Logo

1. Hukuk Dairesi2024/643 E. 2025/1759 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, taşınmazlarını eşinin alacaklılarından korumak için kardeşi ve diğer akrabalarına devrettiğini, bu devirlerin inançlı temlik olduğunu ve taşınmazların kendisine iade edilmesi gerektiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı temlik iddiasını ispatlayacak yazılı delil veya delil başlangıcı sunamaması ve yemin deliline dayanmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/986 E., 2023/1357 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/462 E., 2022/375 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; maliki olduğu 384, 256, 165, 167, 326, 393 ve 396 parsel sayılı taşınmazları eşinin alacaklılarının baskısı nedeniyle daha sonra kendisine iade edilmek şartıyla davalı kardeşi Hatice ve diğer kardeşlerine satış suretiyle devrettiğini, ancak talep etmesine rağmen taşınmazların kendisine iade edilmediğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; davacı ile kardeş olduklarını, davacının, eşi Levent ile birlikte taşınmaz alıp sattığını, dava konusu taşınmazları dava dışı üçüncü kişilerden vekili Ayşe aracılığıyla bedelini ödeyerek satın aldığını, iddiaların yazılı delil ile ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Dahili davalılar ..., ..., ... ve ... davaya cevap vermemiş, yargılama aşamasında taşınmazları bedeli karşılığı satın aldıklarını, emanetçi olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2019 tarihli 2016/153 Esas, 2019/118 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafça inançlı temlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, tapu kayıtlarından taşınmazın daha önceki malikinin davacı gözükse de davalıya taşınmazları son devreden tapu malikinin davacı olmadığı, davalıya taşınmazların devrinde davacının davalıyı vekaleten temsil ettiği, dava konusu taşınmazların davacı tarafça davalıya inançlı temlik gereğince devredildiğine ilişkin yazılı delil veya delil başlangıcı niteliğinde bir belge de sunulamadığı, davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli kararıyla; davacının 2007 yılı içerisinde değişik tarihlerde edindiği tüm taşınmazlarını 19.10.2009 tarih ve 17245 yevmiye sayılı resmi senetle ...’ye satış yoluyla devrettiği, ...’in de dava konusu taşınmazlardan 384, 165 ve 167 parsel sayılı taşınmazları 20.11.2009 tarih ve 18709 yevmiye sayılı resmi senetle ...’a; 256, 326 ve 396 sayılı parsel sayılı taşınmazları ise ...’ya, 393 parsel sayılı taşınmazı da ...’ya satış yoluyla temlik ettiği, adı geçenlerin de 11.01.2010 tarih ve 373 yevmiye sayılı resmi senetle davacının aracılığıyla davalıya satış yoluyla temlik ettiklerinin anlaşıldığı, bu durumda taşınmazların son maliki bakımından iddianın incelenmesi için davacı ile ilk el konumundaki kişi arasındaki hukuki ilişkinin inançlı işlem olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasının zorunlu olduğu, adı geçen ara maliklerin de bu davada taraf olarak yer almasının sağlanması gerektiği, bu nedenle öncelikle her bir taşınmazdaki ilk el malikin davada yer alması sağlandıktan sonra ilk el malike yapılan temlikin açıklığa kavuşturulması, ilk ele yapılan temlikin inançlı işleme dayandığı anlaşılır ise sonraki kayıt maliklerinin TMK'nın 1023. maddesi uyarınca iyi niyetli olup olmadıklarının araştırılması, 14.02.1951 tarih 17/2 sayılı YİBK’nın uygulanmasını gerektirir vakıaların bulunup bulunmadığı da değerlendirilip tarafların dayandıkları dava dosyaları ya da onaylı örnekleri de getirtilerek denetime elverişli olacak şekilde dosya arasına konulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu üzere karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların davacı tarafça davalı ve dahili davalılara 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inançlı temlik sözleşmesi niteliğinde yazılı bir sözleşme gereğince devredilmiş olduğunun ispatlanamadığı gibi, devre ilişkin yazılı delil başlangıcı niteliğinde belgenin de sunulmadığı, yemin deliline de başvurulmadığı, yalnızca tanık anlatımları ile yetinildiği, davacı tarafça 05.09.2022 tarihli dilekçe ekinde sunulan ses kayıtlarının ortam dinlemesi ile elde edildiği, hukuka aykırı delil niteliğinde olduğu, avukat ve müvekkili arasında yapılan konuşmaları içerdiği, davacı ile davalı arasında davaya konu taşınmazların inançlı işlem ile kendisine devredildiğine ilişkin beyanların bulunmadığı, davacı tarafça iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında benimsenen yazılı bir inanç sözleşmesi bulunmadığı gibi yazılı delil başlangıcı niteliğinde herhangi bir delilin de mevcut olmadığı, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, bu şekilde iddianın kanıtlanamadığı saptanarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm verildiğini, Menemen Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/8210 Soruşturma sayılı dosya içeriğinin celp edilerek incelenmesi veya bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerekirken bu hususun göz ardı edildiğini, anılan soruşturma dosyası içeriğindeki ses kayıtlarının Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilerek incelemeye alındığını, bu ses kayıtlarının içeriğinin de davacı tarafça dosyaya ibraz edildiğini, anılan dosya celbedildiğinde ilk el ve sonraki devirleri yapan kişilerin iyi niyetli olmadıklarının ortaya çıkacağını, dahili davalıların yalan beyanda bulunduklarını, tarafların kardeş olup dahili davalı ...’nin tarafların teyzesinin kocası, diğer dahili davalıların ise tarafların ve ... ’un yakın iş ve ilişki içinde bulundukları kişiler olduklarını, tüm temliklerin inançlı işlem gereği yapıldığını, davalı ve dahili davalılarca taşınmazların hiçbir zaman kullanılmadığını, taşınmazların kullanımının davacıda olduğunu, davacının dava konusu taşınmazları boşandığı eşi ...’in alacaklılarının baskılarından kurtulmak için davalı kardeşi ...’ye emaneten devrettiğini, dava konusu taşınmazların Hatice’ye devrinde, Hatice adına davacı ...’nin vekil olarak hareket ettiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 384, 256, 165, 167, 326, 393 ve 396 parsel sayılı taşınmazlarını 19.10.2009 tarih ve 17245 yevmiye sayılı resmi senetle ...’ye satış suretiyle devrettiği, ...’in de dava konusu taşınmazlardan 384, 165 ve 167 parsel sayılı taşınmazları 20.11.2009 tarih ve 18709 yevmiye sayılı resmi senetle ...’a; 256, 326 ve 396 parsel sayılı taşınmazları ...’ya, 393 parsel sayılı taşınmazı ise ...’ya satış yoluyla temlik ettiği, adı geçenlerin de dava konusu taşınmazları 11.01.2010 tarih ve 373 yevmiye sayılı resmi senetle davalı ...’ye satış suretiyle devrettikleri, anılan işlemde davalı ...’yi vekil olarak davacı ...’nin temsil ettiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.