"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/425 E., 2024/982 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/704 E., 2023/1106 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili Karaköprü ilçesi ... Mahallesinde bulunan 970 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün öncesinde davacının babası tarafından sonrasında ise davacı tarafından toplamda 70-80 yıldır tarımsal amaçlarla kullanıldığını ve imar-ihya edildiğini, bu kapsamda taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle davacı adına tescili gerektiğini ileri sürerek 970 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II.CEVAP
1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini savunmuştur.
2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın Şanlıurfa ili Karaköprü ilçesi ... Mahallesinde kain 1181 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, bu taşınmazın ise 970 parsel sayılı taşınmazdan geldiği, 970 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanaklarının 27.04.1992 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın öncesinde davalı Hazine adına kayıtlı iken 22.03.2017 tarihinde davalı ... Başkanlığına temlik edildiği, bu kapsamda dava tarihi itibariyle davalı Hazine ve Karaköprü Belediye Başkanlığının davalı sıfatının bulunmadığı belirtilerek bu davalılar açısından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, kayıt maliki Şanlıurfa Belediye Başkanlığı yönünden ise eldeki davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro çalışmalarında mera vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, itiraz edilmemesi üzerine kadastro tutanağının 19.09.1975 tarihinde kesinleştiği, 1992 yılında cins değişikliği yapılarak taşınmazın tarla olarak tescilinin yapıldığı, 22.03.2017 tarihinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığına satış suretiyle temlik edildiği, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 19.09.1975 tarihinden davanın açıldığı 17.08.2018 tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; eldeki davanın kadastro tutanaklarına yapılan itiraz mahiyetinde olmadığını, dava konusu taşınmaz bölümünün kadastro tespitinde önce imar-ihya edildiğini, Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi kapsamında dava konusu taşınmazın mülkiyetinin zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği anda kazanılacağını, bu kapsamda kadastro tespitinden önce imar-ihya edilmiş olması nedeniyle dava konusu taşınmazda da iktisap koşulları oluşmasına rağmen hak düşürücü süreye tabi tutularak davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, dava konusu taşınmazın öncesinin mera olması nedeniyle davanın reddedilmiş olmasının da doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Şanlıurfa ili Karaköprü ilçesi ... Mahallesinde 1975 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 795 parsel sayılı taşınmazın senetsizden 582.500 m2 yüz ölçümü ve mera vasfıyla tespit gördüğü, itiraz görmeyen tutanağın 15.09.1975 tarihinde kesinleştiği, 27.04.1992 tarih ve 1005 yevmiye numaralı cins değişikliği işlemi sonucunda taşınmazın tarla vasfıyla aynı parsel numarası altında Hazine adına tescil edildiği, bilahare 02.03.2017 tarih ve 9190 yevmiye numaralı ifraz işlemiyle 955 ve 970 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, bunlardan 970 parsel sayılı taşınmazın 22.03.2017 tarihinde Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığına satış suretiyle temlik edildiği, 970 parsel sayılı taşınmazın aynı yer 811 parsel sayılı taşınmaz ile 16.01.2020 tarihli Büyükşehir Belediyesi kararına istinaden tevhidi sonucunda 1179 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, bu taşınmazın da 03.06.2020 tarihli ifraz işlemi neticesinde 1180, 1181, 1182, 1183 ve 1184 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, davacı tarafından imar-ihya edildiği ileri sürülen taşınmaz bölümünün 1181 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, söz konusu taşınmazın kayıt malikinin davalı ... olduğu, eldeki davanın ise kadastro tespitinin kesinleştiği 15.09.1975 tarihi üzerinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 17.08.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.