"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/187 E., 2021/515 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince onanmasına karar verilmiş, karar düzeltme incelemesi sonucunda ise, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; Kars ili .... ilçesi .... köyü 101 ada 7 parsel, 102 ada 52 parsel 121 ada 1 parsel, 133 ada 257 parsel, 143 ada 22 parsel, 148 ada 18 parsel, 129 ada 161 parsel, 165 ada 17 parsel, 166 ada 14 parsel, 171 ada 1, 53 ve 65 parsel, 133 ada 32 parsel, 142 ada 12 parsel, 143 ada 85 parsel sayılı taşınmazların davacıların kök murisine ait olduğunu, murisin ölümü ile birlikte davacıların babasına ve davalılara kaldığını, ancak kadastro sırasında davalılar adına yazıldığından tapu kaydının iptali ile davacıların hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.05.2016 tarihli ve 2014/510 Esas, 2016/195 Karar sayılı kararı ile; taşınmazların kök muristen kaldığı davacıların da miras payı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 101 ada 7 parsel, 102 ada 57 parsel, 129 ada 161 parsel, 133 ada 32 parsel, 142 ada 12 parsel, 143 ada 85 parsel, 166 ada 14 parsel, 171 ada 1, 53, 65, 66 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptaline, Selim Noterliğinin 02.05.2016 tarih, 1165 yevmiye numaralı muris...´in mirasçılarını gösteren mirasçılık belgesinde yazılı miras payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.06.2020 tarihli ve 2016/17688 Esas, 2020/2059 Karar sayılı kararıyla kararın onanmasına karar verildikten sonra, davalılar vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 17.12.2020 tarih ve 2020/3412 Esas 2020/6093 Karar sayılı kararıyla " çekişmeli 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yığma taş ev, ahır ve bahçe niteliği ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiş olup taşınmaz başında 2015 tarihinde yapılan keşifte muhdesatların kimin tarafından meydana getirildiği, kime ait olduğu hususlarında beyan alınmamış ise de, keşif sonucunda inşaat bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda bu yapıların 11-20 yıl kadar önce yapıldığının bildirildiği ve murisin de 1951 tarihinde öldüğü dikkate alındığında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi gereğince tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesi hususunda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz olduğu gibi; dava değerinin, taşınmazların toplam değeri üzerinden davacıların dava konusu ettiği miras payı kadarı olduğu ve muhdesatlarında davalı tarafça yapıldığının belirlenmesi halinde, muhdesatların değerinin dava değeri dışında tutulması gerektiği düşünülmeksizin, alınması gerekli harcın taşınmazların toplam değeri üzerinden hesaplanmak suretiyle davalı taraf aleyhine olacak şekilde karar verilmesi ve 166 ada 14 parselin yalnızca 1/2 payının dava konusu olduğu gözetilmeksizin hüküm yerinde bu 1/2 pay üzerinden davacıların miras payı kadarıyla tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerektiği halde tamamı üzerinden iptal kararı verilmek suretiyle dava dışı ...adına kayıtlı olan 1/2 payın da iptaline neden olacak, diğer bir anlatımla infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması dahi isabetsiz " olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuş; diğer taşınmazlara yönelik karar düzeltme isteği reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın kök muristen kaldığı, davacıların da miras payı bulunduğu, 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davalarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Kars ili .... ilçesi .... köyü 102 ada 57 parsel, 129 ada 161 parsel, 133 ada 32 parsel, 142 ada 12 parsel, 143 ada 85 parsel, 171 ada 1, 53, 65, 66 parsel, 166 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı yönünden davanın kabulü ile; davacıların Selim Noterliğinin 1165 yevmiye nolu 02.05.2016 tarihli...´in mirasçılık belgesindeki miras payları oranında davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacıların belirtilen mirasçılık belgesindeki miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazların geriye kalan paylarının önceki gibi davalı üzerinde bırakılmasına, 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, 101 ada 7 parseldeki muhdesatlar yönünden karar verilmesinin ve 166 ada 14 parsel yönünden ise hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece hatalı karar verildiğini, davanın tümden reddi gerektiğini, davalıların 60 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde bulunduğunu, hem satın aldıkları hemde 20 yılı aşkın süredir zilyetliklerinde bulunduğunun ispatlandığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 324. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu temyize konu Kars ili ..... ilçesi .... köyü 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yığma taş ahır ve bahçe vasfıyla irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile davalı ... adına, 166 ada 14 parsel sayılı taşınmaz ise tarla vasfıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile 1/2 hissesi davalı ..., 1/2 hissesi ise dava dışı ...adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve bozmaya uygun şekilde karar verilmesine göre davacı ve davalı vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Mahkemece, davacı vekiline verilen kesin süre içerisinde eksik delil avansının ikmal edilmediği ve bu nedenle 7 nolu parsel yönünden davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
4. Hemen belirtmek gerekir ki, ister kanun isterse hakim tarafından tayin edilmiş olsun kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak yoktur. Böylece kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, bazen davanın kaybedilmesine dahi neden olmaktadır. Öncelikle, kesin süreye ilişkin ara kararı her türlü yanlış anlaşılmayı önleyecek biçimde açık ve eksiksiz yazılmalı, yapılacak işler teker teker belirtilmelidir. Bunun yanında; verilen süre yeterli, emredilen işler gerekli ve yapılabilir nitelik taşımalı, ayrıca hakim süreye uyulmamanın sonuçlarını açıkca anlatmalı, tarafları uyarmalıdır. Öte yandan, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde gereği hakim tarafından hemen yerine getirilmelidir.
5. Somut olayda, keşif yapılması yönünde kurulan ara kararın yukarıda açıklanan ilke ve usule uygun olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; 13.07.2021 tarihli celsede, keşif avansı yatırılması için ihtarat içeren ara karar verildiği, ancak anılan tarihli celsede davacı vekili mazeret bildirerek hazır bulunmadığı gibi, duruşma zaptının davacı vekiline tebliğe çıkarılmadığı, bu durumda keşif avansının yatırılması için ihtarat içerir duruşma zaptı davacı vekiline tebliğ edilmediğinden, verilen kesin süre içerisinde eksik delil avansının ikmal edilmediğine dair yapılan tespitin hatalı olduğu anlaşılmaktadır.
6.Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve usule uygun şekilde, hesap edilecek bilirkişi ve keşif giderleri tek tek belirlenmek suretiyle ara karar oluşturulması, bu ara karar doğrultusunda keşif giderlerinin yatırılması için kesin süre verilmesi, belirlenen kesin sürenin sonuçları hakkında tarafların uyarılması, kesin sürenin gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise HMK'nın 324. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, uyulan bozma ilamında taşınmazların aynına ilişkin karar düzeltme sebeplerinin yerinde olmadığı, yalnızca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi gereğince muhdesatlar yönünden değerlendirme yapılması gereğine değinildiği halde 101 ada 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2.Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden taraflara iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme açık olmak üzere,
03.12.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.