Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5007 E. 2025/1397 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, mirasbırakan annesine ait olduğunu iddia ettiği taşınmazlar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ve kendi miras payı oranında tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, miras bırakanın mirasçılarının tamamının katılmadığı bir davada, terekeye dahil taşınmazlar üzerinde yalnızca kendi payı oranında tapu iptali ve tescil isteyebileceği hukuken mümkün olmadığı ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/748 E., 2023/874 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/178 E., 2021/451 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Antalya ili, Alanya ilçesi, ... köyünde bulunan 419 ada 26 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan annesi ... tarafından imar ve ihya edililip uzun yıllar zilyetliğinde bulunduğunu, 430 ada 10, 11 ,12, 13, 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların ise tarafların kök murisi ...’ya ait olduğunu ve bu taşınmazların ... tarafından gelini olan annesi ...’ye düğün hediyesi olarak bağışlandığını, ancak taşınmazların kadastro çalışmalarında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, tespitlerin hatalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar (... hariç) vekili; davacının iddialarının tamamen soyut olup beyanlarına itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, dava konusu taşınmazlarda davacının herhangi bir hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, dava konusu taşınmazların mirasbırakan annesi ...’ya ait olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal-tescil talebinde bulunduğu, davalıların ... terekesine göre 3. kişi konumunda oldukları, kök muris ...’nın davacı dışında başka mirasçılarının da bulunduğu, terekeye dahil bir taşınmaz için mirasçılardan birinin tek başına, 3. kişiye karşı payı oranında adına tescil istemiyle dava açmasının mümkün olmadığı, mirasçılardan birinin kendi adına açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından, davanın, diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci atanması suretiyle sürdürülmesinin de hukuken mümkün olmadığı, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının Kadastro Mahkemesi kararı ile babasının babası ...'dan geldiği kabul edilerek tüm ... mirasçıları adına tescil edilen taşınmazlardan bir tanesinin ortak muristen gelmediği, annesi tarafından imar-ihya edildiği, diğerlerinin ise muris tarafından annesine bağışlandığı iddiasıyla annesi terekesindeki miras payı oranında adına tescili istemiyle dava açtığı, her ne kadar dava dilekçesinde dava dışı kardeşleri ... ve ...'nın muvafakatlerinin alınması için muhtıradan bahsetmişse de dava dilekçesinde ve aşamalardaki tüm beyanlarında (cevaba cevap dilekçesi, sonraki yazılı dilekçeleri ile ilk celse duruşma beyanı v.s) talebinin taşınmazların annesi ... terekesine döndürülmesine yönelik değil, annesi ... terekesindeki miras payına yönelik olduğu, davalıların ise ... mirasçıları olmadığı, başka bir ifade ile iddianın ileri sürülüş biçimine göre davanın mirasçılar arasında olmadığı, davalıların ... terekesine karşı 3. kişi durumunda olduğu, dolayısı ile davacının yalnızca kendi miras payını talep etmesine olanak bulunmadığı, kaldı ki davaya konu taşınmazların, davacının kardeşleri ... ve ...'ın da aralarında bulunduğu davacıların tüm taşınmazların ortak muris ...'dan geldiği iddiasıyla açtığı dava sonucunda bu hususun ispatlandığı kabul edilerek tüm ... mirasçıları adına tescil edildiği, Mahkemenin bu kabulünün davacı ... ’nın o dosyada taraf olmadığı için onu bağlamayacağı ileri sürülebilirse de davacı dışındaki ... mirasçıları olan ... ve ...'yı bağlayacağı ve onlar yönünden kesin hüküm ifade edeceği, hal böyle olunca davacının kardeşleri adına da bu iddialarla dava açtığının kabulünün ve talebinin taşınmazın annesi ... terekesine döndürülmesi olduğu sonucuna varmanın da olanaklı olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, davadaki uyuşmazlığın davacının annesine ait olan ancak kadastro tespitinde kök muris adına tescil edilen taşınmazların tapu kaydının davacının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesinden ibaret olduğunu, talebin sadece davacının miras payına yönelik olduğunu, davacının taşınmazların terekeye döndürülmesine yönelik bir talebinin bulunmadığını, davacının miras payı oranında adına tescil isteme hakkı bulunduğunu, Mahkemece dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olduğunu, bunun için davacı dışındaki mirasçılardan davaya muvafakatleri olup olmadığının sorulması gerektiğini, dava konusu taşınmazlar bakımından davacı yönünden daha önce kesinleşmiş bir mahkeme hükmü bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Antalya ili, Alanya ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 430 ada 10 parsel sayılı taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 430 ada 11 parsel sayılı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 430 ada 12 parsel sayılı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağış nedeniyle ... adına, 430 ada 13 ve 15, 419 ada 26 parsel sayılı taşınmazlar senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 430 ada 14 parsel sayılı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 430 ada 16 parsel sayılı taşınmaz senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edildiği, askı ilan süresi içinde ..., ..., ... ve ... tarafından Alanya Kadastro Mahkemesinin 2020/286 Esas, 2014/170 Karar sayılı dosyasıyla açılan kadastro tespitine itiraz davasında, anılan taşınmazların kök mirasbırakan ... oğlu ...'ya ait olduğu kabul edilerek ... mirasçıları adına payları oranında hükmen tesciline karar verildiği, kararın 29.04.2016 tarihinde kesinleşerek 18.07.2016 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.