"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2759 E., 2023/2945 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/575 E., 2022/732 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/279 Esas sayılı davasında 435 ada 10 ve 15 parsel sayılı taşınmazlara tedbir tesis ettirildiği için davalı ile tedbirlerin kaldırılması karşılığında dava konusu daireyi davalı ...’a satmayı taahhüt ettiğini, satış vaadi sözleşmesi nedeniyle davalının .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/97 Esas sayılı davasını açtığını ve davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, satış vaadi sözleşmesinde 2011/279 Esas sayılı davanın taraflardan hangisinin lehine sonuçlanırsa sonuçlansın karşılıklı talepte bulunulmayacağının kararlaştırıldığını, doğmamış haktan feragat edilmesinin mümkün olmadığını, müteahhit olduğu ve zor durumda kaldığı için sözleşmeyi akdettiğini, aşırı yararlanma hükümlerinin uygulanmasını ve oransızlığın giderilmesi gerektiğini, olmazsa da sebepsiz zenginleşme nedeniyle taşınmazın bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; tedbirin kaldırılması ile davacının iddia ettiği zor durumun geçtiğini, sözleşmenin yerine getirilmesi için davacıya 2014 yılında ihtarname gönderdiğini, davacının cevap vermediğini, gabin için hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının basiretli tacir olduğunu, zor durumda kaldığı iddiasının dinlenemeyeceğini, davacının 2021/97 Esas sayılı davaya verdiği cevapta da eldeki davada ileri sürdüğü hususları beyan ettiğini, anılan davada bu taleplerin reddine karar verildiğini, muris muvazaası davasını 2011 yılında açtığını, davacının o dava devam ederken arsa malikleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, davadan bir sene sonra da satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını, davayı kazanması halinde dava konusu taşınmazın değerinden daha yüksek bir kazancı olacağını, davacının bu nedenle aşırı yararlanmadan bahsedemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın davalı ...’a kesinleşmiş mahkeme kararı ile devredildiği, ...’un da taşınmazı davalı ...’ye devrettiği, davalılar arasında yapılan devrin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, 2011/97 Esas sayılı davada davacının cevap dilekçesi ile gabin iddiasını ileri sürdüğü ve anılan davada bu hususun tartışıldığı, davacının gabin iddiasına dayalı bedel talebi yönünden kesin hüküm oluştuğu, taşınmazın devrinin satış vaadi sözleşmesi olduğu, sözleşme geçerli olduğu için sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı talepte bulunulamayacağı gerekçeleriyle davalı ... yönünden tapu iptali ve tescil davasının reddine, davalılar aleyhine açılan gabin hukuki nedenine dayalı bedel istemi davasının kesin hüküm nedeniyle usulden reddine, davalılar aleyhine açılan sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı bedel istemi davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle:
Davalının, satış vaadi sözleşmesi nedeniyle aleyhine satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/97 Esas sayılı davasını açtığını, davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve kesinleştiğini, 2021/97 Esas sayılı davaya konu satış vaadi sözleşmesinde .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/279 Esas sayılı davasının reddine karar verilmesi halinde müvekkilinin dairenin iadesi konusunda bir talepte bulunmayacağına ilişkin sözleşme hükmünün henüz doğmamış olan bir haktan feragat anlamına geldiğini ve geçersiz olduğunu, müvekkilinin müteahhit olduğunu, dava konusu dairenin bulunduğu site inşaatına başlayamadığı için zor durumda kaldığını ve anılan sözleşmeyi imzalamak durumunda kaldığını, müvekkilinin proje hazırlanırken sattığı daireleri teslim edebilmek ve inşaata başlayabilmek için satış vaadi sözleşmesini yapmaya mecbur kaldığını, tanık beyanlarının da iddialarını doğruladığını, taşınmazda hak iddia eden davalıyla sözleşme yapmak durumunda kaldığını, gabinin objektif ve sübjektif unsurlarının gerçekleştiğini, taşınmaza tedbir konulan 2011/279 Esas sayılı davanın da reddedildiğini, 2021/575 Esas sayılı davada bütün delillerin değerlendirilmediğini, davalının kötü niyetinin göz önüne alınmadığını, hatalı gerekçe ile davanın reddedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, aşırı yararlanma (gabin) olmazsa sebepsiz zenginleşme hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriğinden; davacının kayden maliki olduğu dava konusu 435 ada 83 parsel sayılı taşınmazdaki B blok 2 numaralı bağımsız bölüm için davalı ... ile davacı arasında .... Noterliğinin 03.04.2012 tarihli ve 3470 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinin akdedildiği, davalı ...’un .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/97 Esas sayılı davası ile anılan satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil ile cezai şart tazminatı talep ettiği, Mahkemenin 08.07.2021 tarihli kararı ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, cezai şart tazminatı talebinin reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 08.09.2021 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın 28.09.2021 tarihinde hükmen davalı ... adına tescil edildiği görülmüştür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.