"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/636 E., 2023/15 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar asıl davada davalılar ... ve arkadaşları vekili ile asıl ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ...'in 20.10.1986 tarihli tapusuz gayrimenkul devir ve satış sözleşmesi ile maliki olduğu 104 ada 30 parselin 5.000 m2'lik kısmını ...ve ...'tan satın alarak bedelini ödediğini, o günden bu yana da taşınmazın zilyedi olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında ise taşınmazın bir kısmının yol, bir kısmının da davalı gerçek kişiler adına 104 ada 29 parsel olarak tespit gördüğünü ileri sürerek 140 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 1.000m2'lik kısmının davalı gerçek kişiler adına tapu kaydının iptali ile davacı ... adına kayıtlı 140 ada 30 parsele tevhidini, 29 ve 30 parseller arasında yol olarak tescil harici bırakılan (A) harfli 256,32m2'lik tapusuz taşınmazın ise davacı ... adına tescil edilerek adına kayıtlı 104 ada 30 parsele tevhidini talep etmiştir.
2.Birleştirilen davada davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ...'in asıl davacı ...'in kızı olduğunu, babası Enis'e ait 30 parsel sayılı taşınmazı 19.03.2010 tarihinde satın aldığını, 15.01.2013 tarihli teknik rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 256,32 m2 yüz ölçümünde paftasında yol olarak tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın davacı ... adına tescil edilerek adına kayıtlı 104 ada 30 parsele tevhidini talep etmiştir.
II.CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kamunun menfaatine bırakılmış yerlerden olduğu, umumun faydalanmasına açık olduğu, bu nedenle kişiler adına tescilinin mümkün olmadığı, bir an için taşınmazın zilyetlikle özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde iktisabının mümkün olduğu kabul edilse dahi davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.04.2014 tarihli ve 2013/184 Esas, 2014/229 Karar sayılı kararıyla; davacı ... yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne, dava konusu tescil harici yol vasıflı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 256,32 m2'lik kısmının davacıya ait 104 ada 30 parsel sayılı taşınmazla birleştirilerek tarla vasfıyla tesciline, davalı Hazine ve Köy yasal hasım olduğundan yargılama gideri ve harcın davacı üzerine bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücretine yer olmadığına, bakiye harcın davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
Mahkemenin 03.04.2014 tarihli ve 2013/184 Esas, 2014/229 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar Hazine temsilcisi ve Kaş Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.06.2015 tarihli ve 2014/20619 Esas, 2015/9413 Karar sayılı ilamıyla; 6360 sayılı Yasa uyarınca taraf teşkilinin sağlanması ve TMK'nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, bundan sonra yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, süresi, davacının taşınmazı satın aldığı kişinin zilyetlik süresi etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, aynı dava konusu yere ilişkin davacının babasının Kaş Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ve Dairece bozulmasına karar verilen dosyanın eldeki dosya ile birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunun değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin 03.04.2014 tarihli ve 2013/184 Esas, 2014/229 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.05.2019 tarihli ve 2016/13 Esas, 2019/261 Karar sayılı kararıyla; asıl davada davacı ...'in 29 parsele yönelik tapu iptali ve tescil davasını ispatlayamadığı, tespit harici bırakılan yere ilişkin tescil talebi yönünden de taşınmazı kızı...'e devrettiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, dava konusu edilen ve mahalli bilirkişilerce sınırı gösterilen bölümün 20.10.1986 tarihli satış senedi kapsamında kaldığı ve evveliyatının yol olmadığı, asıl davada davacı ...'ın taşınmazı birleştirilen davada davacı kızı ...'a devrettiği ve davacı ... lehine eklemeli zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle (A) harfi ile gösterilen 256,32 m2 tapusuz taşınmaz bölümünün davacı ...'a ait 104 ada 30 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ve davalı gerçek kişiler lehine ayrı ayrı 2.725'er TL vekâlet ücretinin asıl davada davacı ...'ten tahsiline, birleştirilen davada davalılardan bakiye harç, yargılama gideri ve karşı vekâlet ücretinin tahsiline karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve Kaş Belediye Başkanlığı vekilleri esasa yönelik, davacılar ... ve ... vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik temyiz başvuruları üzerine Dairenin 30.05.2022 tarihli ve 2022/3154 Esas, 2022/4291 Karar sayılı kararı ile; temyize konu (A) harfli bölümün yol olmadığını bildirir rapora göre ve hükmüne uyulan bozma kararına uygun şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacılar vekili ile davalılar Hazine ve Kaş Belediyesi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ne var ki, birleştirilen davada yasal hasım olan davalıların vekâlet ücreti dahil hiç bir yargılama giderinden sorumlu tutulmamaları gerektiği, ancak davalıların yargılama giderine ilişkin temyiz itirazı olmadığından harç hususunun re'sen nazara alınması gerektiği, birleştirilen davada bakiye harcın