"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/30 E., 2021/1528 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kağızman Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/263 E., 2020/260 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; ihdasen Hazine adına tesis edilmiş Kasım 1939 tarih, 24 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak davalı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının da oluşmadığını belirtmek suretiyle çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini, olmazsa taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; iştirak ettiği oturumlarda davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olmadığı, taşınmazın mera niteliği taşınmadığı bilakis tarım arazisi vasfında olduğu, zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayandığını, taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sırasında parsel numarası verilerek Hazine adına kayıtlanmasına rağmen kadastro tespiti sırasında tablendikatif listesi ve eski tapu kayıtları dikkate alınmaksızın mülkiyet belirlendiğini, toplanan delillerin yetersiz olduğunu, soyut ve dayanaksız yerel bilirkişi beyanları ile bilirkişi raporlarına dayanılarak usul ve yasaya aykırı şekilde hüküm kurulduğunu, Hazineye ait arazilerde zilyetlikle hak iddia edilmesinin mümkün olmadığını, mahalli bilirkişilerin yaşları dikkate alındığında Toprak Tevzi Komisyonu çalışmalarından geriye doğru iktisap sağlayan süreye ilişkin zilyetliği bilmelerinin mümkün olmadığını, mahalli bilirkişilerinin aynı köyde doğmaları nedeniyle beyanlarının taraflı olma ihtimali dikkate alındığında hükme esas alınmalarının kabul edilemeyeceğini, belirtmelik tutanak tanıklarının sağ olup olmadıklarının araştırılmadığını, mahalli bilirkişilerce taşınmazın mirasbırakandan kaldığı belirtilmesine rağmen başka mirasçıların bulunup bulunmadığı ve taksimin var olup olmadığının araştırılmadığını, Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46 ıncı maddeleri uyarınca mülk edinme koşullarının yeterince araştırılmadığını, aynı çalışma alanında kayıt ve belgesizden başkaca mal tespit edilip edilmediğinin araştırılmadığını, bilirkişi raporuna fotoğraf eklenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, meradan açma olup olmadığının araştırılmadığını, hava fotoğraflarının usulüne uygun şekilde incelenmediğini, taşınmazın eğiminin yüksek olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve müvekkili İdare lehine hüküm kurulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza ait olmadığı, taşınmaz üzerinde davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, öte yandan davacının mera iddiası yönünden ise toplanan delillerden taşınmazın mera vasfında olmadığının belirlendiği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 16 ncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda Kars ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 117 ada 32 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve... adına tespit ve 02.11.2012 tarihinde hükmen tescil edilmiştir.
2. Mahkemece, yazılı şekilde çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyle ki, davacı Hazine dava dilekçesinde tapu kaydına tutunduğu gibi davalılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını da iddia etmiştir. Şu halde zilyetlikle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığının ayrıntılı olarak araştırılması uyuşmazlığın çözümü için zorunludur.
3. Ne var ki; somut olayda, çekişmeli taşınmaza komşu nitelikteki parsellere revizyon gören kök Şubat 1941 tarih, 23 ve 94 sıra numaralı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazın bulunduğu yönü ''hali'' olarak okuduğu belirlendiği halde bu yön üzerinde durulmamış, dosya kapsamında yer alan ziraat mühendisi bilirkişi raporuna göre taşınmazın son yıllarda işlenmediği ve zeminin çayır otlarıyla kaplı olduğu belirtildiği halde ekonomik amaca uygun ve iktisaba elverişli süreye ulaşan zilyetlik bulunup bulunmadığı tereddütsüz belirlenmemiş, son derece soyut ve yetersiz ziraat mühendisi bilirkişi raporuna itibar edilmiş, jeodezi mühendisi bilirkişi raporlarına göre ise eski tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın belirgin sınırlarının olmadığı ve tarımsal nitelikte kullanıma rastlanmadığı tespit edildiği halde bu yön üzerinde durularak taşınmazın niteliği ve var ise zilyetliğin şekli ile süresi duraksamasız tespit edilmeden sonuca gidilmiştir. Bu şekilde noksan tahkikat sonucunda maddi gerçeğe ulaşmak mümkün değildir.
4. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için taşınmaza komşu durumda bulunan parsellerin kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler celbedilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat bilirkişisi kurulu, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmeli, keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri olup olmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden keşfi takibe ve dinlenilen tanık ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulu tarafından hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.