"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/389 E., 2023/2053 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/197 E., 2021/389 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 2007 yılında İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, ... Mahallesinde kain 13146 parsel sayılı taşınmazdaki iki dükkanı halı yıkama işi yapmak için satın aldığını, davalı eşi ... ve ailesi ile birlikte işlettiğini, eşinin ısrarıyla işletmeyi büyütmesi için sonradan geri almak niyetiyle işletmeyi 2009 yılında kayınbiraderi olan olan davalı ...'a devrettiğini, davalı ...'ın bedel ödemediğini, o sırada davacının eşi davalı ...'in de davacıyı boşanmak ile tehdit ettiğini, davalı eşinin ailesinin işletmeyi başkasına devretmeleri üzerine davacının tapuyu geri istediğini, ancak davalı ...'ın taşınmazın yarısını kardeşi davalı ...'e muvazaalı olarak devrettiğini, davalı ...'in davacının eşi olarak tüm hususlardan haberdar olduğunu ve iyi niyetli olmadığını, dükkanın 25.12.2017 ve 28.06.2018 tarihli kira sözleşmeleriyle dava dışı ... ... ve ... ...'a kiralandığını, sözleşmeyi davalı eşi ... adına davacının imzaladığını, 2014 yılından günümüze kadar tüm kiraları malik olarak davacının tahsil ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazda davalılar adına tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının delil sunmadığını, boşanma davası sırasında davacının gizlediği malvarlığının öğrenilmesi üzerine haksız olarak eldeki davanın açıldığını, dükkanların babasının parasıyla satın alındığını, babasının ölümüyle kendisine ve davalı kardeşi ...'a kaldığını, davacının taşınmazı gerçek sahibi kardeşi davalı ...'a, ...'ın da yarısını kendisine devrettiğini, kiraları kardeşi ... ile yarı yarıya aldıklarını, davacının kendi imzaladığı kira sözleşmelerine istinaden kiraları tahsil edip asıl malik kardeşi davalı ...'a verdiğini, davacının sonradan sunduğu ve kendisinin muvafakat etmediği belgelerin hepsinin dava konusu devirden sonra oluşturulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ... ve ailesinin taşınmazı alacak maddi gücü olduğunu, ...'ın babasının birçok oto ve halı yıkama işletmesinin olduğunu, 2007 yılında ...'ın babasının yeni dükkan aradığını, davacının da ortaklık teklif ettiğini, babasının ölümü üzerine dükkanların yarı bedelini ...'ın annesinin ödediğini, dükkanın tamamının tapuda davalı ...'a bedel karşılığı devredildiğini, davacının sunduğu kira kontratlarını eşi davalı ... adına imzaladığını, kiranın yarı yarıya paylaşıldığını, davacı ve diğer davalı ... arasındaki boşanma davası sırasında davacının kira bedellerini uhdesinde tuttuğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından kira bedellerinin kendisine ödendiği iddia edilse de, kira sözleşmelerinin doğrudan davacı adına imzalanması hâlinde yazılı delil başlangıcı olabileceği, ancak davacının sunduğu kira sözleşmelerinin davalı eşi adına davacı tarafından imzalanması karşısında kiraların davacıya ödenmesinin tek başına mülkiyetin davacıya ait olduğunu göstermediği, davacının sunduğu mektuptaki yazılı ifadelerin tek başına inanç sözleşmesine dalalet eder nitelikte olmadığı, delil başlangıcı niteliğinde olmadığı, davalı yazıyı inkar etmese dahi mektubun esasa etkili olmadığı, davacının dava ve cevap dilekçelerinde açıkça yemin deliline dayanmadığı, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 03.03.2017 tarihli ve 2015/2 Esas, 2017/1 Karar sayılı içtihadı uyarınca 6100 sayılı HMK'nın taraflara hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça somutlaşma külfeti getirdiği, dava ve cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı, "sair deliller" ifadesinin kullanılması halinde yemin deliline açıkça dayanılmış olduğunun kabul edilemeyeceği, hâkimin taraflara yemin teklif etme hakkını hatırlatmasının mümkün bulunmadığı, davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava konusu 13146 parsel sayılı taşınmazdaki 3/14 payını 13.10.2009 tarihinde davalı ...'a inançlı işleme dayalı olarak devrettiğine dair yazılı delil bulunmadığı, davalı ...'ın devraldığı payın yarısını 2012 yılında kardeşi olan (davacının 2020'de boşandığı eşi) davalı ...'e devrinden sonra dava konusu taşınmazın kira sözleşmelerinde kiralayanın davalı ... olduğu, davacının eşi ... adına sözleşmeyi imzaladığı, bu kira sözleşmeleri ve kira dekontlarının davacı ile davalı ... arasındaki inançlı işleme dair yazılı delil başlangıcı niteliği bulunmadığı gibi, davalı ... tarafından yazıldığı belirtilen mektubun da davalı ...'dan sadır olmadığı, yazılı delil başlangıcı niteliği olmadığı, bu nedenle davacı tanıklarının dinlenmesinin sonuca etkili olmadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı, davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu dükkanların kira sözleşmeleri davalı ... adına davacı tarafından imzalansa da kiraların davacıya ödendiğini, davalı ...'in davacıya yazdığı mektupta da "...İçini yedi di mi dükkan ...'ın üzerine diye, benim ailem o beş kuruşluk dükkana tenezzül edecek insanlar değil..." şeklindeki ifadelerinin dükkanın davacıya ait olduğunu ikrarı olduğunu, davacının sunduğu kira sözleşmeleri, kira ödemelerine dair banka dekontları ve davalı ...'in mektubunun yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğunu, yazılı delil başlangıcı olduğu takdirde inançlı işlem iddiasının tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına istinaden inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamından; dava konusu İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, ... Mahallesinde kain 13146 parsel sayılı arsa mahiyetindeki 167,91 metrekare yüz ölçümlü ana taşınmazda kat irtifakı bulunmadığı, taşınmaz üzerindeki binada bodrum ve zemin katlarda birer dükkan, kalan beş katta dairelerin bulunduğu, davacının esasen bodrum ve zemin katta bulunan dükkanları dava konusu ettiği, davacının 13.10.2009 tarihinde ana taşınmazdaki 3/14 payının tamamını 38.000,00 TL bedelle davalı ...'a sattığı, davalı ...'ın da temlik aldığı payın yarısı olan 3/28 payı kardeşi davalı ...'e sattığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.