"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/633 E., 2024/1000 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/383 E., 2023/572 K.
Taraflar arasındaki hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile tanışarak evlendiğini, bir süre sonra davalının insanlara sahte güven vererek dolandırdığını öğrendiğini, davalının vermiş olduğu sözler neticesinde kendisine bakması karşılığında İzmir ili, .... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 96 ada 23 parsel sayılı taşınmazının 1/2 hissesini 23.02.2017 tarihinde davalıya devrettiğini, davalının kendi adına satış işlemi yaptırdığını, ancak boşanma aşamasında oldukları davalının kendisini kandırdığını ve kendisine bakmadığını, iyi niyetini suistimal ettiğini ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı vekili katıldığı duruşmalarda davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yargılama sürecinde incelenen davacı ve davalıya ait nüfus kayıtlarından 29.11.2016 tarihinde evlendikleri, dava konusu taşınmazın tamamının 04.01.2017 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, davacının dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini 23.02.2017 tarihinde davalıya 31.000,00 TL karşılığında tapuda devrettiği, 23.02.2017 tarihli resmi senet incelendiğinde senette ölünceye kadar bakmaya ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacı ve davalı arasında 14.07.2021 tarihinde Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2021/348 Esas sayılı boşanma davasının olduğu, her ne kadar davacı, davalı tarafından kandırıldığı, davalının kendisine bir gün dahi bakmadığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşsa da davalının taşınmazı hile ile davacıdan devraldığı iddiasını kanıtlayacak bir delil davacı tarafından yargılama aşamasında öne sürülmediği gibi davacının iddia ettiği gibi bir irade sakatlığının varlığı durumunda dahi gerek davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü davalının kendisine bir gün dahi bakmadığı yönündeki beyanı gerekse yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanları göz önünde tutulduğunda, davacının iddiası olan davalı tarafından kendisine bakılacağı vaadiyle kandırıldığı hususunu evlilikleri süresince bildiği ve en geç davalı tarafından kendisine karşı boşanma davası açıldığını öğrendiği tarih itibariyle hile hukuki sebebinin varlığını öğrendiğinin kabulü gerekeceği, yargılama sürecinde UYAP sistemi üzerinden dosyaya kazandırılan Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/348 Esas sayılı dosyasının incelendiği, davalı ... tarafından açılan boşanma davasında dava dilekçesinin davacı ...'a hangi tarihte tebliğ edildiğine dair tebliğ mazbatasına UYAP sistemi üzerinden ulaşılamamış ise de davacı ...'ın boşanma davasına 17.09.2021 tarihinde cevap ve karşı dava dilekçesi sunduğunun görüldüğü, en geç bu tarihte davacının iddia ettiği hile hukuki sebebinin varlığını öğrendiğinin kabulü gerektiği, 17.09.2021 tarihi ile eldeki davanın açılış tarihi olan 03.10.2022 tarihleri arasında 1 yıllık sürenin geçtiği, davacının hile iddiasını 1 yıllık hak düşürücü süre içinde ileri sürmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin hile hukuki sebebinin varlığının öğrenilmesi üzerinden 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini kabul etmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacının boşanma davası devam ederken iş bu tapu iptali davasını açtığını, davacı ölünceye kadar bakması karşılığı evinin 1/2 hissesini davalıya bağışladığını belirtmesine rağmen 23.02.2017 tarihinde tapuda yapılan işlemin satış işlemi olarak göründüğünü, davacının bu satış şeklinde görülen işlem karşılığı olan 31.000,00 TL'yi almadığı gibi davalının "ben 1/2 hisseyi satın aldım, bedelini ödedim" şeklinde bir beyanda da bulunmadığını, davacının iradesi ile gerçekleşen işlemin birbiriyle örtüşmediğini, davacının kendisine bakılacağının vaad edildiğini, davacının da bu vaade kanarak taşınmazının 1/2 hissesini bağışladığını açıklarken kandırıldığını söylediğini, davalının sözünde durmadığını, taşınmazın 1/2 hissesini aldıktan bir süre sonra evi terk ettiğini, davacıya bakmadığını, davacının boşanma davası sırasında davalının eve dönmeyeceğini anladığını ve artık kandırıldığından emin olduğunu, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde bu davayı açtığını, davacının, davalı