"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/108 E., 2022/202 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; .... ili, Derik ilçesi, .... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda yaklaşık 400,00 m2'lik taşınmaz bölümünün yol olarak tescil harici bırakıldığını, oysa bu kısmın, maliki olduğu 454 ada 29 parsel sayılı taşınmazın içerisinde yer aldığını ve yol olmadığını ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Derik Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.01.2013 tarihli ve 2010/88 E., 2013/19 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 18.05.2012 tarihli rapor ve krokisinde yeşil renk ile gösterilen 295,49 m2 kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediyesi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.09.2013 tarihli ve 2013/7584 E., 2013/8315 K. sayılı kararıyla; yol olarak gösterilen taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak açılan tescil davasında Hazinenin yasal hasım olduğu, eldeki davanın sadece Derik Belediye Başkanlığına yöneltildiği, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam olunamayacağı, Hazinenin de davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Derik Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2016 tarihli ve 2014/267 E., 2016/48 K. sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 11.12.2015 tarihli rapor ve krokisinde yeşil renk ile gösterilen 295,49 m2 kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi ve vekalet ücretine hasren davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 15.03.2019 tarihli ve 2016/7676 E., 2019/1807 K. sayılı kararıyla; 6360 sayılı Kanun gereğince Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumet yaygınlaştırılıp taraf teşkilinin sağlanması, ayrıca TMK'nın 713/4 ve 5. maddeleri gereğince yasal ilanların yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine değinilerek karar bozulmuştur.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile fen bilirkişisinin 11.12.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen yeşil renk ile boyalı 295,49 m2 kısmın davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesinde tahminen 400 m2'lik alan hakkında talepte bulunulduğunu, daha sonra bilirkişi raporuyla tespit edilen kısım yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, kararın tam kabul hükmünde olduğu halde Mahkemece sanki kısmen kabul edilmiş gibi davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek vekalet ücreti yönünden hükmün bozulmasını istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve araştırma sonucunda karar verildiğini, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, Belediye yönünden husumetten red kararı verilmesi gerektiğini, eksik inceleme sonucu karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... vekili; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davalı ... yönünden husumet nedeniyle red kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca taşınmazların Belediye adına tescili gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
TMK’nın 713. maddesinin birinci fıkrası, 3402 sayılı Yasa'nın 14. ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
Mardin ili, .... ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 11.12.2015 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 295,49 m2'lik taşınmazın "yol" olarak tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalıların temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin vekalet ücretine hasren temyiz itirazına gelince;
Somut olayda, davacının dava dilekçesinde talep ettiği kısmın büyüklüğünü tahmini olarak belirttiği, yapılan keşif sonucu talep edilen dava konusu taşınmazın 295,49 m2 olarak tespit edildiği ve davacının da tespit edilen bu kısım yönünden tescil talebinin bulunduğu, dolayısıyla davanın kısmen kabulünden söz edilemeyeceği gözetilerek davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerekirken, talep kısmen reddedilmiş gibi karar verilerek davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,
Hükmün 9. bendinin tümüyle hüküm yerinden çıkarılmasına, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
İstek halinde peşin alınan harçların diğer temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.