Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4722 E. 2025/489 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi yapılan belediye meclis ve encümen kararlarına dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılmasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/926 E., 2024/1245 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/111 E., 2023/14 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar dava dilekçelerinde; 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların ... Belediye Meclisinin 09.07.1966 tarihli ve 9-5 sayılı satışa izin kararın alındığını, 3 parsel sayılı taşınmazın ... Belediye Daimi Encümeninin 1975-248 sayılı ve 23.05.1975 tarihli, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların da ... Belediye Daimi Encümeninin 25.04.1975 tarihli ve 1975-210 sayılı kararı ile ... ...’ın mirasbırakanı ... Nedime’ye satıldığını, 1 parsel sayılı taşınmazın Daimi Encümeninin 1945-249 sayılı ve 23.05.1975 tarihli kararı ile Tefik ...’e satıldığını, Tefik’in Belediyeye başvurusu üzerine Daimi Encümenin 08.10.1976 tarihli ve 1976-317 sayılı kararı ile ... Haluk’un murisi ... ...’e satıldığını, aynı zamanlarda aynı bölgede aynı şekilde başka taşınmazların da satıldığını ancak kendilerinin yapılan satışlardan haberdar olmamaları ya da ihmalleri nedeniyle adlarına tapuda devirlerin yapılmadığını, taşınmazların halen davalı adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... Haluk adına, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... ... adına tesciline, mümkün olmazsa murislerinin ödediği satış bedellerinin günümüze uyarlanarak ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kendilerine ödenmesine karar verilmesini istemişler; davacılar vekili 21.01.2020 tarihli dilekçesi ile taşınmazların 1578 ada 5, 6, 7, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu bildirmiş; 06.12.2022 tarihli celsede 1578 ada 5, 6 ve 7 numaralı parsellerin ...'e, 9 ve 10 numaralı parsellerin de ... ... ...'na ait olduğunu beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; kararın üzerinden 43 yıl geçtiğini, 10 yıllık zamanaşımının geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kanun’un 12/3 hükmü uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin 1979 yılında kesinleştiği, davacıların ise kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanarak eldeki davayı 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra 19.02.2018 tarihinde açtıkları gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle:

a.Gerekçeli kararın hüküm kısmında "davacıların dava konusu...." demesine rağmen hüküm kısmında sadece ... adına karar oluşturulduğunu,

b.Hükümde yer alan emsal kararın eldeki davaya uygun olmadığını,

c.Dava konusu 1578 ada 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların ... Belediye Meclisi'nin 09.07.1966 tarihli ve 9-5 sayılı satışa izin kararına istinaden ... Belediye Daimi Encümeninin 23.05.1975 tarihli, 1975-248 sayılı ve 25.04.1975 tarihli ve 1975-210 sayılı kararı ile müvekkili ... ... ...'nun murisi ... ...'e satıldığını,

d.Dava konusu 1578 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların ... Belediye Daimi Encümeni'nin 23.05.1975 tarihli ve 1975-249 sayılı kararı ile ilk önce Tefik ...'e satıldığını, Daimi Encümenin 08.10.1976 tarihli ve 1976-317 sayılı kararı ile müvekkili ...'in murisi ... ...'e satıldığını,

e.Zamanaşımı başlangıcı süresinin ferağa icbar umudunun yitirildiği zamanda başlayacağını,

f.Tapu devir ve tesciline dair belediye meclis ve encümen kararlarından kaynaklanan ihtilaflarda zamanaşımı itirazının dikkate alınmasının mümkün olmadığını,

g.Aynı dönemde ve aynı usulde satışların yapıldığı ve tapuların 2000 yılında alıcılara devredildiği Mahkemece dikkate alınmadan karar verildiğini,

h.Hukuki nitelendirmenin Mahkeme tarafından yapılması gerektiğini, davanın yolsuz tescil hukuksal nedeni ile tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi halinde zamanaşımı süresi olmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriğinden; 1978 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, Balıkesir ili, Edremit ilçesi, ... Mahallesi 1578 ada 5 (eski 1285), 6 (eski 1284), 7 (eski 1283), 9 (eski 1281) ve 10 (eski 1280) parsel sayılı taşınmazların ... Belediyesi adına tespit ve tescil edildiği, tespitlerin 20.11.1979 tarihinde kesinleştiği, taşınmazların daha sonra unvan değişikliği nedeniyle Edremit Belediyesi adına tescil edildiği, eldeki davanın 19.02.2018 tarihinde açıldığı görülmüştür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının başlık kısmında davacı ... ... ...’nun davacı olarak gösterilmemesinin mahallinde her zaman düzeltilebilecek nitelikte maddi bir hata olduğu anlaşılmakla davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle:

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.