Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4696 E. 2025/518 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi haklara dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasına asli müdahale talebinde bulunan mirasçının, 10 yıllık hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra yaptığı müdahale talebinin kabul edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin asli müdahale talebinde bulunan mirasçı tarafından geçirildiği gözetilerek, asli müdahale talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1454 E., 2024/1232 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hozat Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/25 E., 2023/27 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asli müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Hozat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/71 Esas sayılı dosyasında müdahale talebinde bulunan ... vekili; davalılar ile davacının kardeş olup ...'un mirasçıları olduklarını, 2011 yılında yapılan kadastro çalışmalarında ... tarafından kullanılan ve dava konusu yapılan taşınmazların davalılar adına kaydedildiğini, dava konusu taşınmazlardan 101 ada 51 parsel, 102 ada 103, 108 ve 126 parseller, 112 ada 9 parsel, 117 ada 2 (1/2) ve 10 (1/2) parseller, 138 ada 12 parsel, 167 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 101 ada 28 ve 29 parseller, 108 ada 6 parsel, 110 ada 1 parsel, 111 ada 1 parsel, 112 ada 1, 4 ve 6 parseller, 113 ada 2 parsel, 117 ada 3 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 101 ada 2, 9 ve 10 parseller, 102 ada 143 parsel, 116 ada 1 parsel, 117 ada 2 (1/2) ve 10 (1/2) parsel, 136 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ise davalı ... adına tapuya kayıtlı olduğunu; dava konusu taşınmazların kadastro sırasında uygulanan tapu kaydı tarihinden geriye doğru davacının dedesi ..., daha sonra ... zilyetliğinde olduğunu ve ekilip

biçildiğini, davalıların herhangi bir zilyetliklerinin olmadığını ileri sürerek 101 ada 51 parsel, 102 ada 103, 108 ve 126 parseller, 112 ada 9 parsel, 117 ada 2 ve 10 parseller, 138 ada 12 parsel, 167 ada 2 parsel, 101 ada 28 ve 29 parseller, 108 ada 6 parsel, 110 ada 1 parsel, 111 ada 1 parsel, 112 ada 1, 4 ve 6 parseller, 113 ada 2 parsel, 117 ada 3 parsel, 101 ada 2, 9 ve 10 parseller, 102 ada 143 parsel, 116 ada 1 parsel, 136 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile müvekkili adına hissesi oranında tescil edilmesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; müdahale talebinde bulunanların taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, kadastro tespitinin kesinleşmesinden bu yana 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalılar ... ve ... vekili duruşmada, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2021/71 Esas sayılı dosyasına kadastrodan önceki sebeplere dayanarak 04.08.2022 tarihinde asli müdahale talebinde bulunan ...'ın talebinin 10 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğu ve bu sürenin geçtiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, ...'ın 04.08.2022 havale tarihli dilekçesi ile davaya müdahil olmak istediği, ancak dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra müdahale talep ettiğinin anlaşıldığını, İlk Derece Mahkemesince, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle asli müdahil vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı (asli müdahil) vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinde Hozat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/71 Esas sayılı dosyasına yapılan asli müdahillik talebinin asıl dava ile birlikte değerlendirilip karar verilmesi gerektiğini, tefrik edilip ayrı bir esas ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca dava konusu parselle ilgili olarak süresi içinde açılan davaları çözümlemekle yükümlü olduğunu, anılan Kanun'un 26/D maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesine dava açıldıktan sonra tespitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak davaya katılanların iddiaları ile ilgili uyuşmazlıkları da çözmek zorunda olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu;Tunceli ili, Hozat ilçesi, ... köyü 111 ada 1 parsel sayılı 10266,89 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 113 ada 2 parsel sayılı 812,30 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 110 ada 1 parsel sayılı 312,96 m2 yüz ölçümlü taşınmaz kavaklık vasfıyla, 117 ada 3 parsel sayılı 2299,25 m2 yüzölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 112 ada 6 parsel sayılı 6922,92 m2 yüzölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 112 ada 4 parsel sayılı 498,34 m2 yüz ölçümlü taşınmaz kavaklık vasfıyla, 112 ada 1 parsel sayılı 132,58 m2 yüz ölçümlü taşınmaz kavaklık vasfıyla ... adına; 101 ada 29 parsel sayılı 3527,97 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 101 ada 28 parsel sayılı 7153,49 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 108 ada 6 parsel sayılı 23086,15 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla ... adına; 116 ada 1 parsel sayılı 35597,33 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 136 ada 2 parsel sayılı 5959,87 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, Tunceli ili, Hozat ilçesi, ... köyü 102 ada 143 parsel sayılı 6995,26 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 101 ada 2 parsel sayılı 6618,96 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 101 ada 9 parsel sayılı 2825,60 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 101 ada 10 parsel sayılı 10383, 10 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla ... adına; 167 ada 2 parsel sayılı 3091,36 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla ... adına; 138 ada 12 parsel sayılı 45,18 m2 yüz ölçümlü taşınmaz arsa vasfıyla, 112 ada 9 parsel sayılı 4852,17 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 102 ada 108 parsel sayılı 24861,02 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 102 ada 103 parsel sayılı 13177,96 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla, 102 ada 126 parsel sayılı 562,52 m2 yüz ölçümlü taşınmaz kavaklık vasfıyla ... adına; 117 ada 10 parsel sayılı 999,16 m2 yüz ölçümlü taşınmaz sulama havuzu vasfıyla 1/2 hisse oranında Hıdır ve ... adına; 117 ada 2 parsel sayılı 14501,38 m2 yüz ölçümlü taşınmaz tarla vasfıyla 1/2 hisse oranında Hıdır ve ... adına tespit ve tescil edildiği, dava konusu taşınmalara ilişkin tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 11.11.2011 olduğu; Tunceli ili, Hozat ilçesi, ... köyü 101 ada 51 parsel sayılı 69928,14 m2 yüz ölçümlü taşınmazın 14.10.2010 tarih 5 sıra numaralı tapu kaydına istinaden ... adına tespit edildiği, Hozat Kadastro Mahkemesinin 2011/80 Esas, 2012/4 Karar sayılı dosyasında açılan dava sonrasında 13.02.2012 tarihinde verilen görevsizlik kararının ve sonrasında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20/1. maddesi uyarınca verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin ek kararın 07.05.2012 tarihinde kesinleştiği, asli müdahil ...'ın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.08.2022 havale tarihli dilekçesi ile davaya müdahale talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asli müdahil vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden asli müdahilden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.