"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2041 E., 2023/1736 K.
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/646 E., 2018/461 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş; kararın davalı Hazine vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı Hazinenin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairenin 26.09.2022 tarihli ve 2022/5812 Esas, 2022/6118 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Gemlik ilçesi Küçükkumla çalışma alanında bulunan ve 3402 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sonucunda Hazine adına tarla vasfı ile tespit ve tescil edilen 252 ada 611 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili, tescil koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Nedenleri
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı yönünden belgesiz araştırması yapılmadığını, komşu parsel kayıtlarının getirtilerek uygulanmadığını, zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığının yeterince araştırılmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 07.02.2019 tarih ve 2018/841 Esas, 2019/114 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasında çalılık vasfında olduğu, eğiminin % 20-25 olduğu, davacı ve önceki maliklerin taşınmazı çalılık iken temizleyerek tarla haline getirip zeytin diktiği, 6831 sayılı Yasa'nın 1/J maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA KARARI VE SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 26.09.2022 tarihli ve 2022/5812 Esas, 2022/6118 Karar sayılı kararı ile; davaya konu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu dışında kaldığı, öncesinin orman olmadığı, içinde sık ve sıralı dikilmiş 40-45 yaşlı bakımlı zeytin ağaçlarının bulunduğu, taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanarak tespit tarihinden önce 20 yılı aşkın süre ile davacı tarafından kullanıldığı, böylece zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A.Temyiz Nedenleri
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davanın kabulüne karar verilmesine rağmen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakıldığını belirterek yargılama giderleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde ise Bölge Adliye Mahkemesi kararının yalnızca değinilen yönden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın imar ve ihya edilmediğini, yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazda imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığının açık ve net şekilde ortaya konulamadığını bu kapsamda eksik araştırma ile sonuca gidildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Uyuşmazlık ve Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın 1963 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında çalılık olması nedeniyle tespit harici bırakıldığı, 2014 yılında 3402 sayılı Yasa’nın geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescilinin yapıldığı, tutanağın beyanlar hanesine de taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğuna dair şerh verildiği anlaşılmaktadır.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uymakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur, bu nedenle davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3.Bununla birlikte; bilindiği üzere, kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. HMK'nın 297/2. maddesine göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Öte yandan, TMK'nın 28. maddesi uyarınca ölümle şahsiyet son bulmakla; Bölge Adliye Mahkemesince, tapu kaydının iptali ile yargılama sırasında ölen davacı ...'in dosyada yer alan veraset ilamına göre mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken, ölü kişi adına tescil kararı verilmiş olması isabetsizdir.
4.Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VII.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar ve davalı Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Re'sen yapılan inceleme sonucunda; Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2023 tarih ve 2022/2041 Esas 2023/1736 Karar sayılı kararının (1) numaralı hüküm fıkrasının hüküm yerinden çıkarılmasına ve yerine (1) numaralı fıkra olarak "Davanın Kabulü ile; Bursa ili, Gemlik ilçesi, Küçükkumla mahallesi, 252 ada 611 parsel sayılı taşınmazın davalı Maliye Hazinesi adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile zeytinlik vasfıyla Gemlik 3. Noterliğinin 12.04.2023 tarih ve 5519 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinde belirtilen miras payları oranında ... mirasçıları ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline" cümlesinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3.İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davacılara iadesine;
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4.Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.