"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/302 E., 2024/471 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/454 E., 2019/951 K.
Taraflar arasında kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili Sulh Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda Hakkari ili .... ilçesi .... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalılar Yusuf ve ... adına tespit ve tescil edildiğini ancak dava konusu taşınmazın 1963 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit edilen 106 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı içerisinde kaldığını ileri sürerek davalılar adına oluşan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazdaki davalılar ve bayilerinin 80 yılı aşkın süredir zilyet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Yüksekova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/511 Esas, 2015/275 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi üzerine Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/346 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen yargılama sonucunda, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddesinde öngörülen 20 yıl süre ile malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazine vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesince eksik araştırmaya dayalı karar verildiği gerekçesiyle davacı Hazinenin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 46. maddelerinde düzenlenen zilyetlik ile taşınmaz edinme koşullarının davalılar lehine gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın uzun süre zilyetlik iddiasına dayanması halinde bunu vergi kayıtları ile ispatlaması gerektiğini, dava konusu taşınmazın sulu arazi olup olmadığının tespit edilmediğini, dava konusu taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetinde olduğunu, hiç kimsenin zilyetliği bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu Hakkari ili .... ilçesi .... köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 4 parsel sayılı 7.198,18 yüz ölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz, 1963 tarihli 53 numaralı Toprak Tevzi Komisyonunun 106 parsel numarası ile Hazine adına tescil edilmiş olduğu belirtilerek, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar Yusuf ve ... adına eşit paylarla tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, 4753 sayılı Kanun ile oluşan tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
2. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede Toprak Komisyonunca 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sırasında taşınmaz, kadastro tespiti sırasında uygulanan ve uyduğu tespit edilen 06.11.1963 tarih, 191 numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tescil edilmiştir. Hazinenin tapu kaydının dayanağını teşkil eden 23.08.1963 tarihli belirtmelik tutanağında, 106 numaralı parselin 105 parsel ile bir bütün iken 60 numaralı parselden ifraz gördüğü 55 belirtme numarasıyla belirtildiği, söz konusu parselin davalı ve bayileri tarafından ibraz edilen tapu ve vergi kaydının sınırlarının sabit olmayıp değişken olması nedeniyle dönüm miktarlarına itibar edildiği, miktar fazlasının ise Hazine adına tapulandığı anlaşılmıştır.
3. İlk Derece Mahkemesince, davalılar lehine 3402 sayılı Kanun'un 14. ve 46/1. maddelerinde belirtilen koşulların oluştuğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmişse de, verilen karar dosya kapsamına ve usul ve kanuna uygun bulunmamaktadır.
4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi, "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar, bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur" hükmünü içermektedir. Buna göre, 4753 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur.
5. Dava konusu taşınmaza ilişkin jeodezi ve fotogrametri bilirkişiden alınan 04.11.2019 tarihli raporda, dava konusu taşınmazın 1955 tarihli hava fotoğrafında sabit sınırlarının olmadığı, komşu parsellerle birlikte çayır vasfında olduğu, 1968 tarihli hava fotoğrafında ise taşınmazın tarımsal olarak sürülü olmadığı, komşu parsellerle çayır olarak biçildiği değerlendirmesine yer verildiği görülmüştür.
6. Hal böyle olunca, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten (1963 yılından) geriye doğru davalı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunmadığı bilimsel niteliği haiz, somut verilere dayalı jeodezi bilirkişi raporu ile anlaşıldığından, mahalli bilirkişilerin soyut beyanları ve ziraat bilirkişi heyetinin taşınmazın halihazırdaki durumuna ilişkin değerlendirmesi karşısında, jeodezi uzmanı bilirkişi raporuna üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.