"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1396 E., 2024/1242 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ovacık (Tunceli) Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/123 E., 2024/3 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Tunceli ili, Ovacık ilçesi, ... köyünde bulunan doğusu; mera, batısı yol, Güneyi; Söğütlü Hark, kuzeyi; kısmen yol kısmen mera ile çevrili bulunan taşınmazı 30-40 yıldan fazla bir zamandan beri zilyet etmesine rağmen taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda kadastro dışı bırakıldığını, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden olmadığını, emek ve masraf sarf etmek sureti ile taşınmazı imar-ihya ettiğini, çekişmeli taşınmaz hakkında daha önce Köy Tüzel Kişiliği aleyhine müdahalenin men'i talebi ile dava açtığını ve Ovacık Sulh Hukuk Mahkemesinin 1986/132 Esas, 1987/91 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve aleyhine verilen men kararının kaldırıldığını belirterek çekişmeli taşınmazın adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan keşif sonucunda dava konusu alanın ... köyü 520 sayılı kadastral parsel içerisinde kaldığı belirlenmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davada hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kadastrodan önceki hukuki nedene dayanılarak açıldığı, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 1990 yılında kesinleştiği, tespitin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı 07.11.2019 tarihleri arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesi ile Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı açıklanarak davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde;
a. Davanın hak düşürücü süre yönünden reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,
b. Çekişmeli taşınmazla ilgili 1983 yılında yapılan kadastro çalışmasına itiraz ettiğini,
c. Mahkemece yapılan keşifte alınan beyanlardan dava konusu taşınmaz üzerinde zilyet olduğunun anlaşıldığını,
d. Müdahalenin men'ine ilişkin eski dosyasının görmezden gelinmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1981 yılında yapılan kadastro sonucu; Tunceli ili, Ovacık ilçesi, ... köyünde bulunan 520 parsel sayılı 8.799,50 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz mera niteliği ile tespit edilmiş, çekişmeli taşınmazın tespiti, tutanağa karşı yapılan itirazların reddine ilişkin Komisyon kararı neticesinde 20.09.1990 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı, dava konusu taşınmazın kendi zilyetliklerinde bulunduğu ve kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakıldığı iddiası ile 07.11.2019 tarihinde dava açmış, Mahkemece yapılan keşif sonucunda çekişmeli taşınmaz bölümünün 520 parsel sayılı mera parseli içerisinde kaldığı anlaşılmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Ovacık (Tunceli) Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
06.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.