Logo

1. Hukuk Dairesi2024/679 E. 2024/2034 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile devredilen taşınmaz nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karşın, Hazine'nin kusursuz sorumluluğuna dayalı tazminat isteminin kabulü ve sorumluluğun kapsamı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı sahte vekaletname ile devralan ilk kişinin iyiniyet savunmasında bulunamayacağı, sonradan devralan kişinin ise ödeme belgesi sunamadığı için iyiniyetli sayılamayacağı ve Hazine ile birlikte diğer sorumluların da tazminattan sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/317 E., 2023/535 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; maliki olduğu 1432 ada 38 parsel sayılı taşınmazının önce sahte vekaletname ile davalı ...'ya satış yolu ile devredildiğini, ... tarafından sahtecilik işlemini yapan ...'in elemanı olan davalı ...'e, onun tarafından da tapu maliki gözüken davalı ...'a (... oğlu) temlik edildiğini, yapılan bu satış işlemlerinin Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/739 Esas sayılı dosyasında ve Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/458 Esas sayılı dosyasında belirtildiği üzere sahte vekaletname kullanılarak yapılmış olduğunu, son alıcı ...’ın ilk el konumunda olduğunu ileri sürerek yapılan satış işlemlerinin ve dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde kusursuz sorumluluk ilkesi gereği davalı Hazineden gayrimenkulün satış tarihi itibariyle değerinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş; aşamada sunduğu 25.05.2016 havale tarihli ıslah dilekçesinde, öncelikli olarak tapu iptali ve tescil ve bu mümkün olmaz ise kusursuz sorumluluk ilkesi gereği Hazineden ıslah edilen 382.726,22 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ...; dava konusu taşınmazın satılık olduğunu Bursa ... Gazetesi'nden öğrendiğini, ...'dan ... ile görüştüğünü ve taşınmazı 200.000,00 TL'ye satın aldığını, satıştan önce kimseyi tanımadığını, satın aldığında hiçbir takyidatın bulunmadığını, iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ...; Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/739 Esas sayılı dosyası ile aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığını ve bu davanın 21.02.2017 tarihinde husumet açısından reddedildiğini, anılan dosya ile eldeki dosyanın uyuşmazlık konusunun aynı olduğunu, dava konusu taşınmazda ilk malik olarak tapuda tescil yapılmış olsa da daha sonra taşınmaz başka şahıslara satıldığı için davada taraf sıfatını haiz olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen sahte kimlik ve sahte vekaletname ile satış yapıldığı hususunun tamamen bilgisi dışında olduğunu, taşınmazı emlakçı arkadaşının aracı olması sebebiyle tamamen güven ilişkisine dayalı olarak 180.000,00TL bedel karşılığında almak için anlaştığını, kat mülkiyeti için gerekli iznin meşakkatli olacağını öğrendikten sonra parasını geri isteyerek taşınmazı iade etmek istediğini, bunun üzerine malikin vekili olduğunu söyleyen ...'in daha önceden tanımadığı ancak arkadaşı olduğunu söylediği... isimli şahıs adına taşınmazı satma yetkisini içerir vekaletname çıkartması şartıyla parasını iade edeceğini söylediğini, vekaletname ile...'ı vekil tayin ettikten sonra parasını geri aldığını, gayrimenkulü kendisine satan ...'in taşınmazı bu yolla başka birilerine sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3.Davalı ..., dava açılış tarihinde tapu maliki olmadığından aktif husumet ehliyetini taşımadığını, ... ve ... isimli şahısların Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/458 Esas sayılı dosyası ile yargılanıp ceza aldıklarını, davacı tarafın uğramış olduğu zararı 2013 yılından önce öğrendiğini, babasının arkadaşı olan dava dışı...'ın iskan sorununun çözülmesi halinde taşınmazın değer kazanabileceğini söyleyerek Bursa ilindeki bir taşınmazdan bahsettiğini, taşınmazı incelediğini ve 188.000,00TL'ye yatırım amaçlı aldığını, dava konusu taşınmazı alırken iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, diğer davalı ...'nın taşınmazı sahte vekaletname ile aldığını bilmediğini ve bilebilecek durumda bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

4.Davalı Hazine; davanın husumet yokluğundan, görev ve süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, öte yandan esas bakımından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 16.04.2018 tarihli ve 2015/278 Esas, 2018/369 Karar sayılı kararı ile; tapu iptal tescil talebinin reddine, tapuda sahte vekaletname ile işlem yapılması nedeniyle uğranılan zararın TMK’nın 1007 nci maddesi gereğince kusursuz sorumluluk kapsamında Hazineye karşı açılan tazminat davasının kabulüne karar verilmiş, kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 24.06.2020 tarihli ve 2018/1269 Esas, 2020/602 Karar sayılı kararı ile davacı ve davalı Hazine vekillerinin istinaf başvurularının tazminat talebi yönünden kabulüne, Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; kaldırma kararı gereğince yapılan yargılama neticesinde İlk Derece Mahkemesinin 03.09.2021 tarihli ve 2020/374 Esas, 2021/703 Karar sayılı kararıyla, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 388.946,08 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2022 tarihli ve 2021/2440 Esas, 2022/703 Karar sayılı kararıyla davacı ve davalı Hazine vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 05.04.2023 tarihli ve 2022/8084 Esas, 2023/2090 Karar sayılı kararı ile; son kayıt maliki davalı ...'ın iyiniyetli olduğu, davalılardan ...'nın sahte vekaletname ile taşınmazı edinen ilk el konumunda olduğu, bu nedenle iyiniyet savunmasında bulunamayacağı, davalı ...'in ise dava dışı ...'in talimatı ile davalı ...'nın vekilinden taşınmazı devraldığı, ayrıca taşınmazın bedelini ödediğine ilişkin bir belgeyi de ibraz edemediği göz önüne alındığında çekişme konusu taşınmazı iktisabında iyiniyetli olduğundan bahsedilemeyeceği, davalı Hazine ile birlikte davalılar ... ve ...'ün de tazminat bedelinden sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bozma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamı uyarınca işlem yaparak tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın reddine, bedel isteminin ise kayıt maliki olan davalı hariç diğer davalılar yönünden kabulüne verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine, davalı ... ve davalı ... vekilleri; kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil (sahtecilik) hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci, 1023 ve 1024 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK'nin 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı 18.560,91 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan, 17.819,11 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'ten alınmasına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...