"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/239 E., 2022/2107 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sorgun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/644 E., 2018/354 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; muris ...'un vefatı ile geriye mirasçı olarak davacı ve davalının kaldığını, murisin sağlığında maliki olduğu Yozgat ili, Sorgun ilçesi, ... Mahallesinde kain 163 ada 7 parsel sayılı taşınmazın önce 1/2 hissesinin davalı tarafından muris aleyhine açılan ve Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesince görülen davada murisin kabul beyanı üzerine davalı adına tescil edildiğini, bu işlemden on gün sonra da muris ve davalının evlendiğini, bakiye 1/2 payın ise 26.11.2012 tarihinde muris tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, söz konusu işlemlerin davacıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, aşamalarda davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile davalı adına tescil edilen 1/2 pay açısından kesinleşmiş bir mahkeme kararının başka bir mahkeme kararı ile ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle; muris tarafından satış suretiyle temlik edilen 1/2 pay açısından ise temlikin mal kaçırma amaçlı olmayıp davalının kendisine bakması karşılığında minnet duygusuyla yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından muris aleyhine açılan dava sonucunda hükmen tescil edilen 1/2 pay yönünden 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama olanağı bulunmadığı, muris tarafından 26.11.2012 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edilen pay yönünden ise temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı, bu kapsamda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin değerlendirmede bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın reddine dair kararın eksik incelemeye dayandığını, tanık beyanlarında murisin maddi durumunun yerinde olduğu ve maliki olduğu taşınmazları satmaya ihtiyacı olmadığı belirtilmesine karşılık İlk Derece Mahkemesince bu beyanlara itibar edilmemesinin isabetsiz olduğunu, muristen intikal eden diğer taşınmazların değeri hesaplanmaksızın murisin mal kaçırma niyetinde olmadığı sonucuna varılmasının yerinde olmadığını, murisin her iki işlemde de satış gayesiyle hareket etmediğinin açıkça ortaya konulduğunu, davalının murisin eşi olması nedeniyle halihazırda murise bakım borcu altında olduğunu, taşınmazın bu bakım borcu için temlik edildiğini kabul etmenin doğru olmadığını, murisin minnet duygusuyla hareket ettiği düşünülse dahi mirasçıların saklı payına tecavüz etmeden her türlü tasarrufta bulunulabilecekken taşınmazın davaya konu işlemler vasıtasıyla temlik edilmesinin mal kaçırma gayesinin bir göstergesi olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 01.02.1930 doğumlu muris ...'un 04.11.2016 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davacı kızı ... ile davalı eşi ...'un kaldığı; dava konusu 163 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1982 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda muris adına tespit ve tescil edildiği, taşınmazın 1/2 payının davalı tarafından murise karşı açılan ve murisin kabul beyanıyla sonuçlanan Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.08.1998 tarih ve 1998/347 Esas 1998/400 Karar sayılı kararı kapsamında 14.08.1998 tarihinde davalı adına tescil edildiği, bakiye 1/2 payın ise 26.11.2012 tarihinde muris tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.