Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5880 E. 2025/2660 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamaması ve davalının kötüniyetli olduğuna dair delil sunulamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2889 E., 2024/1167 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/193 E., 2023/264 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı ile ... İnşaat Şirketinin sahibi dava dışı ... arasında 22.11.2014 tarihli “gayrimenkul satış sözleşmesi” akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davacı ile ...'in 675 ada 365 parsel üzerine inşa edilecek dairelerden 2 nolu bağımsız bölüm ile 11 nolu dükkanın satışı konusunda anlaştıklarını, sözleşme gereği daire satış bedelinin 175.000,00 TL, dükkan satış bedelinin 250.000,00 TL olarak, teslim tarihinin ise en geç 31.12.2018 tarihi olarak belirlendiğini, davacının sözleşme kapsamında 15.000,00 TL tutarındaki bedeli elden nakit olarak verdiğini, sözleşme kapsamında 09.03.2016 tarihinde 85.000,00 TL, 14.03.2017 tarihinde 20.000,00 TL, 17.04.2017 tarihinde 52.000,00 TL, 30.05.2017 tarihinde 28.000,00 TL, 18.07.2017 tarihinde 40.000,00 TL olmak üzere toplamda 240.000,00 TL bedel, teminat olarak alınan kambiyo senetleri ile de toplamda 325.000,00 TL tutarındaki bedeli ödediğini, davacının, ...'in zamanında inşaat faaliyetini tamamlayamaması ve gerekçe olarak da artan maliyetleri göstermesi ve bu nedenle de ilave fark bedeli talep etmesi üzerine sözleşmede kararlaştırılan bedellere ek olarak dava konusu 496 ada 8 parsel sayılı taşınmazını devretmeyi kabul ettiğini, Milas 2. Noterliğinin 26.04.2019 tarih 1594 yevmiye nolu vekaletnamesi ile ...’in vekil tayin edildiğini ancak ...'in sözleşme kapsamında devretmesi gereken daire ve dükkanı teslim etmediği gibi ödediği satış bedelini de iade etmediğini, sözleşme şekil şartlarını haiz olmadığı için davacının ferağa icbar davası açmasında hukuki yararı bulunmadığını, sözleşmenin şekil şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmede tarafların birbirlerine verdiklerini iade etmeleri gerektiğini, bu kapsamda ödenen bedeller için icra takibi başlatıldığını, sözleşme kapsamında ilave olarak talep edilen bedele mahsuben Sebahattin’e verilen taşınmazın da iade edilmesi gerektiğini ancak taşınmazın davalıya temlik edildiğini, davalının kayıt malikinin davacı olduğunu tapu kayıtlarından gördüğünü, kendisinden beklenen özeni göstermediğini ve iyi niyetli kabul edilemeyeceğini ileri sürerek dava konusu 496 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacı ile davalı arasında akdi ilişki olmadığını, davacı ile ... arasında yapılan sözleşme hükümlerinin sadece sözleşmenin tarafları arasında sonuç doğurduğunu, davacının muhatabının ... olup davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davalının Konya'da, davacı ve dava dışı ...'in ise Milas'ta ikamet ettiklerini, davalının yazlık yapma düşüncesi ile bir arsa arayışına girdiğini, bu arayışından bilgisi olan arkadaşı vasıtası ile dava konusu taşınmazdan haberdar olduğunu, Milas'a giderek taşınmazı yerinde gördüğünü, davacıyı ve ...'i tanımadığını, taşınmazı aldığından beri geçen 3 yılı aşkın süredir elden çıkartmadığını, kötüniyetli olarak taşınmazı alan kişinin bu tür bir dava ile karşı karşıya kalma riski altında olduğunu bile bile taşınmazı 3 yılı aşkın süredir elinde bulundurmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı tarafın ilk olarak ispatlaması gereken hususun, dava dışı ...'e verilen Milas 2. Noterliğinin 26.04.2019 tarih ve 1594 yevmiye numaralı vekaletnamenin davacı ile dava dışı kişi arasındaki satış vaadi sözleşmesi kapsamında edim olarak verildiği hususu olduğu, noterde düzenleme şeklinde yapılan bu vekalet sözleşmesinin aksini ispata yarar yazılı belge sunulamadığı veya davacının eşi ve çocuğu olan tanıklar ile diğer tanık ...'nin beyanlarıyla da bu anlaşmanın ispatlanamadığı, davalı tarafın bu sözleşmenin tarafı olmadığı gibi, dava konusu taşınmazı devralan üçüncü kişi olarak kötüniyetli olduğunun da ispatlanamadığı, davacı tarafın yemin deliline başvurmasının, davalı tarafın, dava dışı ...'e verilen satış yetkisini içeren vekaletnamenin davacı ile dava dışı kişi arasındaki satış vaadi sözleşmesi kapsamında edim olarak verildiği iddiası bakımından, vekalet sözleşmesinde üçüncü kişi olması göz önüne alındığında bir sonuç doğurmayacağı, bu nedenle davacı tarafa yemin delilinin hatırlatılmadığı, davacı tarafın dayandığı satış vaadi sözleşmesi kapsamında sözleşmenin tarafı ...'e karşı talep yöneltebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı yanın vekaletin kötüye kullanıldığına ilişkin bir iddiası bulunmayıp davalının kötüniyetle hareket ettiğinin kanıtlanmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 06.05.2022 tarihli cevaba cevap dilekçelerinde dava konusu taşınmazın devrinde kullanılan vekaletnamenin, davacı tarafından dava dışı ...'e dükkan ve bağımsız bölüm için ilave bedel talep edilmesi üzerine düzenlendiğini belirttiklerini, vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayanılmadığının belirtilmesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama esnasında davanın hangi nedene ya da nedenlere dayalı olarak açıldığına dair açıklama yapmalarının istenmediğini, bu kapsamda vekalet yetkilerinin kötüye kullanıldığına yönelik iddiaları bakımından da bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının dava konusu taşınmaza özel olarak 26.04.2019 tarihli vekaletname ile dava dışı ...’i vekil tayin ettiği, vekilin anılan vekaletname ile dava konusu taşınmazı 02.05.2019 tarihinde davalıya satış suretiyle devrettiği, davalı adına işlemin 30.04.2019 tarihli vekaletname ile vekil tayin edilen dava dışı ... tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.