"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/769 E., 2022/1343 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/446 E., 2019/922 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili, davalılar Kemal ve ... vekili, davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili Yüksekova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/437 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, Gürdere köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı ... adına tespit edildiğini; Yüksekova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/484 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde; aynı yer 103 ada 23 parsel sayılı taşınmazın da kadastro sonucunda davalılar .... ve ... adına tespit edildiğini; Yüksekova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/576 Esas sayılı dosyasına sunmuş olduğu dava dilekçesinde; aynı yer 103 ada 11 parsel taşınmazın da kadastro sonucunda davalılar ... ve ... adına tespit edildiği ancak dava konusu üç taşınmazın da 1963 yılında yapılan ... çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit edilen 12 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı kapsamında kaldığını, kadastro tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek dava konusu 103 ada 10, 11 ve 23 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 80 yılı aşkın süredir davalı ve bayilerinin zilyetliğinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Yüksekova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/484 Esas ve 2009/576 Esas sayılı dosyalarının 2009/437 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, Yüksekova Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/437 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen yargılama sonucunda Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/446 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazlar üzerinde davalılar lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddesinde öngörülen 20 yıl süre ile malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili, davalılar Kemal ve ... vekili, davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın uzun süre zilyetlik iddiasına dayanması halinde bunu vergi kayıtları ile ispatlaması gerektiğini, dava konusu taşınmazın sulu arazi olup olmadığının tespit edilmediğini, taşınmazın Hazine'nin özel mülkiyetinde olduğunu, hiç kimsenin zilyetliğinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalılar Kemal ve ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesince maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek hükmün vekalet ücreti yönünden düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekillerinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, Hakkari ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 10 parsel sayılı 22.358,88 m2 yüz ölçümlü ve 103 ada 11 parsel sayılı 22.352,16 m2 yüz ölçümlü tarla vasıflı taşınmazların 53 numaralı Toprak Tevzi Komisyonunca 12 parsel numarası ile Hazine adına senetsizden tescil edildiği, haritanın zemin ve mevki itibariyle 103 ada 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 23 numaralı parselleri kapsamı içine aldığı 84/8 tahrir no ve 1937 tarihli vergi kaydı ile ...,.... ve.... ile ....,...,adlarında kayıtlı olduğu, kayıt maliklerinin 1990 yılında aralarında yaptıkları rızai taksim sonucu 103 ada 10 parsel sayılı taşınmazın ....ye isabet ettiği, ...'nin bu payını ...'e hibe ettiği; 103 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ... ve ... ...'a isabet ettiği, kişilerin bu paylarını Kemal ve ...'a hibe ettiği belirtilmek suretiyle dava konusu 103 ada 10 parsel sayılı taşınmaz ... oğlu ... adına, 103 ada 11 parsel sayılı taşınmazın 1/2'şer payla ... ve ... adına 08.01.2007 tarihinde tespit edilmiş, kadastro tutanakları itiraz edilmeksizin 01.01.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu 103 ada 10 parsel sayılı taşınmazın dava açıldıktan sonra 23.12.2009 tarihinde satış suretiyle İğbal Doğan'a devredildiği anlaşılmıştır.
2. Kadastro sonucu, Hakkari ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 23 parsel sayılı 16.279,11 m2 yüz ölçümlü tarla vasıflı taşınmazın 53 numaralı Toprak Tevzi Komisyonunca 12 parsel numarası ile Hazine adına senetsizden tescil edildiği, haritanın zemin ve mevki itibariyle 103 ada 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 23 numaralı parselleri kapsamı içine aldığı, bu parselle ilgili herhangi bir kaydın olmadığı, taşınmazın 1936 yılında ... oğlu ...'in zilyetliğinde iken 1954 yılında ... oğlu ...ye satış suretiyle devredildiği, ...nin bu taşınmazını 2005 yılında 1/2 payını oğlu ...'ye, 1/2 payını...'ye satış suretiyle devredildiği, taşınmazın 1/2'şer payla ... ve... adına 08.01.2007 tarihinde tespit edildiği, kadastro tutanağının itiraz edilmeksizin 01.01.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
3. Davacı Hazine, dava konusu taşınmazların 1963 yılında yapılan Toprak Tevzi çalışmaları sonucunda Hazine adına tespit edilen 12 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
4. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede Toprak Komisyonunca 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar sırasında taşınmazlar, kadastro tespiti sırasında uygulanan ve uyduğu tespit edilen 06.11.1963 tarihli ve 191 sayılı tapu kaydı ile Hazine adına tescil edilmiştir. Hazinenin tapu kaydının dayanağını teşkil eden 23.08.1963 tarihli belirtmelik tutanağında, 12 numaralı parselin 12 belirtme numarasıyla belirtildiği, söz konusu parsele ilişkin işgalcileri (... ... ve müşterekleri) tarafından sunulan 1954 tarihli belgeden işgalcilerin 10 yıllık zilyetlik süresi dolmadığı için taşınmazın Hazine adına tapulandığı anlaşılmıştır.
