"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/45 E., 2022/65 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Iğdır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/228 E., 2018/381 K.
Taraflar arasındaki mülkiyetin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu 109 ada 1098 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar yönünden başvurunun esastan reddine; dava konusu 109 ada 55 parselin ifrazı sonucu oluşan 109 ada 1098 parsel sayılı taşınmaz yönünden başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile, 109 ada 55 parselin ifrazı sonucu oluşan 109 ada 1098 parsel sayılı taşınmaz yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden mülkiyet hakkının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ... 422, 474 ve 822 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sonucu kanal geçmesi nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ancak anılan taşınmazların dava dışı kendi parsellerinin devamı olduğunu, sulama kanallarının diğer davalı DSİ Genel Müdürlüğü'ne ait olduğunu, dava konusu taşınmazlara mirasbırakanlarından beri zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazların mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılabilmesi için gereken koşullarının oluştuğu, kanal alanında kalan taşınmaz için sicil oluşturulamayacağı ve taşınmazların fiili durumu itibariyle su kanalı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların mülkiyet hakkının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının iddiasına ilişkin somut bir kanıt bulunmadığını, iddianın ispatlanamadığını, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetliğe konu olamayacağını, değer tespitinin hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 109 ada 55 parselin ifrazı sonucu oluşan 109 ada 1098 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı olduğu, davanın tapu malikine karşı açılması gerektiği, dava açıldığı tarihte davada taraf olmayan ...'ın malik olduğu anılan parsel yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği; dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise mülkiyetin tespiti kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçeleriyle dava konusu 109 ada 1098 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar yönünden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine; dava konusu 109 ada 55 parselin ifrazı sonucu oluşan 109 ada 1098 parsel sayılı taşınmaz yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak 109 ada 55 parselin ifrazı sonucu oluşan 109 ada 1098 parsel sayılı taşınmaz yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden mülkiyet hakkının davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı mülkiyetin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucu,... ada 55, 223, 422, 474 ve 822 parsel sayılı taşınmazların kanal vasfı ile davalı Hazine adına tespit edildiği, kadastro tespitlerinin kesinleşmesi ile de Hazine adına tescil edildiği, 109 ada 55 parsel sayılı taşınmazın tespitine ilişkin Kadastro Mahkemesinde açılan davada yapılan yargılama sonucu anılan taşınmazın ifrazen 109 ada 1097, 1098 ve 1099 parsel sayılı taşınmazlar olduğu ve dava konusu olan 1098 parselin ise dava dışı ... adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazinenin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.