"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/138 E., 2024/48 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul
Taraflar arasında görülen tapusuz taşınmazın tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafindan temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki geri çevirme kararı ile getirtilen evrakla birlikte Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları sırasında Bingöl ili, .... ilçesi, .... köyünde kain, dilekçelerine ekli krokide (A) harfiyle gösterdikleri 19.295 m2 yüz ölçümlü taşınmazın davacılar adına tescil edilmesi gerekirken hatalı şekilde tespit dışı bırakıldığını, davacıların kadastro öncesi ve sonrasında 20 yıldan fazla zilyetlikleri olduğunu, komşu 233 parsel sayılı taşınmazın da davacılara ait olduğunu ileri sürerek dava konusu tapusuz taşınmazın davacılar adına tescilini; bozma sonrasındaki keşif üzerine düzenlenen 27.06.2022 havale tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde belirtilen (A) harfli 6.115,61 m2 ve (C) harfli 2.937,72 m2 yüz ölçümlü tapusuz taşınmaz bölümlerinin davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 31.03.2016 tarihli ve 2014/686 Esas, 2016/294 Karar sayılı kararıyla; jeodezi ve fotogrametri bilirkişisinin 30.03.2016 tarihli raporu ve ekli krokisinde (A) harfiyle gösterilen 6.060,55 m2 ve (C) harfiyle gösterilen 2.700,42 m2 yüz ölçümlü taşınmazların miras yoluyla babaları ...'dan davacılara intikâl ettiği, .....'ın taşınmazları buğday, arpa ekmek suretiyle kullandığı, davacıların da aynı şekilde ve icara vermek suretiyle kullandıkları, 1984 tarihli hava fotoğrafından davaya konu taşınmazın .....ne mesafesinin 30-35 metre iken, 2009 tarihli ortofotoya göre nehre mesafesinin 10-15 metre olduğu, (A) ve (C) harfli kısımların kullanıldığı, (B) harfli 8.254,20 m2 yüz ölçümlü dava konusu taşınmazdan dere geçtiğinin belirtildiği; jeoloji bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazların taşkınlara maruz kalmayacağının bildirildiği, (A) ve (C) harfli taşınmazların davacıların dedesi, babası ve davacılar tarafından buğday, arpa ekip biçmek suretiyle kadastro çalışmalarının kesinleştiği 1970 yılından itibaren 20 yılı aşkın süredir kullanıldığı, taşınmazın niteliği itibariyle kazanmaya elverişli olduğu, zilyetliğin ekonomik amaca uygun sürdürüldügü, ancak (B) harfli taşınmazın dere yatağında kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, jeodezi fotogrametri mühendisi bilirkişinin 30.03.2016 tarihli raporu ve ekli krokisinde (A) harfli 6.060.55 m2 ve (C) harfli 2.700,42 m2 yüz ölçümlü taşınmazların davacılar adına tesciline, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
Mahkemenin 31.03.2016 tarihli kararına karşı süresi icinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.09.2020 tarihli ve 2017/1843 Esas, 2020/3152 Karar sayılı karar ile; hava fotoğraflarından yeterince ve yöntemine uygun şekilde yararlanılmadığı, taşınmaz bölümlerinin niteliklerinin belirlenmesi, nehir yatağından kazanılıp kazanılmadıkları ya da nehrin aktif etki alanında kalıp kalmadıkları hususunda jeoloji ve ziraat mühendisi bilirkişilerin raporlarının ayrıntı içermeyip hükme elverişli olmadıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin raporunda Murat Nehri ile dava konusu taşınmaz arasındaki kot farkının çok yakın olduğunun ve yıllar içerisinde.....'nin yatağının genişlediğinin bildirilmesi, davacıların dilekçelerinde taşınmazın sular altında kaldığını belirtmeleri karşısında uzman jeoloji bilirkişisi tarafından dava konusu taşınmazların nehrin etkisinde kalıp kalmadığının açık şekilde belirlenmesi gerektiği, yeniden keşif yapılarak mahalli bilirkisi ve tanıklara dava konusu taşınmazın davacılara ne şekilde intikal ettiği, öncesinde murise ait ise mirasçılar arasında taksim, satış, bağış gibi hukuki işlem bulunup bulunmadığının sorulması gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin 31.03.2016 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak 1951, 1964, 1976, 1984 ve 2002 tarihli hava fotoğraflarının dosya arasına alındığı, yeniden yapılan keşifte mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazın öncesinde davacıların babası ve babalarının ölümünden sonra davacılar tarafından 30-40 yıldır kullanıldığını, davacıların diğer kardeşlerinin kullanmadığını beyan ettikleri, jeodezi ve fotogrametri bilirkişinin 15.06.2022 ve 20.11.2023 tarihli raporlarında, fen bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfli alanların 1984 ve 2002 tarihli hava fotoğraflarında sınırlarının belirgin olduğu, tarımsal faaliyete konu olabilecek ışık yansınım değerlerine sahip olduğu, dolayısıyla bahse konu taşınmazlarda imar-ihyanın olduğunun tespit edildiği; 30.06.2022 havale tarihli ziraat bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfli taşınmazların tanmsal amaçlı kullanıldığı, 25-30 yıldır emek harcanarak imar-ihya edildiği, halihazırda sulu tarım arazisi olduğu, zilyetlikle iktisap edilebileceği; jeoloji bilirkişi raporunda taşınmazların sel ve su baskınlarına maruz kalmayacağına dair tespit yapıldığı, davacı vekilince fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen taşınmaz hakkında taleplerinin olmadığının bildirildiği, (A) harfli 6.791,96 m2 taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a. maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sonucunda tarla vasfiyla Hazine adına tescil edildiği, (C) harfli kısmın tespit dışı bırakıldığı, (A) ve (C) harfli taşınmazlar bakımından zilyetlik şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 27.06.2022 havale tarihli fen bilirkişisi Hilmi ....'un raporu ve ekli krokisinde (A) harfiyle gösterilen 6.791,96 m2 yüz ölçümlü alanın davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfli 2.937,72 m2 yüz ölçümlü taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma sonrasında dava konusu (A) harfli taşınmaz hakkında jeodezi fotogrametri bilirkişisinin 17.07.2023 tarihli raporunda 2002 tarihli hava fotoğrafına kadar imar-ihyaya konu kullanıma rastlanmadığı belirtilmiş ise de 20.11.2023 tarihli ek raporda çelişkili olarak (A) ve (C) harfli taşınmazlarda imar-ihyaya konu kullanım olduğunun bildirildiğini, taşınmazların imar-ihya edilmediğini, 2002 yılında imar-ihya tamamlanmış olsa dahi davanın açıldığı 18.09.2014 tarihi itibariyle 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığını belirterek Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
B.Degerlendirme ve Gerekce
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi uyarınca açılan kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararlarin bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Tüm dosya kapsamında; hükme esas alınan 27.06.2022 havale tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde dava konusu taşınmazların (A) 6.115.61 m2, (C) harfli 2.937.71m2 yüz ölçümlü kısımlar olarak saptandığı, davacılar tarafindan imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayalı olarak (A) ve (C) harfli tescil harici taşınmaz kısımlarının adlarına tescilinin talep edildiği, bölgede yapılan ve 10.03.1970 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında mülga 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca taşlık ve dere yatağı olarak tescil harici bırakıldıkları anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu (A) ve (C) harfli taşınmazlar üzerinde davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile (A) harfli taşınmaz dava sırasında tapuya tescil edildiğinden tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil, (C) harfli taşınmaz yönünden de davacı adına tesciline karar verildiği, karara karşı süresi içinde davalı Hazine vekilince temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Davalı Hazine vekilinin (C) harfli taşınmaz bölümü yönünden temyiz itirazları incelendiğinde; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde islem yapılarak karar verilmiş olmasına göre 27.06.2022 havale tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde (C) harfiyle gösterilen taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın (C) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümü yönünden bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemiş olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının (C) harfli taşınmaz yönünden reddiyle hükmün (C) harfli taşınmaz bölümü yönünden onanması gerekmiştir.
Davalı Hazine vekilinin (A) harfli taşınmaz bölümü yönünden temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece (A) harfiyle gösterilen taşınmaz yönünden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Yargılama sırasında dava konusu (A) harfli 6.115,61m2 yüz ölçümlü bölümün 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesi kapsamında yörede yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 07.10.2021 tarihinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olduğu gerekçesiyle Murat Nehri, dere, 240 ada 1 parsel ve 240 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar ile çevrili olduğu belirtilerek senetsizden Hazine adına 6.791,96 m2 yüz ölçümlü tarla vasfıyla tespit edilen 240 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı ve askı ilan süresi içerisinde itiraz edilmeksizin 02.12.2021 tarihinde Hazine adına tescil edildiği, kadastro tutanağı ve harita plan örneğinin gönderildiği, Bingöl Kadastro Müdürlüğünün 02.09.2024 tarihli cevabı yazısında da dava konusu (A) harfli taşınmazın, hakkında kadastro tutanağı düzenlenen 240 ada 3 parsel ile aynı yeri kapsadığının bildirildiği anlaşılmış olup bilindiği üzere 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve davalara ait dosyaların mahkemesine re'sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Görev kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir.
Hal böyle olunca; (A) harfli dava konusu taşınmaz bakımından görevsizlik kararı verilerek dosyanın (A) harfli taşınmaz bölümü yönünden re'sen Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz yönünden davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (A) harfli taşınmaz yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin (C) harfli taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (C) harfli taşınmaz yönünden ONANMASINA,
Davalı Hazine vekilinin (A) harfli taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (A) harfli taşınmaz yönünden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/Ill-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
28.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.