"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2068 E., 2024/1478 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Korkuteli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1618 E., 2022/340 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... ve davacılar vekili; Antalya ili, Korkuteli ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro tespit çalışmalarında hatalı tespitler yapıldığını, bu çalışmalarda 302 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ... adına, 302 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ... adına kaydedildiğini, dava konusu tarlaların ana-babadan gelen ve nizasız fasılasız yıllarca sürekli ekilip dikilen yerler olduğunu, kadastro tespitinin fiili duruma uygun olmadığını yaptırdıkları ölçüm sonucu öğrendiklerini, bu taşınmazların miktarı ve sınırlarının davacılara hak kaybı oluşturacak şekilde belirtildiğini ileri sürerek davalılar adına kayıtlı 215 ada 1 ve 23 parseller, 293 ada 21 parsel, 235 ada 21 parsel, 249 ada 11 parsel, 302 ada 4, 7, 8 parseller ile 303 ada 7 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle dava konusu ettikleri kısımların her bir davacı adına kayıtlı taşınmazlara eklenerek ya da belirttikleri kısımlar yönünden yol olarak tesciline karar verilmesini istemiş; 08.11.2019 tarihinde tefrik kararı verilerek davaya 240 ada 1 ve 249 ada 1 arasında yer alan bölümün 249 ada 11 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine yönelik talebe ilişkin devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... Belediyesi vekili; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup vekil edeni Belediyenin dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkının bulunmadığı, davacıların davasını ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Hazine vekili; dava konusu 215 ada 1, 23, 293 ada 21, 235 ada 21, 249 ada 11, 302 ada 4, 7, 8 ve 303 ada 7 parsel sayılı taşınmazların tapu iptal ve tescilinin istediği, birden fazla parsel ve tapuda malik görünen kimselere karşı birlikte dava açılmış olduğu, parseller ve kişiler arasında bir bağlantı olmayıp yargılamanın usule uygun devam etmesi için her bir parsel için davaların tefrik edilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; jeoloji ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 09.03.2021 tarihli raporda dava konusu taşınmazın kuzey cephesindeki yol kısmının (A) harfiyle gösterilen 50,05 metrekare yüz ölçümlü yer olduğu, 249 ada 11 parsele ilave edilerek 249 ada 11 parselin yüz ölçümünün (11+A) 4753,99 metrekare olarak belirlendiğinin belirtilmesi üzerine Mahkemece bu kısım hakkındaki davanın 2018/357 Esas sayılı ana dosyadan tefrik edilerek 2019/1618 Esas üzerinden yargılamaya devam edildiği ve davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın, tapusuz taşınmazın Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi uyarınca zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkin olduğu ve kadastro tespitine itiraz niteliğinde olmaması nedeniyle ek 6. maddedeki düzenleme kapsamında kalmadığı, dava konusu taşınmazın değeri ziraatçı bilirkişi raporunda 1.001,00 TL olarak belirlendiği ve bu miktarın hüküm tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesinde belirlenen kesinlik sınırının (8.000,00 TL) altında kalması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ... ve davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesinin muhalefet şerhinde belirtilen dava konusu edilmiş olan alanın kadastro paftasında yol olarak gösterildiğini, yapılan işlemin kadastro işlemi olduğunu, İlk Derece Mahkemesi hükmünün kesin olmadığını, bu karara karşı istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiğini, kadastro tespitinde fiili duruma uygun olmayan yol işleminin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.