"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/164 E., 2022/513 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.10.2020 tarihli ve 2017/4752 Esas, 2020/4865 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; hudutları dava dilekçesinde belirtilen tahminen 8 dönümlük taşınmaz bölümünün 1985 yılından beri müvekkili tarafından nizasız ve fasılasız şekilde zilyet edildiğini, taşınmazın Hazine veya Köy Tüzel Kişiliği ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmakla tescil harici bırakıldığını, davacının taşınmazı 1985 yılından beri zilyet etmediğini, taşınmaza yakın zamanda el attığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından davaya cevap verilmemiş; muhtar Doğan Taslak mahallinde 24.05.2011 tarihinde yapılan keşifte, taşınmazın uzun yıllardır davacı tarafından kullanıldığını beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.02.2013 tarihli ve 2010/643 Esas, 2013/100 Karar sayılı kararıyla; davacının, teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerini dava konusu ettiği, ancak 1985 yılına ilişkin hava fotoğraflarında taşınmazlarda kullanım olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.01.2014 tarihli ve 2013/14631 Esas, 2014/365 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece 1985 tarihli hava fotoğrafı incelenerek imar-ihyanın olmadığı sonucuna varıldığı ancak sonraki tarihli hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılmadığı belirtilerek dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı zamanda çekilmiş yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından getirtilmesi, yeniden yapılacak keşifte jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla uygulanması, taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, üzerindeki bağ tesisinin dikim tarihi ve adedi de belirtilecek şekilde imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.05.2017 tarihli ve 2014/981 Esas, 2017/547 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin dava konusu edildiği, bozma sonrası dosya arasına aldırılan hava fotoğrafları ile ilgili olarak bilirkişiden aldırılan rapor ve tüm dosya kapsamına göre (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde imar-ihyanın tamamlanmadığı, (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde ise davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 814 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişilerin 24.05.2016 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 5.959,08 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, aynı rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik talebin ise reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından harç ve yargılama giderlerine yönelik olarak, davalı ... vekili tarafından ise esasa yönelik olarak temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.10.2020 tarihli ve 2017/4752 Esas, 2020/4865 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin tam olarak yerine getirtilmediği, nizalı taşınmaz bölümünün niteliğinin, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihinin ayrı ayrı saptanabilmesi için 1985 ila 1999 yılları arasında çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılması gerekirken, 1985 ve 1999 yıllarına ait hava fotoğraflarının temin edilip incelenmesi ile yetinildiği, jeodezi bilirkişi ve ziraat mühendisi bilirkişinin raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği, ayrıca davacı ..., dava dilekçesinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığı halde babası adına aynı kadastro çalışma alanı içerisinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak taşınmaz tespit edilip edilmediğinin de araştırılmadığı belirtilip açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.07.2022 tarihli ve 2021/164 Esas, 2022/513 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından teknik bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin dava konusu edildiği, bozma sonrası dosya arasına aldırılan hava fotoğrafları ile ilgili olarak bilirkişiden aldırılan rapor ve tüm dosya kapsamına göre, (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde imar-ihyanın tamamlanmadığı, (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünde ise davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 814 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişilerin 17.11.2021 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 5.959,08 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile davacı adına kuru tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, aynı rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen bölüm yönüyle verilen karar kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, 1985 yılına ait hava fotoğraflarına göre nizalı taşınmaz bölümlerinde kullanım bulunmadığını, taşınmazın imar-ihyasının 1985 yılından hemen sonra başladığı, 1-2 yıl içerisinde bitirildiği ve dava tarihine kadar davacı tarafça zilyet edildiği yönündeki mahkeme kanaatinin yalnızca tahmin niteliğinde olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik ve imar-ihya hukuki sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri; Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.
3. Değerlendirme
1. 1968 yılında Adıyaman ili, .... ilçesi, .... (eski ...ek) köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz bölümü Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmakla tescil harici bırakılmış; yargılama sırasında idari yoldan 814 parsel numarasıyla ve 63.055,61 metrekare yüz ölçümlü olarak tarla vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.