5. İlk Derece Mahkemesince, davalılar lehine 3402 sayılı Kanun'un 14. ve 46/1. maddelerinde belirtilen koşulların oluştuğu kabul edilerek asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamına ve usul ve kanuna uygun bulunmamaktadır.
6. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi, "4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar, bu Kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunur" hükmünü içermektedir. Buna göre, 4753 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların zilyetlikle kazanılabilmesi için, öncesi itibariyle özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden bulunması ve tescil tarihi itibariyle zilyetleri yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olması zorunludur.
7. Asıl davanın davalısı ...'e karşı açılan 103 ada 10 parsel sayılı taşınmaz yönünden değerlendirmede; dava konusu taşınmaza ilişkin jeodezi ve fotogrametri bilirkişiden alınan 02.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda, 1955 tarihli hava fotoğrafında sabit sınırlarının olmadığı, komşu parsellerle birlikte çayır ve biçenek vasfında olduğu, 1968 tarihli hava fotoğrafında ise taşınmazın tüm sınırlarının sabit ve tarımsal olarak sürülü olduğu değerlendirmesine yer verildiği görülmüştür.
8. Hal böyle olunca, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten (1963 yılından) geriye doğru davalı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunmadığı, bilimsel niteliği haiz, somut verilere dayalı jeodezi bilirkişi raporu ile anlaşıldığından, mahalli bilirkişilerin soyut beyanları ve ziraat bilirkişi heyetinin taşınmazın halihazırdaki durumuna ilişkin değerlendirmesi karşısında davalı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğunu söyleyebilme imkanı olmadığı gibi dava konusu taşınmaz, dava sırasında dava dışı İğbal Doğan'a devredildiğinden HMK'nun 125. maddesinin de uygulanmaması doğru değildir.
9. Birleştirilen davanın davalıları ... ve ...'a açılan 103 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden değerlendirmede; dava konusu taşınmaza ilişkin jeodezi ve fotogrametri bilirkişiden alınan 02.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda, 1955 tarihli hava fotoğrafında sabit sınırlarının olmadığı, komşu parsellerle birlikte çayır ve biçenek vasfında olduğu, 1968 tarihli hava fotoğrafında ise taşınmazın tüm sınırlarının sabit ve tarımsal olarak sürülü olduğu değerlendirmesine yer verildiği görülmüştür.
10. Hal böyle olunca, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten (1963 yılından) geriye doğru davalı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunmadığı, bilimsel niteliği haiz, somut verilere dayalı jeodezi bilirkişi raporu ile anlaşıldığından, mahalli bilirkişilerin soyut beyanları ve ziraat bilirkişi heyetinin taşınmazın halihazırdaki durumuna ilişkin değerlendirmesi karşısında, jeodezi uzmanı bilirkişi raporuna üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
11. Birleştirilen davanın davalıları ... ve...'ye açılan 103 ada 23 parsel sayılı taşınmaz yönünden değerlendirmede; davalı ...'nin 1986, davalı ...'nin ise 1969 doğumlu olduğu, davacı Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten (1963 yılından) geriye doğru davalı taraf ve bayilerinin maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunması gerektiği, davalıların yaşları itibariyle bu zilyetlik süresini tek başına doldurmalarının mümkün olmadığı anlaşılmakla bu eksiklik giderilmeden karar verilmiştir.
12. Hal böyle olunca; davalılar ... ve .....'nin murisleri ve diğer bayileri adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli ve Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı Hazine vekilinin asıl ve birleştirilen davalara yönelik yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden Hazine 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.