Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4720 E. 2024/6018 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Hazine adına tespit edilen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve niteliği hususunda yeterli araştırma yapmadan, vergi kaydını doğru bir şekilde uygulamadan ve komşu parsellerin durumunu dikkate almadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 1987/63 E., 1989/168 K..

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 476 ada 105 parsel sayılı taşınmazın babasından intikal ettiğini, paylaşımda kendisine isabet ettiğini, bu taşınmazla birlikte 7 parsel sayılı taşınmazın da kendisine intikal ettiğini, aslında iki taşınmazın tek bir parça olduğunu, taşınmaz üzerindeki ağaçların babası ve kendisi tarafından dikildiğini, ancak kadastro çalışmalarından davalı Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.03.1989 tarih 1987/63 Esas, 1989/168 Karar sayılı kararı ile; zilyetlik koşulları oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerin kazanılamayacağını, imar-ihyanın tamamlandığının ve 20 yıllık sürenin geçtiğinin kanıtlanmadığını, yasal hasım olan Hazine aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücreti verilmeyeceğini belirtti.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro sonucu Gaziantep ili, .... ilçesi, .... köyü(TKGM parsel sorgulama ekranında Karşıyaka Mahallesi 1254 ada 105 parsel olduğu anlaşılan) 476 ada 105 parsel sayılı 14.944 m2 miktarlı zeytinlik ve fıstıklık nitelikli taşınmazın senetsizden, vergi kaydı olmayan taşımazın beyan kısmında “üzerindeki zeytin ve fıstık ağaçları ... tarafından dikilmiştir” ibaresi ile edinme sebebi ve malik hanesi boş olarak komisyona sevk edildiği, 28.11.1979 tarihli komisyon kararı ile 476 ada 7 parsel sayılı taşımazın ... adına tespit edildiği, parsele uygulanan 1937 tarih 1222 nolu tahrir kaydının kuzey hududu dağ okuduğu, dağın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, bir hududu gayrisabit olduğundan 766 sayılı Kanun'un 42. maddesi gereğince miktar fazlasının Hazine adına tespiti gerektiği belirtilerek Maliye Hazinesi adına tespit edildiği, tespitin dava açılmadığından 31.01.1980 tarihinde kesinleştiği; 476 ada 7 parsel sayılı 1.504 m2 miktarlı zeytinlik ve fıstıklık nitelikli taşınmazın davacı adına senetsizden, irsen intikal suretiyle ve 1937 tarih 1222 tahrir numarasında.... oğlu .... adına kayıtlı olup 35 seneden beri zilyetliğinde iken ikiye ifraz ederek 1959 yılında 7 parseli ...’ya, 99 parseli .....’ya sattığı, alıcılar ve satıcı dayı yeğen olduğundan satış senedi tanzim edilmediği, vergi kaydının bu yerlere uyduğu, batı hududundaki derenin kadimden beri sel ve yağmur sularının açmış olduğu derelerden olup genişletilmesine müsait olmadığı, kuzey hududundaki dağın halen zeminde mevcut olduğu, taşınmazın genişletilmediği belirtilerek 7 parselin ..., 99 parselin ..... adına tespitine karar verildiği, komisyonun 105 parsele ekli kararının bu parselde de bulunduğu ve aynı tarihte kesinleştiği, .... mevki 1937 tarih 1222 nolu .... oğlu... adına olan vergi kaydının ise miktarı 30'ar, hududu ise doğusu ..., batısı dere, kuzeyi dağ, güneyi....okuduğu anlaşılmaktadır.

Mahkemece, çekişmeli 476 ada 105 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği ve çekişmeli taşınmazın davacının murisinden intikalen geldiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, taşınmazın kadastro tespitinin, davacı adına tapuda kayıtlı olan komşu 476 ada 7 parselin vergi kayıt miktar fazlası olduğu ve ağaçların davacıya ait olduğu gerekçesiyle Hazine adına yapıldığı belirlenmesine rağmen tespite dayanak 1937 tarih 1222 numaralı vergi tahrir kaydı mahallinde yöntemince uygulanmamış, sınırlarının sabit ya da gayrisabit olup olmadığı yeterince tartışılıp değerlendirilmemiş, komşu parsel kayıtları getirilmemiş, aynı vergi kaydına göre tespit yapıldığı belirtilen 7 ve 99 parseller arasında 104 parselin de bulunduğu görülmekle, davaya konu taşınmazın vergi kaydı kapsamında kalıp kalmadığı hususu duraksamaya yer vermeyecek biçimde tespit edilmemiş; keşfe ziraat ve fen bilirkişi ile gidildiği, ziraat bilirkişisinden ve taşınmazın sınırında dere olduğu gözetildiğinde jeoloji uzmanı bilirkişiden rapor alınmadığı gibi, çekişmeli taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç tarihi ve sürdürülüş biçimi hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan uyuşmazlığın çözümüne elverişli biçimde yeterli beyanları alınmamış, davacının murisine ait belgesiz zilyetlik yolu ile tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmamış, komşu taşınmaz kayıtları getirtilip uygulanmadığından yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamıştır.

Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece, davacının babası ....’e ait belgesiz zilyetlik yolu ile tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı belirlenmeli, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 kişilik Ziraat Mühendisi Kurulu 1 Harita ve Jeodezi mühendisi, 1 Jeolog ile 1 Fen Bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır.

Taşınmazın başında yapılacak keşif sırasında evvela vergi kaydı yöntemince uygulanıp kapsamı tayin edilmeli, vergi kaydının hudutları itibari ile değişebilir sınırlı olup olmadığı, kaydın değişebilir sınırlı olması halinde sabit sınırlarından başlanarak kayıt miktarı ile kapsam dışında kalan miktar fazlası bölüm belirlenmeli, çekişmeli taşınmaz ile vergi kaydının bağlantısı duraksamasız biçimde ortaya konulmalı; ardından yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ilk olarak ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde aykırılık giderilmeye çalışılmalıdır.

Ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini belirten, davacı adına kayıtlı komşu taşınmaz ile çekişmeli taşınmazın benzer ve ayırt edici yönlerini içeren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, taşınmazın tüm yönlerinden panoramik fotoğrafları çektirilmelidir.

Jeodezi ve fotogrametri uzmanından taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın tarım arazisi olup olmadığı, taşlık-çalılık gibi imar-ihyaya muhtaç olan yerlerden mi yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle ve davacı adına kayıtlı bulunan taşınmaz ile bir bütün halinde kullanılıp kullanılmadığı, kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenmelidir.

Jeolog bilirkişiden dava konusu taşınmazın önceki ve halihazırdaki niteliğinin ne olduğunu, dere yatağında veya dere etkisinde kalıp kalmadığını, taşınmazın jeolojik yönden zilyetlikle mülk edinilmeye olanaklı yerlerden olup olmadığını, taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi kapsamında kalıp kalmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

Fen bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor düzenlettirilmelidir.

Adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların murisleri adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

V.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğun bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.11.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.