"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/451 E., 2021/452 K.
Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmaları sonucunda Ankara ili Etimesgut ilçesi ... köyünde bulunan taşınmazların davacı tarafından 1970 yılında imar ihyasının tamamlandığını, 40 yılı aşkın süredir davacının zilyetliğinde olan konumunu belirttikleri 6 taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiş, keşif sonrası alınan fen bilirkişi raporunda A, B, C, D, E ve F harfleriyle gösterilen taşınmazlardan B harfiyle gösterilen taşınmaz hariç diğer taşınmazlar yönünden dosya tefrik edilmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerin dere yatağı olduğunu, mera araştırması yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığını, dava konusu taşınmazın içerisinde yer aldığı 1410 parsel sayılı taşınmazın 2014 yılında bedelsiz olarak idarelerine devredildiğini, dava konusu taşınmazın tapuya güven ilkesi kapsamında elde edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.09.2015 tarihli ve 2013/315 Esas, 2015/230 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince; harita mühendisi bilirkişinin 13.03.2014 havale tarihli raporunda 1975 tarihli hava fotoğrafına göre dava konusu taşınmazda tarımsal faaliyet bulunmadığı ve sınırlarının belirgin olmadığının tespit edildiği, çekişmeli taşınmaz bölümünün içinde bulunduğu 1410 parsel sayılı taşınmazın 1996 yılında ihdasen Hazine adına tapu kaydı oluşturulan taşınmaz içinde kaldığı, böylece Hazine adına tapu kaydının oluşum tarihi olan 1996 tarihine kadar taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihya tamamlandıktan sonra 20 yıllık zilyetlik süresinin geçtiği ve böylelikle davacı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde yer alan zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kanıtlanamadığından Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin karar düzeltme talebi Dairenin 21.09.2021 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 35-40 senedir davacının zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın 1 yıl nadasa bırakılıp 1 yıl ekildiğini, hava fotoğrafı tarihinde taşınmazın nadasta olabileceğini, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazın maliki adına hükmen tescil kararı verilmesine rağmen davacı yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Ankara Batı 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.