Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4854 E. 2025/1115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/871 E., 2024/1196 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kilis 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/271 E., 2024/93 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Kilis ili, Merkez ilçesi, ... köyünde bulunan 133 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 1979 yılında davacıların murisi ... tarafından satın alındığını ve satış bedelinin ödendiğini, ancak arazinin tapudaki yüz ölçümünün eksik olduğunu, zeminde kullanılan taşınmaz miktarının tapuda kayıtlı miktardan fazla bulunduğunu, taşınmazın kullanım sınırlarının zeminde belirgin biçimde göründüğünü, davacıların 40 yıldan beri dava konusu taşınmazı ekip biçtiklerini ileri sürerek davalı ... adına tescil edilmiş olan 133 ada 20 parselin bir kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II.CEVAP

Davalı tarafından cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü süre dolduktan sonra eldeki davanın açıldığı ve davacıların murisi ...'ın nizalı taşınmazın kadastro tespitine itiraz edip sonrasında feragat ettiği, murisin feragatının mirasçılarını da bağlayacağı, bu sebeple mirasçıların eldeki davada hukuki yararının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 08.11.2023 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, bu nedenle Yerel Mahkemenin hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu; ancak davalı vekili lehine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maktu vekalet ücreti tayin edilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karar yerinde gösterildiği şekilde sayım ve dökümüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davacıların murisi ... tarafından 1979 yılında bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını, taşınmazın yıllardır davacılar ve murisleri tarafından kullanıldığını, davalının yaklaşık 40 yılı aşkın süren zilyetliğe bir itirazda bulunmadığını, davalının aynı köyde yaşadığını ve davacılar ile komşu olduğunu, buna rağmen bu kullanıma hiç itiraz etmediğini, Mahkeme tarafından keşif günü tayin edildiğini, keşif yapılmış olsaydı haklı iddialarının ispat edileceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

Kadastro sonucunda; Kilis ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 20 (eski 239) parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı, ifraz ve taksim nedeniyle ... adına tespit edilmiş, tespite karşı itirazda bulunan eldeki dosya davacıları murisi ...'ın itirazından feragat etmesi üzerine 08.01.1980 tarihinde tespit kesinleşmiştir. Bilahare kayden satış suretiyle taşınmaz dava dışı ... adına temlik edilmiş, ardından yine satış suretiyle eldeki dosya davalısı ... adına kayden tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.