Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4695 E. 2025/600 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu eksik ölçüm yapıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve husumet yönünden davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın, davalı köy tüzel kişiliği yönünden süre aşımı, Hazine'ye husumet yöneltilmeyen 120 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1218 E., 2024/1154 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Arpaçay Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/5 E., 2024/64 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; Kars ili, Arpaçay ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 123 ve 116 parsel sayılı taşınmazları 40-45 yıldır nizasız ve fasılasız tarla olarak kullandığını ancak kadastro çalışmaları sırasında eksik ölçüm yapıldığını, 10 yıllık süre geçmişse de hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden dava açma hakkının bulunduğunu ileri sürerek bu taşınmazların keşif mahallinde ortaya çıkacak miktarı eklenmek suretiyle adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... Tüzel Kişiliği davaya süresinde cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davaya konu taşınmazların kadastro çalışmalarının 26.06.2008 tarihinde kesinleştiği, kadastrodan önceki nedene dayalı davanın 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli 105 ada 123 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 26.06.2008 tarihinde kesinleştiği ve davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığı, 105 ada 116 parsel sayılı taşınmazın ise davacıya ait olduğu, davacı tarafın ön inceleme duruşmasında 116 parsel sayılı taşınmazın eksik yazıldığından bahisle bu taşınmazı dava konusu ettiğini beyan ettiği, dosya içerisindeki krokiye göre 116 parsel sayılı taşınmazın dört tarafının 120 parsel sayılı taşınmazla çevrili olduğu, 120 parsel sayılı taşınmazın UYAP üzerinden alınan tapu kayıt örneğinden taşınmazın ham toprak vasfı ile Hazine adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, eldeki davada ise yalnızca Köy Tüzel Kişiliğinin davalı gösterildiği, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının da bulunmadığı, taraf sıfatının hak düşürücü süreden önce gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle 105 ada 123 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 105 ada 120 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; dava dilekçesindeki hususları tekrarlamış, hak düşürücü süre geçmiş ise de Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ve Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesindeki şartların oluşması halinde zilyet adına tescil kararının verilebileceğini, bu durumun Anayasa'da hak arama özgürlüğü ile güvence altına alındığını, Mahkemece keşif yapılmadığını, kendisine Hazineye husumet yöneltmek üzere süre verilmediğini, delillerinin toplanmadığını, dava dilekçesine yanlış anlam verilerek ve dilekçe tarafına açıklattırılmadan karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun/HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosyanın incelenmesinden; davaya konu 105 ada 123 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Köy Tüzel Kişiliği adına, 105 ada 116 parsel sayılı taşınmazın imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı adına, davacının taşınmazını dört sınırı itibariyle çevreleyen 105 ada 120 parsel sayılı taşınmazın ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, kadastro tespitinin 26.06.2008 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın davacının taşınmazının yüz ölçümünün eksik ölçüldüğü iddiasıyla 10.01.2024 tarihinde yalnızca ... Köyü Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilmek suretiyle açıldığı anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.