"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/45 E., 2023/206 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar; davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; ekli krokide hudutları gösterilen taşınmaz bölümlerinin kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, oysa taşınmazların müvekkilleri tarafından imar-ihya edilip 25-30 yıldan fazla süredir malik sıfatıyla zilyet edildiğini ileri sürerek taşınmazların eşit paylarla adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Davacılar vekili 29.04.2008 tarihli dilekçeyle; dava konusu taşınmazların bulunduğu yerin idari yoldan Hazine adına tescil edilmiş olan 1519 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını öğrendiklerini, bu nedenle taleplerini tapu iptali ve tescil olarak ıslah ettiklerini belirtmiştir.
3. Davacılar vekili 17.05.2016 tarihli duruşmada; asli müdahillerin davalarını takip etmediklerini, bu nedenle onlar yönünden tefrik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca 02.05.2016 tarihli teknik bilirkişi raporunda (J3), (K1), (K2), (E1-2), (E3-2), (H1-2), (H2-2) ve (H2-3) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik olarak taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
II. MÜDAHALE
1. ... vekili 10.12.2014 tarihli müdahale dilekçesinde; teknik bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün 45 yılı aşkın süredir müvekkilinin kullanımında olduğunu ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiş; bilahare dosya arasına müvekkilinin müdahale talebinden feragat ettiğine ilişkin dilekçe sunmuştur.
2. ... vekili 17.07.2014 tarihli müdahale dilekçesinde; davacılar tarafından adlarına tescili talep edilen taşınmazlardan 318 ada 4 parsel sayılı imar parselinde müvekkilinin de hissesinin bulunduğunu belirterek mülkiyet hakkının Anayasa’nın teminatı altında olduğu nazara alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; Mahkemece dava konusu taşınmazlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddi ile taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Dahili davalı ... ile dahili davalı ... vekili ayrı ayrı cevap dilekçesinde; taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağını, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
3. Bozma sonrası davaya dahil edilen TOKİ Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümlerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, vekil eden idarenin dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
IV. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2007/426 Esas, 2016/223 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (E2), (E4) ve (E6) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümleri haricinde kalan bölümlerde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu, (E2), (E4) ve (E6) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin sürülü olmadığı, taşlık vasfında olduğu, (J3), (K1), (K2), (E1-2), (E3-2), (H1-2), (H2-2) ve (H2-3) harfleri ile gösterilen bölümler yönüyle ise davacıların davalarından feragat ettikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 219 ada 11 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişiler ... Düzgören ve ...'ın 18.11.2009 havale tarihli raporuna ekli krokide (E5) harfiyle gösterilen 2.164,60 metrekare, (E7) harfiyle gösterilen 1.761,63 metrekare, (E8) harfiyle gösterilen 5.392,78 metrekare, (E9) harfiyle gösterilen 15.235,14 metrekare, (F) harfiyle gösterilen 19.060,63 metrekare, (G) harfiyle gösterilen 50.269,005 metrekare, (I) harfiyle gösterilen 9.696,79 metrekare, (J1) harfiyle gösterilen 5.423,12 metrekare, (J2) harfiyle gösterilen 3.518,56 metrekare, (H3) harfiyle gösterilen 5.594,19 metrekare ve teknik bilirkişi ...'ın 23.09.2013 tarihli raporuna ekli krokide (E1-1) harfiyle gösterilen 9.128,65 metrekare, (E3-1) harfiyle gösterilen 4.629,77 metrekare, (H1-1) harfiyle gösterilen 2.014,08 metrekare, (H1-3) harfiyle gösterilen 325,99 metrekare ve (H2-1) harfiyle gösterilen 3648,68 metrekarelik bölümlerinin tapu kaydının iptali ile eşit paylarla davacılar ..., ... ve ... adına tapuya tesciline, teknik bilirkişilerin 18.11.2009 havale tarihli raporuna ekli krokide (E2), (E4) ve (E6) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik davanın reddine, teknik bilirkişilerin 18.11.2009 havale tarihli raporuna ekli krokide (J3), (K1), (K2), (E1-2), (E3-2), (H1-2), (H2-2) ve (H2-3) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerine yönelik davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.06.2018 tarihli ve 2016/17904 Esas, 2018/4431 Karar sayılı kararıyla; dava Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında açılan tapu iptali ve tescil davası olmakla tapu maliki Hazinenin davalı olarak gösterilmesi gerekli ve yeterli olduğu gibi, dosya arasına 1519 parsele ait tapu kaydı ve bu tapu kaydının oluşmasına esas kayıt ve belgelerle haritası getirtilmesine rağmen davanın tescil davası olarak nitelendirilip usul ekonomisine aykırı olarak Büyükşehir Belediyesi ile İlçe Belediyesinin davaya dahil edilmesi yönünde karar verilmesinin isabetsiz olduğu, tescil davaları için öngörülen ilanların yaptırılmasında dahi isabet bulunmadığı, öte yandan dava dilekçesi ekinde sunulan haritaya göre, eldeki davanın konusu olan taşınmazların sınırında dava dışı ... ve ... ...'e ait başkaca taşınmaz bulunduğu ve bu taşınmazlar hakkında aynı gün temyiz incelemesi yapılan Mahkemenin 2012/437 Esas, 2016/57 Karar sayılı ilamına konu dava dosyasında adı geçenler tarafından açılan tescil davası sonucunda adlarına tescil kararı verildiğinin anlaşıldığı, eldeki dosyada yapılan keşif sonucunda