davalılardan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı, asıl davada davacı ... aleyhine tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken birden fazla vekâlet ücretinden sorumlu tutulduğu gerekçesiyle Mahkemenin 08.05.2019 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D.Mahkemece İkinci Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 10.01.2023 tarihli ve 2022/636 Esas, 2023/15 Karar sayılı kararı ile; bozmaya uyularak asıl davada davacı ...'in 29 parsele yönelik davasını ispatlayamadığı, tespit harici bırakılan yere ilişkin talebi yönünden taşınmazı kızı...'e devrettiği gerekçesiyle asıl davanın reddine, dava konusu edilen ve mahalli bilirkişilerce sınırı gösterilen bölümün 20.10.1986 tarihli satış senedi kapsamında kaldığı ve evveliyatının yol olmadığı, asıl davada davacı ...'ın taşınmazı birleştirilen davada davacı kızı ...'a devrettiği ve davacı ... lehine eklemeli zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle (A) harfi ile gösterilen 256,32 m2 tapusuz taşınmaz bölümünün davacı ...'a ait 104 ada 30 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, asıl davada davalılar lehine tek 9.200 TL vekâlet ücretinin davacı ...'ten tahsiline, yargılama giderinin davacı ... üzerine bırakılmasına, birleştirilen davada bakiye harcın davacı ...'dan tahsiline, 1.187,65 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, davacı ... lehine karşı vekâlet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
1.Asıl davada davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleştirilen davada davacı ... lehine kabul kararı verilen (A) harfli tescil harici yolun belediyeye ait olduğunu belirterek birleştirilen tescil davasında (A) harfli tapusuz taşınmaza yönelik hükmün bozulmasını istemiştir.
2.Birleştirilen davada davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleştirilen tescil davasının reddi gerektiğini, yasal hasım Hazine aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
3.Birleştirilen davada davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; birleştirilen tescil davasında kabulüne karar verilen (A) harfli tescil harici taşınmazın kadim köy yolu olduğunu belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile kadastro sırasında paftasında yol olarak tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili; birleştirilen dava, kadastro sırasında paftasında yol olarak tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Hemen belirtilmelidir ki; asıl davadaki tapu iptali ve tescil isteminin konusu 104 ada 29 parsel sayılı taşınmazın maliki olan gerçek kişi davalılar ... ve arkadaşları aleyhine açılan tapu iptali ve tescil isteminin reddedildiği, red kararının asıl davada davacı ... tarafından temyiz edilmediği; paftasında yol olarak tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemli birleştirilen davada ise temyiz eden asıl dava davalıları ... ve arkadaşlarının taraf sıfatları bulunmadığı anlaşıldığından, 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesi atfıyla 352/1-ç fıkrası gereğince asıl davada davalı gerçek kişiler ... ve arkadaşları vekilinin birleştirilen tescil davasında verilen karara yönelik temyiz dilekçelerinin sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Birleştirilen tescil davasında davalı Hazine vekilinin vekâlet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, son bozma öncesi verilen 08.05.2019 tarihli ve 2016/13 Esas, 2019/261 Karar sayılı kararda birleştirilen tescil davasının kabulü ile yasal hasım olan davalılar aleyhine bakiye harç, yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiği, ancak birleştirilen tescil davasında yasal hasım olan davalılar tarafından yalnızca hükmün esasının temyiz edildiği, zira Dairenin 30.05.2022 tarihli ve 2022/3154 Esas, 2022/4291 Karar sayılı ikinci bozma kararında da birleştirilen davadaki hükmün fer'ilerinin yasal hasım davalılar tarafından temyiz edilmediği belirtilerek re'sen yapılan temyiz incelemesinde yasal hasımlar aleyhine hükmedilen bakiye harç yönünden kararın bozulmasına karar verildiği, Mahkemece bozma kararına uygun olarak verilen son kararda birleştirilen davada yasal hasımlar aleyhine bakiye harca hükmedilmediği, dolayısıyla birleştirilen davada davacı ...yönünden yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek temyize konu kararda yasal hasım Hazine aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Birleştirilen davada davalı Hazine vekilinin vekâlet ücreti ve yargılama giderine yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; birleştirilen davada davalılar Hazine ve Kaş Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Birleştirilen tescil davasında taraf sıfatları bulunmayan asıl davada davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekillerinin temyiz dilekçelerinin sıfat yokluğundan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde asıl davada davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ya iadesine,
Birleştirilen tescil davasında davalılar Hazine ve Kaş Belediye Başkanlığı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Temyiz eden birleştirilen davada davalı Hazine 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Aşağıda yazılı fazla yatırılan 138,78 TL harcın istek hâlinde temyiz eden birleştirilen davada davalı ... Belediye Başkanlığına iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.