"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1778 E., 2022/1221 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/470 E., 2019/748 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.05.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen bir kısım davalılar vekili Avukat .... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki tarihli geri çevirme kararı ile getirtilen evraklarla birlikte ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi ....'nin .... ili, .... köyünde 1920 parsel sayılı taşınmazı 30.03.1956 tarihinde 10.12.1954 gün ve 3490 sayılı 09.12.1954 gün ve 3497 sayılı vekaletnameler ile davalı murisleri olan ... evlatlarından tapuda satın alındığını, .... ... ...'nin gecikmeksizin satın aldığı arsada ailesi ile yaşamını sürdürme amaçlı arsa üzerine 2 adet kargir ev yaptırdığını, dava konusu bu taşınmazda satın alınma tarihinden itibaren nizasız ve fasılasız olmak üzere ... ...mirasçılarının hayatlarını sürdürmekte ve malik sıfatı ile zilyedi olduklarını öne sürerek çekişmeli taşınmazın tapusunun hisseleri oranında iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin yukarıda beliritlen tarih ve sayılı kararıyla; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin emsal kararları da dikkate alınarak, kadastro öncesi sebebe dayalı eldeki davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti tayininin isabetsiz olduğu belirtilip davacılar vekilinin istinaf itirazlarının vekalet ücreti yönünden kabulüne, sair istinaf taleplerinin reddine, hükmün vekalet ücretine ilişkin bölümü düzeltilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulüne, sair istinaf taleplerinin reddine Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.11.2019 tarih ve 2018/470 Esas, 2019/748 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b/2. maddesi gereğince kaldırılarak davanın hakdüşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların murisinin 1956 yılında kadastro tespitinden sonra taşınmazı tapudan satın aldıklarını, kadastro öncesi nedene dayanmadıklarını, her nekadar 1957 yılında kadastro tespiti yapılmış ise de Mahkeme kararıyla kadastro tespitinin iptaline karar verildiği, Yerel Mahkemenin karar tarihi 15.11.2019 olduğu, 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 2. kısmının 2. bölümünde ise Asliye Mahkemelerinde takip edilen davalar için ücretin 2.725,00 TL olarak belirlendiğini, Bölge Adliye Mahkemesince 9.200,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Kadastro sonucu Muğla ili, .... ilçesi, ... Mahallesi, 366 ada 26 (eski 1920) parsel sayılı taşınmazın yörede 1957 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmaları sırasında, 965,00 m² yüz ölçümünde tarla vasfıyla tapu kaydına dayalı olarak 18.10.1957 tarihli kadastro tutanağı ile ... oğlu ... adına tespit edildiği, tespite itiraz edilmesi nedeni ile 18.06.1960 tarihinde tespit işleminin hükmen kesinleştiği, taşınmazın halen avlu niteliğinde 966,92 m2 yüz ölçümü ile davalılar ve murisleri adına kayıtlı olduğu, beyanlar hanesinde "İçindeki iki kargir ev... kızı ... İyi'ye aittir." şerhinin bulunduğu, eldeki davanın ise 21.09.2018 tarihinde 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen bir kısım davalılar vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.12.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.