"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2559 E., 2022/2905 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/421 E., 2021/116 K.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Hukuk Genel Kurulunca, direnme kararının yerinde olduğu ancak davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Almanya'da doğup büyüyen davacının Türkçe okuma – yazmasının zayıf olduğunu, insanlara çabuk güvendiğini, davacının mirasbırakan babası ....'ün paydaşı olduğu dava dışı 3850 ada 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak davalı ...'nın eşi dava dışı .... ile taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin ve inşaatın tüm işlemlerinin davalı ... tarafından takip edildiğini, davalı ...'nın, ...'ün ölmesi nedeniyle daha önce aldığı 11.06.2018 tarihli vekaletname ile işlem yapamadığını, satış yetkisini içerir yeni bir vekaletname gerektiğini belirtip kandırarak ve aldatarak 31.07.2019 tarihinde davacıdan tüm mirasçılar adına yeni bir vekaletname aldığını ve intikalen .... mirasçıları adına kayıtlı çekişmeye konu 3850 ada 8 parseldeki 18 nolu meskendeki davacı dışındaki mirasçıların paylarının tamamını 01.08.2019 tarihinde davacı ...'ya satış suretiyle vekaleten temlik ettiğini, aynı taşınmazdaki dava dışı 19 nolu bağımsız bölümün mirasçılardan...'a devri için mirasçıların kendi aralarında anlaştıklarını, devrin gerçekleştirilmesi için de 02.08.2019 tarihinde davalı ...'ya vekaletname verildiğini, vekaletnamenin verilmesinde davalının ısrar ve iknasının bulunduğunu, daha sonra vekil...’nın davacı ile iletişime geçerek verilen son vekaletnamede sorun olduğunu, notere gitmeleri gerektiğini söylediğini, sorunu gidermek için notere gidip 05.08.2019 tarihinde işlem yaptıklarını, ancak yapılan işlemin bir önceki vekaletname ile ilgili olmayıp 31.07.2019 tarihli vekaletnameye ek düzeltme beyanı şeklinde olduğunu, böylelikle vekile, çekişme konusu 18 nolu bağımsız bölüme ilişkin satış yetkisi verildiğini, aynı gün vekil olan davalı ... tarafından, davacı adına kayıtlı 18 nolu bağımsız bölümün davalı ...'e satış suretiyle temlik edildiğini, devrin İskender'in diğer davalı ...'dan olan alacağına karşılık yapıldığını, İskender'in evi dahi görmeden satın aldığı gibi evin anahtarının halen davacıda olduğunu, vekil tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, davalıların çıkar ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmazsa taşınmazın dava tarihi itibariyle belirlenecek rayiç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; iddiaların soyut ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kendi istek ve arzusu ile vekaletname verdiğini, sadakat ve özenle hareket edip vekil edenin menfaatlerini vekalet ile güdülen amaç çerçevesinde koruduğunu, diğer davalı ... adına oluşan kaydın hukuka uygun ve geçerli olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; çekişme konusu taşınmazın bulunduğu bloğun arka tarafındaki, diğer davalı ...'nın müteahhitliğini yaptığı ve yetkilisi olduğu bloktan daire satın aldığını, 295.000,00 TL satış bedelinin bir kısmını banka havalesiyle bir kısmını ise elden ödediğini, davalı ...'nın satın alınan daire yerine davaya konu taşınmazı devrettiğini, buna gerekçe olarak da çekişme konusu taşınmazın bulunduğu bloğun yapımı ile de kendisinin ilgilendiğini, satışa konu olan arka bloktaki daire ile becayiş edildiğini, daireyi vermeye ve devre yetkili olduğunu söylediğini, taşınmazın iyi niyetle ve bedeli karşılığında temlik alındığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Samsun 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.2021 tarihli ve 2019/421 Esas 2021/116 Karar sayılı kararıyla; vekil olan davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ancak taşınmazı temlik alan davalı ...'in ediniminin iyi niyetli olduğu gerekçesiyle davalı ... yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, davalı ... yönünden terditli tazminat isteğinin kabulü ile 306.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 31.05.2021 tarihli ve 2021/909 Esas 2021/1085 Karar sayılı kararıyla; vekil olan davalı ...’nın vekalet görevini kötüye kullandığı, davalı ...’in vekile ait olmadığını bildiği çekişme konusu taşınmazı, vekilden olan şahsi alacağına karşılık olarak edindiği, bu durumda iyi niyetli olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, davalıların çıkar ve işbirliği içerisinde oldukları gerekçesiyle davacı vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca kabulüne, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Davalı ... vekilinin temyizi üzerine, Dairenin 24.03.2022 tarihli ve 2021/2552 Esas, 2022/2422 Karar sayılı kararı ile; "...Somut olayda, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispat yükü davacıda olup dinlenen tanık beyanlarından ve dosya kapsamından, davalı ...’in müteahhitlik yapmakta olan diğer davalı ...’nın yapmış olduğu binadan bağımsız bölüm satın aldığı, satış bedelini satıcı...’ya ödediği, ancak...’nın aralarında kararlaştırılan bağımsız bölümü teslim etmeyip onun yerine davacıya ait çekişme konusu 18 nolu bağımsız bölümü davacıdan almış olduğu vekaletname ile davalı ...’e devrettiği, davalı ...’in diğer davalı ... ile el ve iş birliği içerisinde hareket ettiğinin ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan taşınmazı vekil sıfatıyla temlik eden davalı ...’nın aldığı satış bedelini davacıya ödediğine ilişkin dosya içerisinde delil bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davalı ... hakkındaki davanın reddi ile, vekil olan davalı ... hakkındaki terditli tazminat isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; önceki karar gerekçesi tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; direnme kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, iyi niyetli üçüncü kişi olup diğer davalı ... ile çıkar ve iş birliği içerisinde hareket etmediğini, davalı ...'nın vekâlet görevini kötüye kullandığını bilmediğini, davalı ...'dan daire satışı nedeniyle alacaklı olduğunu, yıllarca parasını ödediği hâlde alamadığı dairenin yerine başka bir daireyi alarak alacağını kurtardığını, davalı ...'ya yapılan ödemeleri gösteren banka kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, paranın gönderildiği kişinin davalı ...'nın eşi olduğunu, müteahhitlik işlerini eşinden aldığı vekâletname ile yürüttüğünü, bu nedenle ödemelerin davalının eşi adına yapıldığını, müvekkilinin davaya konu bağımsız bölümün bedeli kadar ödeme yaptığını ve ekonomik durumunun daireyi satın alabilecek düzeyin çok üzerinde olduğunu belirterek direnme kararının bozulmasını istemiştir.
B. Hukuk Genel Kurulu Kararı
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.10.2024 tarihli ve 2023/1-292 Esas 2024/531 Karar sayılı kararı ile; "...Bölge Adliye Mahkemesince davacının öncelikli talebi olan tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği yönünde verilen direnme kararı yerindedir. Ne var ki Özel Dairece, davalının diğer temyiz itirazları yönünden inceleme yapılmadığından dosya Özel Daireye gönderilmelidir..." gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 15.676,86 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.