Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4270 E. 2024/5449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığına ve buna bağlı olarak tapu iptali ve terkininin yapılıp yapılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve içtihatlara uygun olduğu gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1650 E., 2023/360 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/435 E., 2022/405 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; Van ili, .... ilçesi, .... Mahallesi, dava konusu 243 ada 9 parsel sayılı taşınmazın adlarına kayıtlı olduğunu, davalı kurum tarafından kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığından bahisle taşınmazın 2123 metrekaresinin kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığına dair şerh düşürüldüğünü, bu şerhten dolayı işlem yapamadıklarını, davalı kurumca komşu parsellere dava açılmışsa da kendi parsellerine karşı dava açılmadığını ileri sürerek taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kalan kısmının davalı adına hükmen tesciline, taşınmazın tescil harici bırakılması halinde faizi ile birlikte payları oranında tazminata karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... aleyhine açılan tazminat istemi yönünden davanın eldeki dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına dair hüküm kurularak, tapu iptali istekli eldeki dava yönünden dava konusu taşınmazın tamamının kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu iptali ve terkine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tazminat isteği bakımından davalı İdare yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi heyetinden alınan raporda dava konusu taşınmazın tamamının kıyı-kenar içinde kaldığının belirtildiği, taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile terkine karar verildiği, davacıların istinaf başvurusu olmadığı, davalı yanın da bu yöne (taşınmazın tamamının kıyı-kenar içerisinde kaldığı değerlendirilmesine) ilişkin istinaf talebi olmadığı ve de İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesi karşısında, fen bilirkişi raporuna atfa dahi gerek bulunmadığı değerlendirilmekle bu hususa değinilmekle yetinildiği, tazminata konu davanın tefrik edilerek Hazineye karşı devam edildiği, eldeki davanın davalı ... Bakanlığına karşı karara bağlandığı, tefrik kararında da kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmediği, mevcut dosya kapsamına ve istinaf edenin sıfatına göre istinaf başvuru nedenlerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Anayasa’nın "Kıyılardan yararlanma" başlıklı 43. maddesi,

3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 4, 5, ve 9. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 715. ve 999. maddeleri,

13.03.1972 tarihli ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.