Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4108 E. 2025/1402 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye mülkünün satışı için gerekli meclis kararı olmadan yapılan satış sözleşmesi nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ve belediye adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Belediye mülkünün satışı için belediye meclisi kararı şartı aranması ve davaya konu taşınmazın satışı için meclis kararı bulunmadığından satış işleminin geçersiz ve davalı adına oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline karar veren direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/547 E., 2023/507 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davalı müflis Şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; maliki olduğu 2635 parsel sayılı taşınmazın bölgede istihdamı arttırmak amacıyla Belediye Encümeninin 11.05.2005 tarihli ve 05/30 sayılı kararına istinaden 121.000,00 TL’ye, aynı amaçlarla 2634 parsel sayılı taşınmazın da (parsel numarasının noterde sehven 2635 yazıldığını) 194.000,00 TL bedelle davalı şirkete sözleşmeler ve şartnameler uyarınca temlik edildiğini, taşınmazların tevhit ile 277 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, şartnameler uyarınca davalının 2 yıl içerisinde sanayi yatırımı yapması gerektiğini, aksi halde ihale bedeli karşılığında taşınmazları iade etmesi gerektiğini, devrin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen taşınmazlara davalı tarafından hiçbir tesis yapılmadığını ileri sürerek 277 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ihale bedeli karşılığında Belediye adına tesciline, mümkün olmazsa taşınmazların gerçek değerinin ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Şirket; zamanaşımının geçtiğini, 2005 yılında taşınmazların satın alındığını, daha verimli olması için 2006 yılında taşınmazların tevhit edildiğini, tapu iptali ve tescili talebinin sözleşmenin amacına aykırı olduğunu, fabrika yapımına yönelik çalışmalar yapıldığını, yüklü miktarda para harcanıldığını, ruhsat alma aşamasına gelindiğini, küresel krize rağmen fabrikayı yapmak için uğraştıklarını, davacının uygun bir süre vermeksizin dava açmasının hem sözleşmeye hem de Borçlar Kanunu’na aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Türkiye Vakıflar Bankası vekili 28.03.2016 havale tarihli dilekçe ile davaya asli müdahil olarak katılmak istediklerini, iyi niyetli olarak taşınmaza lehlerine ipotek tesis edildiğini, süresinde dava açılmadığını ileri sürerek taşınmazdaki ipoteğin devamına karar verilmesini ve ipotekli taşınmaz yönünden satışa izin verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 24.04.2013 tarihli ve 2010/213 Esas, 2013/301 Karar sayılı kararıyla; sözleşmenin esası hakkında itiraz bulunmadığı, sözleşmenin tarafların iradelerine uygun olarak kurulduğu, davalının sözleşmeye aykırı davrandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Mahkemenin 24.04.2013 tarihli kararının davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.06.2014 tarihli, 2014/7513 Esas, 2014/7996 Karar sayılı kararıyla; davacı Belde Belediyesinin 6360 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak Akyazı ilçesinin belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından 6360 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin 13. fıkrası gereğince işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; belediyelerin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlarının satışının belediye meclisi tarafından karar alınmak ve belediye encümeni tarafından da bu karar uygulanmak suretiyle yapılabileceği, somut olayda, dava konusu taşınmazın geldisi olan 2634 parsel için alınmış bir meclis kararı bulunmadığı, 01.02.2205 tarih 5/29 sayılı meclis kararında yazılı yüz ölçümünün 2635 parselin yüz ölçümü ile aynı olduğu, 2636 parselin satışı için karar alındığının görülmediği, meclis kararındaki taşınmaz bilgisine ilişkin bir düzeltme işlemi de bulunmadığı, dava konusu taşınmazın satışı için alınmış bir meclis kararı bulunmadığından satış işleminin geçersiz ve davalı adına oluşan sicilin yolsuz olduğu, tapu iptal tescil talebine konu taşınmazlar için davalı tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı müflis Şirket vekili temyiz dilekçesinde özetle;

Eksik inceleme ve haksız hukuki tespit ile hatalı karar verildiğini; davacı ...’nin hiçbir zaman meclis kararı olmadığını ve sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmediğini; davacının geçerli sözleşmeye dayandığını, devir işleminin dayanağı idari işlemin iptal edilmediğini; geçerli sözleşmenin bulunduğu durumda denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılamayacağını; sözleşme geçerli olduğu için tapu iptal ve tescil durumunda taşınmazın güncel değerinin verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapu iptali ve tescil olmazsa bedel istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK' nın geçici 3/2 hükmünün yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı müflis Şirket vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA

Aşağıda yazılı 14.622,10 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Akyazı 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.