"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1143 E., 2023/1442 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/527 E., 2023/131 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Sivas ili, Hafik ilçesi, ... köyünde kayıtlı bulunan 105 ada 118 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiğini, bu tespitin ve tescil işleminin hatalı olduğunu, kadastro çalışmalarında bu taşınmazın uygulanamayan tapu kayıtları listesinde 415 - 416 sırada, 10.02.1973 tarihinde 3/4 hissesi Hazine 1/4 hissesi ... oğlu ... adına iken ...'nın hissesinin 225 cilt 90 sayfa 27 sıra nosunda 17.01.1974 tarihinde satış yolu ile Halil İbrahim oğlu ..., ... oğlu ..., ... evlatları ..., Sadık ... oğlu ... adlarına tescil edildiğini, taşınmazın kadastro çalışmalarında 105 ada 118 parsel sayılı taşınmazın dahilinde kaldığını, söz konusu taşınmazın özel mülkiyete konu edilemeyeceğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararında, davacı Hazinenin 223 cilt 87 sayfa 16 sıra 10.02.1973 tarihli 4.593 m2 alana sahip dayanak tapu kaydı ile aynı kaydın ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte dayanak belgeleri getirilerek dava konusu Sivas ili Hafik ilçesi ... köyü 105 ada 118 parsel sayılı taşınmaz üzerinde tekrar keşif yapılmasına değinildikten sonra yapılan yargılama sonucunda keşif mahallinde 223 cilt 87 sayfa 16 sıra 10.02.1973 tarihli 4.593 m2 alana sahip tapu kaydı ve dayanak belgeleri mahalli bilirkişilere ve tutanak bilirkişilerine okunarak zemine uygulandığı, keşif mahallinde alınan mahalli bilirkişi beyanları, ziraat bilirkişisi ve jeodezi bilirkişisi tarafından tanzim edilen raporlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava konusu yerin kuru mutlak tarım arazisi niteliğinde olduğu ve 1955 ile 1966 tarihleri itibariyle taşınmazın imar-ihyasının tamamlandığı, diğer yandan taşınmazdaki zilyetliğin davalı tarafından, davalıdan öncesinde de davalının murisleri tarafından tarım ürünleri ekilerek sürdürüldüğü, bu yerin hiçbir dönemde yaylak, kışlak veya köy halkına bırakılan yerler olarak kullanılmadığı davalı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmaza yönleri itibariyle uyduğunun ispatlanamamasına ve taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden bulunduğu iddiasında ise özellikle gerek kaldırma ilamı öncesi gerekse kaldırma ilamı sonrası alınan her iki ziraat bilirkişi raporunda da taşınmazın kadimden beri tarım arazisi olduğunun belirlenmesine göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; harita mühendisi ve jeodezi mühendisi bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın sadece 1955 ve 1966 tarihli hava fotoğraflarına göre bir rapor hazırlandığının görüldüğünü, dosyada mevcut 30.05.2018 ve 10.04.2019 tarihli jeodezi raporlarında 1985 ve 2005 hava fotoğraflarında tarımsal kullanım ve herhangi bir imar-ihya gözükmediğinin belirtildiğini, yine 10.04.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda stereoskop aletiyle incelenerek bu kanaate varıldığının belirtildiğini, kararın usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Kadastro sonucu Sivas ili, Hafik ilçesi, ... köyü 105 ada 118 parsel sayılı 9.659,58 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Halil İbrahim oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.