Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4299 E. 2024/5586 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayanarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların zilyetlik iddialarını ispatlayamamaları, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarında taşınmazlar üzerinde tarımsal faaliyet olmadığının tespiti, mirasçılık durumunun ve zilyetliğin davacılara intikalinin ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1467 E., 2024/532 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gümüşhane 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/44 E., 2023/253 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Gümüşhane ili, .... ilçesi, ... köyündeki kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edilen dava konusu 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazın keşifte gösterilecek kısımlarının davacıların kök murisi ... tarafından sebze yetiştirmek ve sulu tarım yapılmak suretiyle 60 yıldan fazladır nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla kullanıldığını, kök murisin sağlığında 4 hisselik dava konusu kısımların 1'er hisse olarak davacılar ... ve ...'a, ... ve...'ya, ... ve....'e, ... ve ...'a fiilen taksim ederek teslim ettiğini, yine davalı Hazine adına hatalı olarak tespit ve tescil edilen dava konusu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da davacılar ... ve ... tarafından 01.01.2006 tarihli haricen satış senediyle dava dışı ...'dan satın alındığını, dava dışı önceki ...'ın bu taşınmazı 50-60 yıl süreyle kullandığını ileri sürerek 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazın keşifte gösterecekleri kısımların davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile belirtilen şekilde davacılar adına tescilini, dava konusu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının edinme sebebi kısmında davacı ...'nin zilyetlik iddiasının şartları taşımadığından dinlenmediğinin yazdığını, idari tahkikat evrakına göre taşınmaz üzerinde tarımsal faaliyet ve işgalci bulunmadığının tespit edildiğini, davacı ...'nin 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazda işgalci olmadığı ve ecrimisil tahakkuk ettirilmediği, 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Devletin özel mülkiyetinde olduğunu, davacıların dikili ağaç ve yapıları olmadığını, dava konusu diğer 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazın da Devletin özel mülkiyetinde olduğunu, idari tahkikat evrakına göre üzerinde kendiliğinden yetişmiş söğüt, kavak ve çam ağaçlarının bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR VE EK KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2022 tarihli ve 2018/100 Esas, 2022420 Karar sayılı kararıyla; mahalli bilirkişi ile tanıkların dava konusu 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacıların kök murisi tarafından 30 yıl sebze ekilmek suretiyle kullanıldığını ve mirasçıların kendi aralarında taksim yaptıklarını beyan ettikleri, 1973 ve 1982 tarihli hava fotoğraflarında tarımsal faaliyet emareleri görüldüğü, dava konusu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında mahalli bilirkişi ve tanıkların satış senedi öncesindeki 40 yıl boyunca önceki malik tarafından buğday ekilmek suretiyle kullanıldığını beyan ettikleri, 1973 ve 1982 tarihli hava fotoğraflarında da tarımsal faaliyet emareleri görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne kesin olarak karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 14.06.2022 kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusu yapılması üzerine, İlk Derece Mahkemesinin 12.09.2022 tarihli ek kararı ile kesin olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf dilekçesinin değerden reddine karar verilmiştir.

IV.KALDIRMA KARARI VE KALDIRMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

A.Kaldırma Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen karar ve ek kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2022 tarihli ve 2022/1594 Esas, 2022/1472 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kanun'un Ek-6. maddesi gereğince kadastro öncesi nedene dayalı olarak miktar ve değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yoluna başvurulabileceği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 12.09.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına; dosyaya sunulan veraset ilâmına göre davacılar ..., ..., ... ve Tuncer'in kök muris ...'in mirasçısı olmadıkları, mahalli bilirkişi ve tanıkların dava konusu taşınmaz bölümlerinin kardeş olan ..., ..., ... ve ... tarafından kullanıldığını beyan ettikleri, ... ve ...'in kök murisin evlatları olarak görünmedikleri hâlde adı geçenlerin nufüs kayıt örnekleri ve veraset ilâmlarının alınmayarak çelişkinin giderilmediği, 1966 yılında ölen kök muris ...'ın sağlığında yaptığı taksime dayandıkları hâlde davacıların 1966 yılında ya doğmamış ya da 10-15 yaşlarında oldukları, davacılara yönelik taksimin mümkün olmadığı, süre verilerek dava dilekçesinin ve mirasçılık durumunun açıklattırılması gerektiği, dava konusu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait olduğu ileri sürülen satış senedinde sadece davacı ...'nin adı yazılı olduğu, dava dilekçesi içeriğinde davacılar ... ve ... tarafından satın alındığı, sonuç kısmında sadece davacı ... adına tapu iptali ve tescil istemi olduğu hâlde dava dilekçesi açıklattırılarak çelişkinin giderilmediği, dava konusu taşınmazların komşu taşınmazlarının kadastro tutanaklarının ve dayanaklarının celp edilmediği, jeodezi bilirkişisi raporunda 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1973, 1982, 2004 tarihli hava fotoğraflarında açıklık alan olarak gözüktüğü, çevresiyle ayırt edici sınır bulunmadığı, herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığı belirtildiği, ziraat bilirkişisinin kök ve ek raporlarında taşınmazlar üzerinde tarımsal faaliyet yapılmadığı, taşınmazın tarım arazisi vasfı taşımadığı belirtildiği hâlde bilirkişi raporlarına itibar edilmeyerek her zaman düzenlenebilecek satış senedine ve soyut mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasını isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B.Kaldırma Kararı Sonrasında İlk Derece Mahkemesince Verilen Hüküm