tarafından kandırıldığını, davalının 30.05.2022 tarihinde açtığı Dikili Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/518 Esasında kayıtlı ortaklığın giderilmesi davası ile öğrendiğini, davacının da 30.05.2022 tarihinde iş bu tapu iptali davasını açtığını, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının açmış olduğu bu dava sırasında önceden açılmış bir boşanma davası olduğu, boşanma davasındaki cevap dilekçesi ve karşı dava açılma tarihinin 17.09.2021 olduğu, eldeki hileye dayalı tapu iptali- tescil davasının açılma tarihinin ise 03.10.2022 olduğu, TBK'nın 36. ve 39. maddeleri ile Yargıtay içtihatlarına göre hileye dayalı iptali istenen hukuki uyuşmazlıklarda aldatılmanın öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde davanın açılması gerektiği, 1 yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu, nitekim davacının hileyi kendisine açılan boşanma davasına karşı cevap süresi içinde açıldığı kabul edilse bile Aile Mahkemesindeki boşanma davasında yatağında hasta yatmakta iken kendisini tehdit ederek taşınmazın yarı hissesini kendi üzerine geçirdiğini beyan ettiği, hileye dayalı olarak taşınmazı devrettiğine dair beyanı olduğunun anlaşıldığı, anılan tarihler göz önünde bulundurulduğunda 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin hile hukuki sebebinin varlığının öğrenilmesi üzerinden 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini kabul etmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacının boşanma davası devam ederken eldeki tapu iptali davasını açtığını, davacı ölünceye kadar bakması karşılığı evinin 1/2 hissesini davalıya bağışladığını belirtmesine rağmen 23.02.2017 tarihinde tapuda yapılan işlemin satış işlemi olarak göründüğünü, davacının bu satış şeklinde görülen işlem karşılığı olan 31.000,00 TL'yi almadığı gibi davalının "ben 1/2 hisseyi satın aldım, bedelini ödedim" şeklinde bir beyanda da bulunmadığını, davacının iradesi ile gerçekleşen işlemin birbiriyle örtüşmediğini; davacı, kendisine bakılacağının vaad edildiğini, bu vaade kanarak taşınmazının 1/2 hissesini bağışladığını açıklarken kandırıldığını söylediğini, davalının sözünde durmadığını, taşınmazın 1/2 hissesini aldıktan bir süre sonra evi terk ettiğini, hasta ve yaşlı olan davacının, davalının eve dönmesini beklerken davalının 14.07.2021 tarihinde Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/348 Esas sayılı boşanma davası açtığını, bu dava devam ederken davacının barışma ve bir araya gelmeyi beklediğini, ancak davalının 30.05.2022 tarihinde açtığı Dikili Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/518 Esasında kayıtlı ortaklığın giderilmesi davası ile kandırıldığını öğrendiğini, kendisinin de 03.10.2022 tarihinde iş bu tapu iptali davasını açtığını, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36 ve 39. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmaz tam hisse olarak davacı ... adına kayıtlı iken, davacı ...'in 23.02.2017 tarihli ve 1607 yevmiye numaralı resmi senet ile taşınmazdaki 1/2 hissesini 31.000,00 TL bedelle davalı ...'a satış yoluyla temlik ettiği, davacının davalının vermiş olduğu sözler neticesinde kendisine bakması karşılığında İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 96 ada 23 parsel sayılı taşınmazının 1/2 hissesini davalıya devrettiğini, davalının kendi adına satış işlemi yaptırdığını, ancak boşanma aşamasında oldukları davalının kendisini kandırdığını ve kendisine bakmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açtığı, eldeki davadan önce davacı ve davalı arasında 14.07.2021 tarihinde Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2021/348 Esas sayılı boşanma davasının olduğu, boşanma davasında eldeki davada davacı ... tarafından sunulan cevap dilekçesi ve karşı dava açılma tarihinin 17.09.2021 olduğu, boşanma davasındaki cevap ve karşı dava dilekçesinde davacı ...'in yatağında hasta yatmakta iken davalının kendisini tehdit ederek taşınmazın yarı hissesini kendi üzerine geçirdiğini, hastalık dönemlerinde davalıdan ilgi ve alaka görmediğini beyan ettiği, nitekim davacının hileyi kendisine açılan boşanma davasına karşı cevap süresi içinde öğrendiği, eldeki davanın ise 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 03.10.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2. Temyiz olunan bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.