"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/276 E., 2023/969 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Keban Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/65 E., 2022/129 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili; ... ilçesinde bulunan 104 ada 4, 109 ada 1 ve 108 ada 10 parsel (bu taşınmaz yönünden davacı vekili 16.11.2022 havale tarihli dilekçesiyle taşınmazın ada-parsel numarasının aslında 108 ada 7 parsel sayılı taşınmaz olduğunu ifade etmiş olup) sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...'a ait olduğunu ancak kadastro tespiti sırasında davalının kendi adına taşınmazları tescil ettirdiğini, mirasbırakanın Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz ettiğini, mirasbırakanın kardeşi ...'in payını 14.04.1975 tarihli köy senediyle satın aldığını ileri sürerek hatalı olan tescilin düzeltilmesini, aksi halde tenkis taleplerinin kabulüne karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kadastro tespitine itiraz davasından feragat edilip kararın 06.12.2006 tarihinde kesinleştiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tespitinden itibaren on yıllık sürenin geçmiş olduğu; terditli olarak tenkis istemine yönelik mirasbırakanın 31.05.2016 tarihinde öldüğü, davanın 2022 tarihinde açıldığı, mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanun'un 571 inci maddesinde düzenlenmiş olan zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın hak düşürücü ve zamanaşımı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili; davalı tarafından yapılan baskı neticesinde Kadastro Mahkemesine açılan davadan feragat edildiğini, mirasbırakanın kadastro tespitinden sonra vefat etmiş olması sebebiyle hak düşürücü sürenin uygulanma olanağının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptal ve tescil aksi halde tenkis istemine ilişkin olduğunu, davacı vekilinin 16.11.2022 havale tarihli dilekçesiyle çekişme konusu taşınmazlardan 108 ada 10 parsel sayılı taşınmazın aslında 108 ada 7 parsel sayılı taşınmaz olduğunun ifade edildiği, taşınmazların senetsizden davalı ... ... adına 25.06.2006 tarihinde tespit edildikleri, Keban Kadastro Mahkemesinin 07.11.2006 tarih, 2006/333 Esas, 2006/55 Karar sayılı kararı ile 109 ada 1, 104 ada 4 ve 108 ada 7 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verildiği, hükmün 06.12.2006 tarihinde kesinleştiği, UYAP Takbis kayıt sorgulama neticesinde kadastro tespitlerinin hükmen 06.12.2006 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 06,10.2022 tarihinde açıldığı, Yasa'da öngörülen 10 yıllık sürenin dolduğu, davacıların kadastro öncesi nedene dayalı tenkis taleplerinin de Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesiyle ortadan kalktığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 565 inci maddesinin dördüncü fıkrasının somut olayda uygulama olanağının bulunmadığı, davacı vekili tarafından dava konusu taşınmazın ada, parsel numarasının düzeltilmesine rağmen yanlış bildirilmiş olan önceki parsel numarası yönünden hak düşürücü süre nedeniyle ret kararı vermesinin hatalı olduğu ancak sonuç olarak davanın reddedilmesi sebebiyle bu hususuların kaldırma nedeni yapılmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 incü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...