"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1207 E., 2023/1521 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Usulden Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarız Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/30 E., 2023/25 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davac vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... Mahallesinde bulunan 266 ada 8 ve 247 ada 7 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanı ...’tan intikal ettiğini, ancak kadastro çalışmaları sırasında davalının kötü niyetli olarak taşınmazları adına tespit ve tescil ettirdiğini, davalının dava konusu taşınmazlarla herhangi bir ilgisinin olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; 266 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 50 yıla yakın ikamet ettiğini, 247 ada 7 parsel sayılı taşınmazı ise satın aldığını, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sarız Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2023 tarihli ve 2022/30 Esas, 2023/25 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların davacının mirasbırakanı ...’ın babasından kalan yerler olduğu, kadastro tespitinden önce de taşınmazların davacı, eşi ve mirasçıları tarafından 20 yıldan fazla süredir zilyet olarak kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hak düşürücü sürenin yenileme kadastrosunun kesinleşme tarihinden başlatılmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazların davalıya ait olduğunu gösteren senetlerin yanlış değerlendirildiğini, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 20.12.2023 tarihli ve 2023/1207 Esas, 2023/1521 Karar sayılı kararıyla;dava konusu 247 ada 7 parsel ve 266 ada 8 parsel sayılı taşınmazların 28.03.2000 tarihinde kesinleşen kadastro tespitleri ile senetsizden ... oğlu 1947 doğumlu ... adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tespit tutanaklarının davalı adına yapıldığı 2000 yılındaki tespite karşı 10 yıl içinde dava açılmadığı, 2022 yılında hak düşürücü süreyi geçirdikten sonra tespit öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesindeki hak düşürücü sürenin geçirilmiş olduğu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan incelenip karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadastro tutanaklarının usulüne uygun ilan edilip edilmediğinin araştırılmadığını, davacı mirasbırakanının bu tutanaklara itiraz edecek durumda olup olmadığının da araştırılmadığını, kadastro tutanaklarının 2013 yılında kesinleştiğini, taşınmazların davacının mirasbırakanına ait olduğunun ispat edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro çalışmaları sonucu; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 247 ada 7 ve 266 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden, ... oğlu ...’ın ceddinden intikalen ve verese arasında taksimen gelme malı olup 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyet ve tasarrufunda olduğu belirtilerek davalı adına tespit edilmiş, tespitler 28.03.2000 tarihinde kesinleşmiş ve taşınmazlar tapuya tescil edilmiştir. Eldeki davanın açıldığı 23.05.2022 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...