Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4024 E. 2024/5255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyeye bağışlanan taşınmazda, bağış amacına uygun kullanımın gerçekleşip gerçekleşmediği ve bağıştan rücu şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmaz üzerinde pazar yeri kurulup kurulmadığı hususu net olarak araştırılmadan ve davalı belediyenin bu konudaki delilleri değerlendirilmeden bağıştan rücu şartlarının oluştuğu kabul edilerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2583 E., 2024/964 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/103 E., 2022/303 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak hükmün düzeltilmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava konusu 20263 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını imar planındaki amacına uygun olarak kullanılmak şartıyla davalı Belediyeye bağış suretiyle devrettiğini, davalı Belediyenin aradan geçen zaman içerisinde bağış amacına uygun herhangi bir eylemde bulunmadığını, bağıştan rücu koşullarının oluştuğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tescilini istemiş, davacının aşamada ölümü üzerine mirasçıları davayı sürdürmüşlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taşınmazın kayıtsız ve şartsız bağışlandığını, dava konusu taşınmazın hibe işleminin yapıldığı tarihte de imar planında pazar yeri olarak planlandığını, sonrasında yapılan plan tadilatı ile yine pazar yeri olarak planlanıp çevresindeki otopark, trafo, yol gibi alanların düzenlemelerinin yapıldığını, plandaki amacına aykırı bir kullanımın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2019 tarihli ve 2017/344 E., 2019/370 K. sayılı kararıyla; davalı ... tarafından yazılan yazılardan dava konusu taşınmazın imar planındaki amacına uygun olarak pazar yeri, park, trafo, otopark ve yol yapılmak üzere bağışlandığının anlaşıldığı, ancak aradan geçen zaman içinde taşınmazda bağış amacına uygun olarak herhangi bir yapı yapılmadığı, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 02.03.2021 tarihli ve 2020/817 E. 2021/314 K. sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucunda başka parsele revizyon gördüğü halde kaydı kapanan eski parsel numarası üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı, diğer yandan yargılama sırasında davacının ve mirasçılarından ...'un öldüğü gözetilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kaldırma kararından sonra taraf teşkilinin sağlandığı, davalı ... tarafından yazılan yazılardan dava konusu taşınmazın imar planındaki amacına uygun olarak pazar yeri, park, trafo, otopark ve yol yapılmak üzere bağışlandığının anlaşıldığı, ancak aradan geçen zaman içinde taşınmazda bağış amacına uygun olarak herhangi bir yapı yapılmadığı, bağıştan rücu koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, resmi akitte bağış kayıtsız ve şartsız yapıldığı halde Mahkemece bağışın koşullu yapıldığının kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bağıştan rücu şartlarının gerçekleşmediğini, hibe işleminden sonra dava konusu imar planındaki planlama amacını değiştiren herhangi bir plan tadilatı yapılmadığını, ayrıca 02.05.2017 tarihinde Pazar Yeri Kuruluş Komisyonu tarafından söz konusu parsel üzerinde pazar yeri kurulması kararı alındığını ve komisyon raporu üzerine Konyaaltı Belediye Meclisinin 05.05.2017 tarihli ve 52 nolu kararı ile taşınmaz üzerine pazar yeri kurulması kararı verildiğini, 21.12.2017 tarihinde Antalya Semt Pazarcılar Odası Başkanlığı ile davalı ... arasında pazar yeri kurulması için hizmet protokolü imzalandığını, dolayısıyla imar planındaki amacı doğrultusunda pazar yeri olarak kullanılması için işlemlere başlandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar resmi senette bağışın kayıtsız ve şartsız olduğu belirtilmiş ise de davalı ... tarafından yazılan yazılardan bağışın koşullu olduğunun anlaşıldığı, davacının imar planındaki amacına uygun olarak kullanılmak şartı ile hibe ettiği taşınmazda aradan geçen uzun süreye rağmen plandaki amacı doğrultusunda herhangi bir işlem yapılmadığı, davacının, bağış amacına uygun olarak kullanılmayacağını daha öncesinden öğrenildiğine ilişkin davalı tarafça bir delil de sunulmadığından davada hak düşürücü sürenin geçtiğinin söylenemeyeceği, davanın kabulü yönünde verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ancak dava konusu 20263 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar sonucu 20263 ada 4 parsele dönüştüğü gözetilerek yeni parsel üzerinden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak dava konusu taşınmazın parsel numarası düzeltilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, bağıştan rücu hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 285., 291. ve 295. maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının dava konusu 20263 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 499/4201 payının tamamını 15.11.2007 tarihinde davalı ... Belediyesine bağışladığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, bağıştan dönme (rücu) bağışlayanın tek yanlı, bağışlanana varması gereken beyanıyla geriye yürüyen (makable şamil) ve hukuki ilişkiye son veren yenilik doğurucu bir haktır. Bağışlayan şartlı (koşullu) veya yüklemeli (mükellefiyetli) şekilde bağışta bulunmuşsa, bağışlanandan hukuka, ahlaka aykırı veya imkansız olmadığı sürece TBK'nın 291. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 241.) maddesi uyarınca yüklemenin yerine getirilmesini isteyebilir. Haklı bir neden olmaksızın yerine getirilmemesi halinde de TBK'nın 295. maddesinin 3. fıkrasına (BK'nın 244. maddesinin 3. fıkrası) dayanarak bağıştan dönme hakkını kullanıp verdiğini geri isteyebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, bağış sözleşmesindeki koşul veya mükellefiyetin niteliğinin ve kapsamının yerine getirilme zamanının tam olarak tespiti büyük önem taşır. Bu itibarla salt kullanılan sözlerin değil, tarafların gerçek iradelerinin ve bağışlayanın asıl amacının ortaya çıkarılması gerekir.

Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince bağıştan rücu şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.

Şöyle ki; dava konusu taşınmazın imar planındaki amacına uygun olarak kullanılmak şartıyla 15.11.2007 tarihinde davalı belediyeye bağışlandığı, taşınmazın bağış tarihi itibariyle 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "pazar alanı" olarak planlı olduğu, 2017 yılında imar planı tadilatı ile taşınmazın "pazar alanı, park alanı, trafo, otopark ve yol" olarak planlı alanda kaldığı, 05.05.2017 tarih ve 52 sayılı Belediye Meclis Kararı ile dava konusu taşınmaz üzerinde pazar yeri kurulmasına karar verildiği, 07.09.2017 tarih ve 90 sayılı Belediye Meclis Kararıyla Antalya Semt Pazarcılar Odası ile Belediye arasında "Ortak Hizmet Protokolü" yapılmasının uygun bulunduğu, bunun üzerine 21.12.2017 tarihinde Belediye ile Antalya Semt Pazarcılar Odası arasında ortak hizmet protokolünün imzalandığı, 26.12.2018 tarih ve 318 sayılı Belediye Encümen kararı ile pazar yerinin Perşembe günleri kurulmasının uygun olacağına karar verildiği, yine Belediye tarafından kurulacak pazar yeri hakkında pazarcı esnafı için başvuru ve kura çekileceğine dair gazeteye ilan verildiği, keşif tarihinden sonra ise Antalya 16. Noterliğinin 24.06.2019 tarihli Düzenleme Şeklinde Kura Çekiliş Tutanağı ile dava konusu taşınmaz üzerinde kurulacak 201 adet pazar yeri reyonunun hangi esnafa düştüğüne dair kura çekiminin yapıldığı görülmektedir.

Ne var ki, Mahkemece yukarıda ayrıntılı olarak yazılan bu bilgi ve belgeler hiç değerlendirilmeden, dava konusu taşınmazda pazar yeri kurulup kurulmadığı net bir şekilde ortaya konulmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; anılan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi, gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazda pazar yeri kurulup kurulmadığının saptanması, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek bağıştan rücu şartlarının oluşup oluşmadığının

kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.