"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 1987/379 E., 1992/614 K.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; eklemeli zilyetlikle iktisap koşullarının lehine oluştuğu iddiasıyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerine dayanarak çekişmeli 515, 617, 712 ve 1385 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine; çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 515, 617,712, 1385 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline ve davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların 1963 yılında Hazine adına tapuya kaydedildikleri, tapulu taşınmazların tapu dışı bir yolla iktisabının mümkün olmadığı, davacının ancak olağanüstü zamanaşımı yoluyla çekişmeli taşınmazları iktisabının kanunen imkan dahilinde olduğunu, bunun için ise tapu kayıtlarının oluştuğu tarihten öncesinde aralıksız, fasılasız iktisaba elverişli zilyetliğin ispatının gerektiğini, oysa davacının çekişmeli taşınmazlarda yalnızca işgalci vaziyetinde olduğunu, öte yandan eklemeli zilyetliğe dayanan davacı yönünden zilyetliğin naklinin nasıl gerçekleştiğinin ispatlanamadığını, yine taşınmazlar için tahakkuk edilen ecrimisil bedellerini kayıtsız şartsız ödeyen davacının çekişmeli taşınmazların mülkiyetinin Hazineye ait olduğunu zımnen kabul ettiğini beyan ederek re’sen dikkate alınacak nedenlerle birlikte kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
1. Kadastro sonucunda, Cihanbeyli ilçesi, Büyükbeşkavak köyü çalışma alanında bulunan 515, 617, 712 ve 1385 parsel sayılı taşınmazlar toprak tevzi çalışmaları sonucunda Hazine lehine tesis edilmiş tapu kayıtları esas alınmak suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Davacı ... 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerine dayanarak tapu iptali ve adına tescilini talep etmiş, Mahkemece yazılı gerekçelerle davanın kabulüne hükmedilmiştir. Ne var ki yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava konusu taşınmazların kadastro tespitine esas alınan tapu kayıtları toprak tevzi çalışmaları sonucunda oluştuğu halde Mahkemece toprak tevzi paftası ile kadastro paftası yöntemince çakıştırılmak sureti ile çekişmeli taşınmazların hangi tevzi parseli ya da parsellerinin kapsamında kaldığı tereddütte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sırasında Hazine adına tespit ve tescil edilen kısımları var ise bu kısımlar yönü ile 3402 sayılı Kanun'un 46/1.maddesinde belirtilen koşulların araştırılması gerektiği düşünülmemiş, tevzi tarihinden öncesine ait hava fotoğrafları incelenmek suretiyle var ise taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi belirlenmemiştir.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varabilmek için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları ile bu tapu kayıtlarının ait olduğu belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritası ve tablendikatif cetveli ile toprak tevzi çalışmasına ilişkin toprak tevzi haritası ve çekişmeli taşınmaza komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanağı kayıt ve belgeleri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, ayrıca Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazın tespitine dayanak tapu kayıtlarının oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip, dosya arasına alınmalıdır.
4. Bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazların bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ile hayatta iseler belirtmelik tutanağında imzaları bulunan bilirkişiler, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşifte tespite esas tapu kayıtlarının haritası teknik bilirkişi aracılığı ile zemine uygulanarak kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli, bu kapsamda mahalli bilirkişi ve tanıklardan etrafta toprak tevzi çalışmasından itibaren değişmeyen yol, dere gibi sabit alınabilecek sınırlar bulunup bulunmadığı sorulup saptanılmalı ayrıca haritanın uygulanmasında hava fotoğraflarından da yararlanılmalı, bütün bunlara karşın tapu kaydına haritasına göre kapsam tayin edilmemesi halinde varsa kayıtta yazılı hudutları itibariyle uygulanarak kapsamı tek tek krokide gösterilmeli, ayrıca taşınmazların belirtmelik tutanağında uygulandığı anlaşılan kayıtlar varsa (tapu kaydı, vergi kaydı vs.) bu kayıtlar da zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamları belirlenip bu yolla taşınmazların hangi toprak tevzi parseli ya da parselleri kapsamında kaldığı tespit edilerek bu taşınmazların tapu kayıtları celbedilmeli, bu surette taşınmazların toprak tevzi sırasında Hazine adına hangi sebeple tescil edildiği ile tapu kaydına bağlanmayan kısımları bulunup bulunmadığı tereddütsüz ortaya çıkarılmalıdır.
5. Dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kamu orta malı - mera ya da Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki diğer yerlerden olup olmadığı, kamu orta malı – mera vasfındaki yerlerden kazanılıp kazanılmadığı, evveliyatında kime ait olup kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten geriye doğru davalı taraf ve maliki evvellerinin 20 yılı aşkın zilyetliklerinin bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesine çalışılmalıdır.
6. Refakate alınan 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan dava konusu taşınmazlarının öncesinin ne olduğunu, mera olup olmadığını, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni yönünden tarım arazisi olup olmadıklarını, üzerinde sürdürülen ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş ve dosya kapsamında bulunan hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelemesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor istenmeli, fen bilirkişiden ise keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kadastro paftası ile toprak tevzii paftasının ölçekleri çakıştırılmak sureti ile hazırlanmış ve taşınmazın hangi bölümünün hangi tevzi parselinde kaldığını belirtir ayrıntılı kroki ve rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra teknik bilirkişi raporundaki belirleme gözetilerek taşınmazın Hazine adına tapu kaydı oluşturulan kısımları mevcut ise bu kısımlar yönü ile 3402 sayılı Kanun’un 46/1. maddesinde belirtilen koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın Cihanbeyli 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.