"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/490 E., 2023/942 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/237 E., 2021/292 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde özetle; davalılardan ... ile kardeş olduklarını, diğer davalı ...'ın ise kız kardeşleri ...'nın eşi, kendilerinin de eniştesi olduğunu, babaları ...'ın 1969 yılında vefat ettiğini, mirasbırakan ...'ın sağlığında Çatalpınar ilçesi, ... beldesi, ... Mahallesi'nde babası ... ve annesinden mirasen intikal eden taşınmazlarının bulunduğunu, davalı ...'in tek erkek kardeş olup, üç de kız kardeş olmak üzere tüm kardeşler olarak mirasbırakan ...'dan intikal eden taşınmazlar üzerinde oturduklarını, kendileri evlendikten sonra mirasbırakanın tüm taşınmazları davalı ...'in zilyetliğinde iken 2008-2009 yıllarında yapılan kadastro tespit çalışmalarında mirasbırakandan intikal eden ve ... mahallesinde bulunan 158 ada 19 parsel, 159 ada 32 ve 44 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, sonrasında bu taşınmazların bir kısmının davalı ... tarafından kendilerini ketim bırakmak ve mal kaçırmak amacıyla diğer davalı olan kız kardeşleri ...'nın eşi ...'a hileli olarak tapuda satış yolu ile temlik edildiğini, bu taşınmazların tamamının mirasbırakan ...'dan mirasçılarına intikal eden taşınmazlar olduğunu, taşınmazlarda hisseleri oranında paylarının bulunduğunu ancak davalı ...'in kendilerine hiçbir hisse ve pay vermeksizin hileli olarak diğer davalı ...'a tapuyla satış yaparak bu yerleri kaçırmasının kendilerinin mağduriyetine yol açtığını ileri sürerek davalılar adına tescil edilen Ordu ili, Çatalpınar ilçesi, ... beldesi, ... mahallesinde bulunan 158 ada 19 parsel, 159 ada 32 ve 44 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacıların iddia ettiği hususların gerçek dışı olduğunu, 6100 sayılı HMK'nın 116 ncı maddesinde sayılan ilk itirazların tümünü ileri sürdüklerini, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazları dedesi kök mirasbırakan ...'ın sağlığından beri kendisinin kullandığını, fındık bahçesi olan dava konusu taşınmazların her türlü bakımını, imarını, hasatını bildi bileli kendisinin yaptığını, dava konusu taşınmazların tapuya kayıtlı olmadığından menkul mal hükmünde olduğunu, taşınmazların mülkiyeti ve zilyetliğinin kendisine devredilmesi ve malik sıfatıyla zilyetliğinin uzun yıllardır devam etmesi nedeniyle kadastro tespiti sırasında taşınmazların usul ve yasaya uygun olarak adına tescil edildiğini, kadastro tutanakları ve tapu kayıtlarının iddialarını doğrular nitelikte olduğunu, dava konusu taşınmazlardan 158 ada 19, 159 ada 32 ve 44 parsel sayılı taşınmazları diğer davalı ...'a sattığını, yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, taşınmazların tasarrufunun ...'ye ait olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davacıların iddia ettiği hususların gerçek dışı olduğunu, 6100 sayılı HMK'nın 116 ncı maddesinde sayılan ilk itirazların tümünü ileri sürdüğünü, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, dolayısıyla davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, davacıların miras haklarına dayanarak açtıkları muris muvazaasına dayalı tapu iptali tescil davasında husumetin şahsına yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın husumet yönünden reddini talep ettiğini, dava konusu taşınmazlardan 158 ada 19 parsel sayılı taşınmazı 2012 yılında, diğerlerini ise 2017 yılında davalı ...'dan satın aldığını, kendisini bildi bileli bu taşınmazların ...'e ait olduğunu, fındığı ...'in topladığını, bahçenin bakımını da ...'in yaptığını, ayrıca tapuda yerlerin ... adına kayıtlı olduğunu, köyde herkesin bu yerlerin sahibi olarak ...'i bildiğini, ... ile aralarında danışıklı bir işlemin söz konusu olmadığını, bedelini ödeyerek taşınmazları satın aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2017/429 Esas, 2018/544 Karar sayılı kararıyla; davacıların ve davalı ...'ın kardeş oldukları, babaları mirasbırakan ...'ın 1969 yılında öldüğü, dava konusu Ordu ili, Çatalpınar ilçesi, ... ... mahallesi 158 ada 19 parsel, 159 ada 32 parsel ve 159 ada 44 parsel sayılı taşınmazları miras olarak bıraktığı, bu taşınmazların taraflarla birlikte dedeleri ... tarafından kullanıldığı, davalı ...'ın mirasbırakan ...'ın tek oğlu olduğu, dede ... vefat ettikten sonra taşınmazların tamamını kendi tasarrufuna geçirdiği, yaşanılan bölgenin yöresel adetleri gereği kız çocuklarına miras payı verilmediği, tek erkek çocuk ...'ın miras hakkından tek başına yararlandığı, etrafa çok fazla borcu olduğu için dava konusu taşınmazları düşük bedeller karşılığı kız kardeşi ...'nın eşi diğer davalı ...' a sattığı, davacı kızlara ait babadan miras kalan herhangi bir taşınmaz bulunmadığı, dinlenilen tanık anlatımlarıyla bu durumun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ...'a karşı açılan davanın ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2020 tarihli ve 2019/2306 Esas, 2020/654 Karar sayılı kararıyla; davacılar mirasbırakan ...'dan gelen miras hakkına dayanarak ve miras payının adlarına tescili istemi ile dava açmış olup davacıların mirasbırakanı Hüseyin'in ölüm tarihi itibariyle terekesinin TMK'nın 701 ve 702 nci maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payının taşınmazın tamamı üzerinde olduğu, TMK'nın 702 inci maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oy birliği arandığı, dava da bir tasarrufi işlem olup kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları ya da anlaşma sağlanamaz ise terekeye temsilci atanmak suretiyle dava açılması gerektiği, bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir davaya tüm