Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4040 E. 2025/714 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, birleştirilen davalarda temyiz kesinlik sınırının nasıl hesaplanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olması ve her bir davanın değerinin davacıların payına isabet eden miktarla sınırlı olması gözetilerek, birleştirilen davalarda da temyiz kesinlik sınırının her bir dava için ayrı ayrı hesaplanması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1261 E., 2024/1098 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/310 E., 2022/335 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 12.07.2024 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.

Ek karar asıl ve birleştirilen davada davalı tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali ve tescil davalarında, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Ayrıca davalar birleştirilseler de ayrı dava olma özelliğini kaybetmezler.

Dosya içeriğine göre; asıl dava ve birleştirilen Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/250 Esas, 2016/150 Karar sayılı dosyasında davaya konu taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 1.763.922,20 TL olup her bir davacının miras payına isabet eden 293.987,00 TL Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kalmaktadır.

Yine, birleştirilen Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/251 Esas, 2016/151 Karar sayılı dosyasında ve birleştirilen Kastamonu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/260 Esas, 2021/204 Karar sayılı dosyasında davaya konu taşınmazların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 600.624,95 TL olup her bir davacının miras payına isabet eden değeri ise 100.104,15 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kalmaktadır.

Temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Bölge Adliye Mahkemesince verilen 12.07.2024 tarihli ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.