Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5074 E. 2024/6601 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanların, davalıya yaptıkları satışların mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin kararında gerekçenin eksik yazılmasından kaynaklanan bir yanlış anlama olsa da, her iki mirasbırakan tarafından yapılan temlik işlemlerinin incelendiği ve istinaf talebinin esastan reddedildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1751 E., 2024/2223 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/469 E., 2023/133 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; duruşma isteği değerden reddedilip kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan babası ... ve mirasbırakan amcası ...’ın dava konusu 1979 ada 76 parseldeki 9 nolu bağımsız bölüm paylarını yeğenleri olan davalı ...'a satış göstermek suretiyle devrettiklerini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa bedelinin tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanların davacıdan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedenlerinin bulunmadığını, mirasbırakan amcası...'ın emekli olduktan sonra yaşam standardını korumak amacıyla taşınmazdaki payını bedelini karşılığında kendisine sattığını, diğer mirasbırakan amcası ...'un payını ise amcasının isteği üzerine bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanlar ... ve ...'ın dava konusu taşınmazda bulunan toplam 2/3 hissesini 04.11.1993 tarihinde intifa haklarını uhdelerinde bırakıp davalıya satarak devrettiği, taşınmazın daha sonra davalı tarafından dava dışı 3. kişiye devredildiği, dosya kapsamı ve tanık beyanlarıyla temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacının miras payına isabet eden 476.666,67 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakan...'ın taşınmazdaki 1/3 payını davalı yeğenine temlik ettiği, mirasbırakanın sağlığında davacı kızı ile görüşmediği, satış bedelinin ödendiğinin ispat edilemediği, intifa hakkının üzerinde bırakılmış olması hususları nazara alındığında temlikin muvazaalı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının mirasbırakan ...'ın temlik ettiği 1/3 pay yönünden dava açtığı halde talep aşılarak amca ...'ın devrettiği pay yönünden de kabul kararı verildiğini, ...'ın vasiyetname yoluyla tek mirasçısı olarak yeğeni olan davalıyı tayin ettiğini, Mahkemece bu vasiyetname dikkate alınmadan karar verildiğini, kaldı ki davacının ...'ın hissesi yönünden devrin muvazaalı olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığını, böyle olduğu halde fazla pay üzerinden kabul kararı verilmesinin doğru olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince de davanın taşınmazın 1/3 hissesine ilişkin olduğunun belirtildiğini, davacının muvazaanın ispatına dair hiçbir delil sunamadığını, muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, davalının, bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1926 doğumlu mirasbırakan ...'ın 24.02.1995 tarihinde ölümü ile geride davacı kızının tek mirasçı olarak kaldığı, 1930 doğumlu diğer mirasbırakan ...'ın ise 19.03.2020 tarihinde bekar ve çocuksuz ölümü ile geride yeğenleri olan davacı, davalı ve dava dışı ...'ın kaldığı, mirasbırakanlar ...ve ...'un dava konusu 9 numaralı bağımsız bölümdeki 1/3'er hisselerini intifa hakkını uhdelerinde tutup çıplak mülkiyetini 04.11.1993 tarihli aynı akitle davalıya satış suretiyle temlik ettikleri, davalının taşınmazdaki payını bilahare dava dışı 3. kişiye devrettiği anlaşılmaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki, mirasbırakanlar ...ve ...'un intifa haklarını uhdelerinde bırakıp aynı resmi akitle davalıya temlik ettikleri 2/3 payın mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davalı vekilinin diğer temyiz itirazına gelince;

Davacının dava dilekçesinde hem mirasbırakan...'ın hem de mirasbırakan ...'un muvazaasına dayandığının açık olduğu, nitekim İlk Derece Mahkemesince de aynı resmi akitle temlik edilen dava konusu toplam 2/3 pay yönünden temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince de İlk Derece Mahkemesi kararı doğru bulunarak davalının istinaf itirazının esastan reddine karar verildiği ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararının dosya içeriğinin özetlendiği bölümde yalnızca mirasbırakan...'ın temlik işleminden bahsedildiği ve bu hususun davalı tarafça temyize konu edildiği anlaşılmaktadır.

Ne var ki, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bütünüyle değerlendirildiğinde her iki mirasbırakan tarafından yapılan temlik yönünden de inceleme yapılmak suretiyle sonuca gidildiği ve davalının istinaf itirazının esastan reddine karar verildiği gözetildiğinde anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesine ait hükmün değiştirilen bu gerekçe ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.