"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1833 E., 2024/810 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Torul Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/93 E., 2023/213 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, Gümüşhane ili ... ilçesi .... köyünde kain 171 ada 49 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Köy Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitinin gerçeği yansıtmadığını zira taşınmazın kendi kullanımında olduğunu, aynı çalışma alanı içerisindeki başka taşınmazlar için açtığı davaların kabul edilerek taşınmazların adına tescil edildiğini belirterek dava konusu taşınmazın 1.500 m2 yüz ölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 27.02.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 05.06.2023 tarihinde on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı belirtilerek davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, daha önce yine aynı mahaldeki taşınmaz için aynı Mahkemede açmış olduğu ve kabul edilen kararda yapılan tespitlerin bu dava için de geçerli kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın parsel numarasını bilemediği için dava açamadığını, Yerel Mahkemenin davanın esasına girerek araştırma yapması gerekirken, süre nedeniyle reddine karar vermesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 27.02.2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarına ek olarak dava konusu taşınmazın başka bir bölümüne ilişkin aynı hukuki sebeplerle açtığı dava nedeniyle hak düşürücü sürenin kesilmiş olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda, Gümüşhane ili, ... ilçesi, ... köyü 171 ada 49 parsel sayılı taşınmazın belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak .... Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edildiği, askı ilanlarının 25.01.2007-26.02.2007 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin 27.02.2007 tarihinde kesinleşerek taşımazın tapuya tescil edildiği, taşınmazın halen tespit maliki adına tapuda kayıtlı olduğu görülmektedir. Dava konusu taşınmaza yönelik eldeki davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 05.06.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.