Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4505 E. 2025/202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/816 E., 2024/885 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/353 E., 2024/9 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve terditli tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Karabük ili, Safranbolu ilçesi, Aşağıdana köyü çalışma alanında yer alan 145 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hasan kızı , ... ve soyadı ve baba ismi bulunmaksızın ... adına tespit edildiğini, davacılar tarafından açılan tapu kaydında düzeltim davası ile .... kızı ... ve ...'nin isimlerinin tashih edildiğini, taşınmazın kök miras bırakanlar ... ve ... tarafından kullanıldığını, ...'ın 1944 yılında taşınmazdan ayrıldığını ve öldüğünü, eşi ...’nin ... ile evlendiğini, ... ve ...ın tek mirasçısı olan ...'ın 10 yaşında öldüğünü, taşınmazın nizasız ve fasılasız olarak ... ve ailesi tarafından kullanıldığını, ... mirasçılarından ...ve ...'nin miras payını İsmail mirasçılarına hibe ettiğini, böylece tüm tespit maliklerine ait payların ... oğlu ...üzerinde kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında köy hibe senetlerinin dikkate alınmaması nedeniyle gerçekte hak sahibi olmayan ... ve .... mirasçılarının tapu kaydında hissedar olduğunu, miras bırakan ...'ın ölümünden bu yana taşınmazın ...ve mirasçıları tarafından kullanıldığını, davalıların zilyetliğinin söz konusu olmadığını ileri sürerek tüm tespit malikleri adına kayıtlı tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında ...mirasçıları adına tescilini, bu mümkün olmazsa iptal edilecek payların bedelinin tespiti ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını, tapuya kayıtlı taşınmazların zilyetlikle edinilemeyeceğini, tapuda yapılmayan devir işlemelerinin geçersiz olduğunu, köy senedinin hukuken geçerliliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiş; davalılar ... ve ... duruşmada davayı kabul etmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillere göre davalıların miras bırakanlarının 1983 tarihli köy senetleri ile haklarından feragat ettikleri, taşınmazın bu tarihten beri davacılar tarafından kullanıldığı, iddiaların tanıklarca doğrulandığı, taşınmazda elbirliği mülkiyetinin devam ettiği ve tarafların tapu kaydında düzeltim davasının sonucunu beklediği dikkate alındığında hak düşürücü süreye ilişkin itirazların kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payları oranında İsmail Tuncer mirasçıları adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın kadastro tespitinin 11.05.2000 tarihinde kesinleştiği, kadastrodan önceki nedene dayalı davanın 13.10.2021 tarihinde açıldığı, bir kısım davalıların kabul beyanı bulunsa da iştirak halindeki maliklerin bir kısmının davayı kabulünün terekeyi bağlamayacağı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığından terditli tazminat isteminin de dinlenemeyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, tapu iptali ve tescil davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, terditli tazminat davasının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğunu, hak düşürücü sürenin ayni hakka dayanmayan talepler yönünden uygulanması gerektiğini, aksi halde mülkiyet hakkının ihlal edileceğini, hak düşürücü sürenin tapu kaydının düzeltilmesi davasının kesinleşme tarihine göre değerlendirilmesi gerektiğini, terditli tazminat talebi yönünden Türk Borçlar Kanunu’nda sebepsiz zenginleşmeye ilişkin herhangi bir hak düşürücü sürenin düzenlenmediğini, eldeki davada zamanaşımı definin de ileri sürülmediğini, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, bir kısım davalıların kabul beyanlarının dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden; çekişmeli 145 ada 4 parsel sayılı 268,54 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın 16.09.1946 tarihli ve 20 sıra numaralı tapu kaydı nedeniyle ölü oldukları belirtilerek payları oranında tapu kayıt malikleri olan .. Kızı , ..., ... adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 11.05.2000 tarihinde kesinleştiği, davacılar tarafından açılan tapu kaydında düzeltim davası sonucunda Safranbolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.09.2015 tarihli (24.03.2016 kesinleşme tarihli) kararı ile tespit maliki ...'nin ... ve ...'ın eşi olan ... kızı ... ...olarak, tespit maliki ... kızı ...'nın ise ... olarak düzeltildiği, eldeki davanın kazandırıcı zamanaşımı, hibe ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak 13.10.2021 tarihinde açıldığı, tapuda halen ölü tespit maliklerinin kayıt maliki olarak göründüğü ve ... mirasçılarından ... ve ...'in davayı kabul ettiği, ...'in bu kişiler dışında da mirasçılarının bulunduğu anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.