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararında belirtilen eksik evrakın celp edildiği, kamulaştırma ilânının yapıldığının tespit edildiği, tensip zaptı ile kaldırma kararında tespit edilen çelişkilerin giderilmesi için davacı vekiline dava dilekçesini açıklaması için süre verilerek iddialarını somutlaştırılmaması hâlinde sübut bulmadığından davanın esastan reddedileceğinin ihtar edildiği, tensip zaptını usulüne uygun tebellüğ eden davacı vekilinin kesin süre içinde açıklayıcı mahiyette beyanda bulunmadığı, ihtara rağmen ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V.İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının dava konusu 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacılar kök murisi tarafından 60 yılı aşkın tarımsal kullanımını ispatladığını, kök muris ...'ın 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu kısımları 4 hisse olacak şekilde 1'er hisse olarak dava dilekçesinde belirtilen davacılara fiilen taksim ederek devrettiğini, mahalli bilirkişilerin taşınmazın kök muris tarafından 1960 yılına kadar kullanıldığını, murisin felç geçirmesi üzerine taşınmazı dört oğlu ve davacıların babaları olan ..., ..., ... ve ...'e eşit hisselerle devrettiğini, bu oğullarının 1991 yılındaki sele kadar taşınmazı kullandıklarını, 1991 yılından sonra taşınmazın kullanılmadığını beyan ettikleri, taşınmazın halen tarım arazisi olarak kullanıldığını, dava konusu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise 50-60 yıldır zilyedi olan dava dışı Mithat tarafından yalnızca davacı ...'ye satıldığını, taşınmazın davacılar ... ve ...'a satış suretiyle geçtiğini, 01.04.2022 tarihli dilekçeleriyle ek rapor ve ekli krokisi uyarınca 219 ada 4 parselin kuzeyinde dere yatağı ve taşınmaz arasında kalan (H), (K) ve (L) harfleriyle gösterilen tescil harici alanların da dava konusu yerleri kapsadığını, kök murisin tüm mirasçı oğulları sağ iken, öz çocukları ... ve ... ile üvey çocukları ... ve ... arasında ayrım yapmadan eşit olarak paylaşım yaptığını, oğulları da ölünce davacılara intikâl ettiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; jeodezi bilirkişisi raporunda 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1973, 1982, 2004 tarihli hava fotoğraflarında açıklık alan olarak gözüktüğü, çevresiyle ayırt edici sınır bulunmadığı, herhangi bir tarımsal faaliyet yapılmadığı belirtildiği, ziraat bilirkişisinin kök ve ek raporlarında taşınmazlar üzerinde tarımsal faaliyet yapılmadığı, taşınmazın tarım arazisi vasfı taşımadığı belirtildiği, 244 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin gerek satın alım iddiasındaki davacılar gerek taşınmazın önceki zilyedi adlarına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı, 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazın dava konusu kısımlarının ise kök muris ... tarafından sağlığında davacılara taksim edildiğinin iddia edildiği, ancak kök murisin öldüğü 1966 yılında davacıların ya doğmamış ya da 10-15 yaşlarında oldukları, kök murisin sağlığında davacılara taksiminin mümkün olmadığı, bir an için kök murisin 219 ada 1 parseldeki dava konusu taşınmaz kısımlarını öz ve üvey oğullar.... ve ...'ye taksim ettiği kabul edilse dahi kök murisin ölü oğulları ..., ..., ... ve ...'nün davacılardan başka mirasçıları da bulunduğu, zilyetliğin davacılara ne şekilde intikâl ettiğinin Hâkimin davayı aydınlatma görevi kapsamında verilen süreye rağmen davacılar tarafından açıklanmadığı, davacı tarafın da ikrar ettiği üzere dava konusu taşınmazların 1990'ların başından itibaren 20 yıla yakın kullanılmaması, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazlarda tarım yapıldığına dair emare bulunmadığının bildirilmesi gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesini tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi imar-ihyâ, eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, taksim ve haricen satın alım nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1, 370 ve 371. maddeleri.

2.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 15 ve 17. maddeleri

3.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya kapsamından; Gümüşhane ili, .... ilçesi, .... köyündeki kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 219 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 11.12.2007 tarihinde, davacı ...'nin zilyetlik iddiasının şartları oluşmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olması nedeniyle 12.267,78 m2 yüz ölçümlü ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği; dava konusu 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da üzerinde kimsenin zilyetlik iddiasında bulunmaması, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve ekonomik yarar sağlanması mümkün olan yerlerden olması nedeniyle 408,03 m2 yüz ölçümlü ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, 29.02.2008 ilâ 31.03.2008 tarihleri arasında askı ilâna çıkarılan kadastro tutanaklarının 01.04.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Onama harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.