Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4547 E. 2025/772 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası davasında, temyiz kesinlik sınırının davacının miras payına isabet eden miktar üzerinden hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan dava değerinin her bir mirasçının payına isabet eden değerden hesaplanması, somut olayda da davacının payına isabet eden ecrimisil ve dava konusu taşınmaz değeri toplamının temyiz kesinlik sınırının altında kalması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1170 E., 2024/1291 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ordu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/302 E., 2023/474 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 23.05.2024 tarihli ek kararı ile, kesin nitelikte verilen kararın HMK'nın 362-(1)-a maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayan karalardan olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteğinin değer itibariyle reddine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hemen belirtilmelidir ki; HMK’nın “Davaların Yığılması” başlığını taşıyan 110-(1) maddesinde “ Davacı, aynı davalıya karşı olan, birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, birlikte dava edilen taleplerin tamamının aynı yargı çeşidi içinde yer alması ve taleplerin tümü bakımından ortak yetkili bir mahkemenin bulunması şarttır.” şeklindeki düzenleme ile aynı yargı sınırları içinde davacının, aynı davalıya karşı birden fazla talebini ileri sürme olanağı tanınarak, dava şartları belirlenmiştir.

Öte yandan, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

Somut olayda, dava konusu 436 ada 1 parsel sayılı taşınmazda muris tarafından davalıya devredilen 2/4 payın ve dava konusu 436 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri 1.447.779,50 TL olup davacının miras payına (1/4) 361.944,87 TL isabet ettiği, kabul edilen ve temyize konu ecrimisil miktarının 27.831,59 TL olduğu, belirlenen değerlerin 2024 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 378.290,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.

Temyiz talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bölge Adliye Mahkemesince verilen 23.05.2024 tarihli ek kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.