"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/3086 E., 2024/445 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/364 E., 2021/42 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal tescil ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle, duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının yaşının küçük olması ve ABD'ye yerleşmek niyetinin olması sebebiyle gitmeden önce davalı annesinin iyi niyetine güvenerek tüm yetkileri kapsayacak şekilde vekaletname verdiğini, davalının da davacıya ait 2410 ada 233 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümü vekil sıfatıyla kendi avukatı olan ...'e satış gösterdiğini, ...'in de aynı gün taşınmazı davalıya devrettiğini, davacının bu yönde bir talimatı olmadığını ve satış bedelinin düşük olduğunu, ara malikin de davalıyla işbirliği içerisinde hareket ettiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde gerçek bedelinin davacıya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının uzun süredir ABD'de yaşadığını, o tarihlerde Türkiye'de yaşayan 1983 doğumlu davacı ...'nın ABD'ye vize alabilmesi için kendi üzerine kayıtlı bir varlığının bulunması gerekli olduğundan davalı annesi ...'ın dava konusu yeri 16.11.2005 tarihinde .... isimli satıcıdan satın alarak kızı davacı ... üzerine tapuda tescil ettirdiğini, işlemin yapıldığı tarihte öğrenci olan ...'nın herhangi bir geliri de olmadığını, davacının ABD vizesiyle ilgili bir sorununun kalmadığı 08.07.2009 tarihinde davalı ...'ın vekili olan ...'e yetki vererek taşınmazı kendi üzerine aldığını, taşınmazın davalıya devrinden 10 yıl sonra dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2021 tarihli 2019/364 Esas, 2021/42 Karar sayılı kararı ile; davalının süresi içerisinde delillerini bildirmediği ve bildirdiği ek delillere muvafakat edilmediği, davacı ile davalı arasında vekalet ilişkisi olmasına binaen dava konusu taşınmazın davacı adına davalı tarafından dava dışı kişiden satın alındığı, davalının daha sonra bu yeri dava dışı Aydın'a satarak vekalet görevini kötüye kullandığı, davalı taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia etmiş ise de davacı adına vekaleten hareket ettiği ve taşınmazı davacı adına satın aldığı, aralarında iddia ettiği inançlı işlemin delil başlangıcı olacak şekilde dahi bir belge sunmadığı gerekçesiyle çekişmeli taşınmazın davalı tapu kaydının iptali ile ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarihli 2021/934 Esas, 2022/880 Karar sayılı kararı ile, tarafların anne-kız oldukları, davacının maliki olduğu taşınmazın davalı annesine temliki işleminin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiği yönündeki iddianın kanıtlanamadığı, aralarındaki iç ilişki uyarınca davacının iradesine uygun olarak işlem yapıldığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 14.09.2023 tarihli ve 2022/7293 E., 2023/4450 K. sayılı kararı ile; davalı vekili cevap dilekçesinde taşınmazın davalıya bedelsiz olarak devredildiğini kabul ederek taşınmazın davalı tarafından davacı adına satın alındığını, taşınmaz mülkiyetinin esasen davalıya ait olduğunu, davacının da bu hususu bilerek vekaletname verdiğini belirtmekle, bu hususta ispat yükü kendisine geçmişse de cevap dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığı, süresinden sonra sunduğu delil ve tanık listesine de davacı tarafından muvafakat edilmediği, dolayısıyla ispat yükü artık kendisinde olan davalının iddialarını kanıtlayamadığı göz önünde bulundurularak davanın kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafça süresinden sonra sunulan delil ve tanık listesine ise davacı tarafından muvafakat edilmediği, ispat yükü kendisinde olan davalının savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 2410 ada 233 parsel sayılı taşınmazdaki zemin kat 5 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının 1994 yılında ABD’ye gittiğini, davacının vize başvurusunun reddedildiğini, vize alabilmesi için davacıya 30.000 TL para gönderdiğini ve davaya konu taşınmazı davacı adına satın aldığını, davacının taşınmazın davalıya ait olduğunu bilmesi nedeniyle vekaletname verdiğini, davanın işlemden 10 yıl sonra açıldığını, davacının daha sonra annesi ile arası bozulduğundan eldeki davayı ikame ettiğini, davacının taşınmaz üzerinde hiçbir tasarrufunun bulunmadığını, Mahkemece delillerin toplanmamasının hatalı olduğunu, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, ön inceleme aşamasında uyuşmazlığın hangi hukuki nedene dayandığının tespit edilmediğini, 22 yaşında olan davacının taşınmazı edinme gücünün bulunmadığını, vekaletname verme amacını açıklamadığını, herhangi bir azilname düzenlemediğini, davalı vekilinin hastalığı nedeniyle etkin savunma yapılamadığını, istinaf dilekçesi ekinde sunulan delillerin yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve korkutma hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1. ve 506. maddeleri
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. ve 3. maddeleri
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190/1. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyanın incelenmesinden, davacının 14.07.2006 tarihli vekaletname ile davalıyı taşınmaza özgü gayrimenkul satışı ve bankadan para çekme hususunda yetkilendirdiği, davaya konu 2410 ada 233 parsel sayılı taşınmazın 08.07.2009 tarihinde 55.000,00 TL bedelle davalı vekil ... aracılığıyla davalının avukatı ...’e, aynı gün ... tarafından 61.000,00 TL bedelle davalı ...’a devredildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna ve bozma kararına uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 26.413,62 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.