mirasçıların katılımının sağlanmasının zorunlu olduğu, ancak elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu hallerde bir mirasçı, üçüncü kişiye karşı miras payına yönelik olarak tek başına dava açamayacağı gibi sonradan diğer mirasçıların muvafakatlarının alınmasının da hüküm ifade etmeyeceği, öte yandan tapu iptali-tescil davalarının kayıt malikine karşı açılacağı, usul hukukunda davaya dahil etme şeklinde bir müessese bulunmayıp bir kimseye dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi hakkında hüküm kurulmasına da imkan olmadığı, ayrıca işin esası yönünden değerlendirme yapılabilmesi için davada dava şartlarının tam olup olmadığının Mahkemece öncelikle incelenmesi ve değerlendirilmesi zorunlu olup dava şartı bulunmadığı belirlendiği takdirde işin esasına girilerek hüküm kurulmasının olanaksız olduğu, davacıların dava dilekçesi içeriğinde hisseleri oranında paylarının bulunduğu, hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescil edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, sonuç kısmında ise adlarına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tescil talebinde bulunmaları karşısında taleplerin birbiri ile çelişmesine rağmen davacılara talebi açıklatılarak miras payı talebinde mi bulunduğu yoksa taşınmazın terekeye döndürülmesini mi talep ettiklerinin sorularak açıklattırılmadığı, hal böyle olunca; hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereğince, davacı tarafa dava dilekçesindeki talepleri açıklattırılarak mirasbırakan Hüseyin'den gelen miras payı talebinde mi bulundukları yoksa taşınmazın Hüseyin terekesine döndürülmesini mi talep ettikleri sorularak, sonucuna göre aktif dava ehliyetinin değerlendirilmesi ve davalı ... hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmesine rağmen aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kararın kaldırılarak Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. Kaldırma Kararı Sonrasında İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.04.2021 tarihli ve 2020/237 Esas ve 2021/292 Karar sayılı kararıyla; davacılar vekilinin taşınmazda müvekkillerinin hisseleri oranında paylarının bulunduğunu ve hisseleri oranında tapuya kayıt ve tescil edilmesine karar verilmesini talep ettiği, bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tek başına tasarrufta bulunma yetkisinin bulunmadığı, mirasçılardan birisinin açtığı dava diğer mirasçıların paylarını kapsamadığından ve aynı zamanda onlar adına da dava açılmadığından, davaya diğer mirasçıların katılması (olurlarının alınması) veya TMK'nin 640' ıncı maddesi uyarınca miras ortaklığına temsilci tayin edilmek suretiyle davaya devam edilmesinin mümkün olmadığı, Fatsa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2017/982 Esas sayılı ilamından da anlaşıldığı üzere mirasbırakanın dava dışı mirasçısının da bulunduğu, terekeye elbirliği mülkiyet hükümlerine göre malik olunduğu, bu haliyle davacıların yalnızca kendi miras hisseleri oranında talepte bulunmalarının mümkün olmadığı, dava şartlarından olan aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, ayrıca tapu iptali ve tescil davalarının ancak kayıt malikine karşı açılabileceği, somut olayda davalı ...'ın taşınmazları diğer davalıya devrettiği, bu haliyle ...'ın dava şartlarından olan pasif husumet ehliyetinin varlığından da bahsedilemeyeceği gerekçesiyle HMK'nın 114/1-d ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada ileri sürdüğü iddia ve itirazlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi 13.09.2023 tarihli ve 2023/490 Esas, 2023/942 Karar sayılı kararıyla; elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlar üzerinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payının taşınmazın tamamı üzerinde olduğu, TMK'nın 702 inci maddesi gereğince tasarrufi işlemlerde oy birliği arandığı, dava da bir tasarrufi işlem olup kural olarak üçüncü kişilere karşı tüm mirasçıların birlikte dava açmaları ya da anlaşma sağlanamaz ise terekeye temsilci atanmak suretiyle dava açılması gerektiği, bir mirasçının özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de bu şekilde açılan bir davaya tüm mirasçıların katılımının sağlanmasının zorunlu olduğu, ancak elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu hallerde bir mirasçı, üçüncü kişiye karşı miras payına yönelik olarak tek başına dava açamayacağı gibi sonradan diğer mirasçıların muvafakatlarının alınmasının da bir hüküm ifade etmeyeceği, çekişmeli taşınmazların kayıt malikinin ... mirasçısı olmadığı, ... terekesine göre 3. kişi konumunda olduğu, davacıların taşınmazların ... terekesinin malı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların miras payları oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ettikleri, davacıların tek başına 3. kişi durumunda olan davalı adına tescilli bulunan taşınmaza karşı dava açmakta aktif dava ehliyetinin bulunmadığı ve davalı ...'ın da tapu kayıt maliki olmamasına göre Mahkemece verilen red kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı, 701 inci ve 702 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Ordu ili, Çatalpınar ilçesi, ... ... Mahallesinde bulunan 158 ada 19 parsel, 159 ada 32 parsel ve 159 ada 44 parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 1.038,81 metrekare, 8.484,42 metrekare ve 5.988,44 metrekare yüzölçümü ile tesis kadastrosu sonucu 02.05.2008 tarihinde davalı ... adına tescil edildiği, 158 ada 19 parsel 21.12.2012 tarihinde, 159 ada 32 ve 44 parsel sayılı taşınmazların ise 19.10.2017 tarihinde diğer davalı ...'a satış yoluyla devredildiği ve taşınmazların ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.