül ettirildiği anlaşılamayan bilirkişi raporunun içeriğine tamamen itibar edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
7.Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait oldukları, taşınmazların kök muris Hacı Yılmaz'dan mı yoksa davacıların yakın mirasbırakanları Mehmet'ten mi intikal ettiği yahut adı geçen murislerin terekesi ile bir irtibatı olmadan davalılar Nurettin ve Hasan tarafından satın alma suretiyle iktisap edilip edilmediği duraksamasız belirlenmeli, ardından taşınmazların kimden kime ne şekilde intikal ettikleri, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne dayanakla zilyet edildikleri, kök muris Hacı ve davacıların yakın mirasbırakanları Mehmet'in ölümünden sonra mirasçılar arasında herhangi bir taksim, bağış ya da satış işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kimler arasında hangi tarihte ve ne şekilde yapıldığı hususları etraflıca sorulmalı, bir kısım davalıların savunmalarında bahsi geçen pay temlikleri hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan bilgisi sorulup saptanmalı, taksim ve miras payının devrine ilişkin hususlar maddi olaylara dayalı biçimde açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığı karar yerinde tartışılıp açıklanmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Bir kısım davacılar vekili ile davalılar ... ve ...'ın temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, Peşin alınan harçların temyiz edenlere iadesine,Dosyanın Bozova 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,22.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.