teknik bilirkişiler tarafından verilen rapor içeriğinden, diğer dava dosyasında tescil hükmü kurulan taşınmazlarla farklı zamanlarda keşiflerinin yapılması ve farklı teknik bilirkişilerin görev alması nedeniyle kısmen çakıştıkları ve bu haliyle çifte tapuya yol açıldığının anlaşıldığı, ayrıca hava fotografları getirtilip dosya jeodezi bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış ise de bu raporda incelemeye konu edilen 1988 tarihli hava fotografları ile taşınmazın haritası çakıştırılmak suretiyle gösterilmediği, aynı gün temyiz incelemesi yapılan diğer dosyada verilen raporlarla da çelişkili olduğu, bu haliyle denetime elverişli bulunmadığı, üstelik jeodezi bilirkişi tarafından verilen raporda 1961 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazlar üzerinde tarımsal faaliyet bulunmadığı bildirilmesine rağmen, hüküm yerinde bu rapora atıf yapılarak 1961 yılı itibariyle imar-ihyanın tamamlandığının kabul edildiği, taşınmazın iktisabı yönünden Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 2005 yılına kadar en az 20 yıl malik sıfatı ile zilyetliğin bulunması gerekli olup incelenen 1988 yılı hava fotoğraflarının bu sürenin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı belirtilerek açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin 10.04.2023 tarihli ve 2019/45 Esas, 2023/206 Karar sayılı kararıyla; keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak imar-ihyadan bahsedip taşınmazların tarım arazisi olarak yaklaşık 40 yıldır davacılar tarafından kullanıldığını beyan etmiş iseler de hava fotoğraflarının incelendiği harita mühendisinin raporunda 1961 tarihli hava fotoğraflarında dava konu (E5), (E7), (E8), (E9), (F), (G), (H3), (I), (J1) ve (J2) harfleri ile gösterilen arazilerin sürülü olmadığı, tarımsal faaliyet bulunmadığı, imar-ihyanın yapılmadığı; 1988 tarihli hava fotoğraflarında (E5), (E9), (F), (G), (H3), (I), (J1) ve (J2) harfleri ile gösterilen arazilerin sürülü olduğu, tarımsal faaliyet bulunmadığı, imar-ihyanın yapıldığı ancak (E7) ve (E8) harfleri ile gösterilen arazilerin sürülü olmadığı, tarımsal faaliyet bulunmadığı, imar-ihyanın yapılmadığı; 2001 tarihli hava fotoğraflarında dava konu (E5), (E9), (F), (G), (H3), (I), (J1) ve (J2) harfleri ile gösterilen arazilerin sürülü olduğu, tarımsal faaliyet bulunmadığı, imar-ihyanın yapıldığı ancak (E7) ve (E8) harfleri ile gösterilen arazilerin sürülü olmadığı,
tarımsal faaliyet bulunmadığı, imar-ihyanın yapılmadığı hususlarının tespit edildiği, taşınmazın zilyetlikle iktisabı yönünden Hazine adına tapu kaydının oluştuğu 2005 yılına kadar en az 20 yıl malik sıfatı ile zilyetliğin bulunması gerekli olup incelenen 1988 yılı hava fotograflarının bu sürenin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, imar-ihyanın tam olarak hangi tarihte tamamlandığının mevcut raporlardan anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme gerekçesinde dava konusu taşınmazların 1988 ve 2001 yıllarında imar-ihya edilmiş olduğunun belirtildiğini, bu gerekçenin esasen davanın kabulüne karar verilmesini gerektirdiğini, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının yok sayıldığını, talep dilekçelerinin Mahkemece dikkate alınmadığını, 1980 ila 1988 tarihli hava fotoğraflarının açıkça Harita Genel Müdürlüğünden istenilmediğini, dosya kapsamına göre davanın kanıtlandığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığını ancak taşınmazların adlarına tesciline karar verilmemiş olmasının isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1. Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra idari yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. 1972 yılında Van ili, Edremit ilçesi, Sarmansuyu köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 766 sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü, 1519 parsel numarasıyla ve 1.887.467,54 metrekare yüz ölçümüyle 21.10.2005 tarihinde idari yoldan ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edilmiş; 2011 yılında yapılan uygulama kadastrosu sonucunda taşınmaz 219 ada 11 parsel numarasıyla ve 1.849.591,96 metrekare yüz ölçümüyle tespit ve tescil edilmiş; yargılama sırasında yapılan imar uygulaması sonucunda taşınmazın ifrazıyla çeşitli parseller oluşmuştur.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davalı Hazine vekili nizalı taşınmaz bölümlerinin TMK’nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini talep etmiş ise de dosya arasında bulunan krokiler ve teknik bilirkişi raporlarından nizalı taşınmaz bölümlerinin idari yoldan Hazine adına tescil edilen kök 1519 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmakla; davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
4. Öte yandan, Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama sırasında 17.05.2016 tarihli duruşmada, müdahil davacılar ... ve ...’in davalarının eldeki davadan tefrikine karar verildiği, Dairemizin 12.09.2024 tarihli ve 2023/5466 Esas, 2024/4805 Karar sayılı kararıyla dosya arasına aldırılan belgelerden, ...’in davası ile ilgili olarak Mahkemenin 2016/208 Esas, 2016/353 Karar, ...’in davası ile ilgili olarak ise Mahkemenin 2016/210 Esas, 2016/352 Karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı halde, müdahil davacılar ... ve mirasçıları ile ...’in gerekçeli karar başlığında taraf olarak gösterilmesi doğru değil ise de bu husus mahallinde giderilebilecek maddi hata kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin ''j'' bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın Van 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
05.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.