Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5308 E. 2024/6672 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, vekaletname ile devredilen taşınmazın davacının iradesiyle gerçekleştiği ve vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı iddiasına karşılık, davacı vekilinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlandığı ve tapu iptali ile tescil isteğinin kabulü gerektiği yönündeki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekaletname ile yapılan temlikin davacının iradesiyle gerçekleştiği ve davalı tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair iddianın ispatlanamadığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/317 E., 2024/361 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptal-tescil ve terditli tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmiş, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılamada bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Fransa'da iken Türkiye'deki taşınmazları ile ilgilenmesi için kardeşi olan davalıya alım ve satım yetkileri de dahil olmak üzere geniş yetkiler içerir vekaletname verdiğini, davalının bu vekaletname ile 113 ada 25 parsel sayılı taşınmazını dava dışı ...'ya satış yoluyla temlik edip daha sonra kendi adına devraldığını, bu durumu Türkiye'ye döndüğünde öğrendiğini, nedenini sorduğunda davalının herhangi bir açıklama yapmadığını, kendisinden yanıltılarak alınan vekaletname ile vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescile, mümkün olmaz ise tazminata karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava dışı ...'in davacının yakın arkadaşı olduğunu, taşınmazın davacının talebi üzerine davacı aleyhine açılma ihtimali olan tazminat davasından kaçınmak amacıyla davalı ... adına kaydedildiğini, öte yandan taşınmaz başta davacıya ait görünse de gerçekte taşınmazın mirasçılar arasında yapılan taksim sonucu kendisine verildiğini, bu nedenle taşınmazı dava dışı ...'den devraldığını, tüm işlemlerde davacının bilgisinin ve rızasının olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.02.2022 tarih 2020/140 Esas, 2022/49 Karar sayılı kararıyla; davacı ile davalının kardeş olduğu, davacının yurt dışında olması nedeniyle taşınmazları ile ilgili işlemlerin yapılması için davalıya vekaletname verdiği, vekaletnamedeki yetkiler arasında alım satım yetkisinin de olduğu, davalının bu vekaletname ile dava konusu taşınmaz ile birlikte toplam 3 adet taşınmazı dava dışı ...'ya devrettiği, duruşmada tanık sıfatıyla dinlenilen ...'in de beyan ettiği üzere dava konusu taşınmazın bedelsiz devredildiği, davalının davacıyı zararlandırmak suretiyle vekalet görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüyle tapu iptali ve tescile karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraf teşkilinin sağlanmadığını, davalı tanıklarının tamamının savunmalarını doğruladığını, çünkü taraflar arasındaki temel ilişkinin mirasbırakanlarından kalan mirası paylaşmak üzerine kurulu olduğunu, davanın kötüniyetle açıldığını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09.05.2022 tarih ve 2022/1051 Esas, 2022/1099 Karar sayılı kararıyla kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA KARARI VE SONRASINDAKİ SÜREÇ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Dairenin 29.02.2024 tarih ve 2023/109 Esas, 2024/1728 Karar sayılı kararıyla; tanık beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde temlikin davacının iradesi ve isteği doğrultusunda gerçekleştirildiği, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı

olduğu belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı itibariyle davaya konu temlikin davacının iradesiyle yapıldığı ve bu kapsamda vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; gerekçeli kararda değerlendirilen delillerin dosya ile bir ilgisinin bulunmadığını, dava konusu temlikin bedelsiz olduğu anlaşılmasına rağmen tanık beyanlarına itibar edilerek davanın ispatlanmadığı sonucuna varılmasının dosya kapsamına uygun düşmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 504. maddesinin birinci fıkrası ve 506. maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu 113 ada 25 parsel sayılı taşınmaz (39100 m2, tarla) ile dava dışı 111 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar tarafların mirasbırakanı ... adına kayıtlı iken 27.12.2013 tarihinde ölünceye kadar bakım akdiyle davacı ...'e temlik edildiği, davacının 08.11.2019 tarihinde genel vekaletname ile kardeşi olan davalı ...'ı vekil tayin ettiği, vekil Yılmaz'ın dava konusu taşınmaz ile birlikte dava dışı 111 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazları 15.11.2019 tarihinde vekaleten dava dışı ...'ya satış yoluyla temlik ettiği, 03.04.2020 tarihinde dava konusu taşınmazı ...'den kendi üzerine devraldığı, diğer dava dışı iki parça taşınmazın ise yeniden davacıya devredildiği anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine

hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.