Logo

1. Hukuk Dairesi2024/778 E. 2024/1885 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazların tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, yöntemince mera araştırması yapılmadığı, ziraat bilirkişi kurulundan ayrıntılı rapor alınmadığı ve komşu köylerden mahalli bilirkişiler dinlenmediği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1560-2021/1711

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karayazı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/172 E., 2018/65 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı Hazine vekili, dava konusu ... ilçesi, ... Köyü 107 ada 81 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit gördüğünü ancak bu parselin 2004 yılından itibaren bazı şahıslar tarafından kullanıldığını ve Hazine tarafından bu işgalcilerden ecrimisil alındığını, davalıların bu işgalcilerden olmadığını, taşınmaz üzerinde zilyetliğe dayalı olarak hak iddia etmesinin ve davalıların bu taşınmaz üzerinde mülkiyet iddiasına dayanacak şekilde zilyetliklerinin oluşmasının mümkün olmadığını, Karayazı Tapu Müdürlüğü zabıt defterinde 254 parsel olarak görülen ancak kadastro revizyonundan sonra 107 ada 81 parsel numarası alan bu taşınmazın malikinin Maliye Hazinesi olarak görülmekte olduğunu, Toprak Tevzi Komisyonu kararları ile 1972 tarihli tapulama tutanakları celp edilip keşifte zemine uygulandığında bu durumun açığa çıkacağını, kadastro çalışmaları esnasında dava konusu parsellerin davalılar adına tescilinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen 2014/177 Esas sayılı davada davacı Hazine vekili; 107 ada 67 parsel sayılı, birleştirilen 2014/174 Esas sayılı davada ise 107 ada 79 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak aynı iddiaları ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.

II. CEVAP

Davalılar, savunma getirmemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Karayazı Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.02.2018 tarihli ve 2014/172 Esas, 2018/65 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve bilirkişi raporları doğrultusunda davalıların evveli zilyetleri ile birlikte davaya konu taşınmaz üzerinde 1972 tarihinde tesis edilen tapu kaydı öncesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde belirtiği üzere 20 yıl süreyle nizasız ve fasılasız olarak malik sıfatıyla zilyetlik koşulunun lehlerine oluştuğunun ispatlandığı, davacı Maliye Hazinesinin davaya konu taşınmaz üzerinde hiçbir zaman zilyetliğinin oluşmadığı, davacı Hazinenin dava konusu taşınmazın zilyetliğinde olduğunu ispatlar nitelikte Toprak Tevzii Komisyonu çalışmaları haricinde bir delilinin olmadığı ve dosyaya sunulan ecrimisile dair evraklar incelendiğinde uzun süreli kesintinin terk sayıldığı ve ecrimisil alındığı iddia edilen yıllarda da dava konusu yerlerin davalıların kullanımında olduğunun mahalli bilirkişi beyanları ile kabul gördüğü, davacı Kurumun ecrimisil evraklarından başkaca delil sunmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların 1972 yılında 4753 sayılı Yasa gereği Hazine adına tescil edildiğini ve tapusunun oluşturulduğunu, davalı tarafın itirazda bulunmadığını, dava açmadığını, davalıların köyü terk ettiğini, bu nedenle zilyetliklerinden söz edilemeyeceğini, Yerel Mahkemece taşınmazın davalılar tarafından 1972 yılından önce zilyetlikle kazanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ispat eder delil sunmadığını, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 23.09.2021 tarihli ve 2021/1560 Esas, 2021/1711 Karar sayılı kararıyla; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara göre asıl ile birleştirilen davalarda dava konusu taşınmazların 4753 sayılı Kanun'a göre davalıların mirasbırakanı ...'a dağıtılan 254, 255, 265 ve 267 nolu tevzi parsellerinin 22.12.1972 tarih 211 ve 216 sıra numarası ile Hazine adına tescil edildiği, Hazine tapusunun oluştuğu tarihe kadar tespit maliki ve eklemeli zilyetleri lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci ve 14 üncü maddelerinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartları oluştuğu ve irsi halefiyet yoluyla davalılara intikal ettiği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; aşamalarda ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucunda temyiz başvurusuna konu Erzurum ili, ... ilçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 81 ve 67 parsel sayılı taşınmazlar Hazine adına kayıtlı Aralık 1972 tarih ve 92 numaralı tapu kaydı dayanak alınarak, 107 ada 79 parsel sayılı taşınmaz ise Hazine adına kayıtlı Aralık 1972 tarih ve 98 numaralı tapu kaydı dayanak alınarak ve Toprak Tevzi çalışması sonucu tapunun oluştuğu tarihe kadar eklemeli zilyetlikle iktisap şartlarının davalılar mirasbırakanı ... lehine oluştuğu edinme kısmında açıklanmak suretiyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, tespitler 03.03.2006 tarihinde kesinleşmiştir.

3.Hemen belirtilmelidir ki; 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar zilyetleri yararına iktisap koşullarının gerçekleşmesi halinde zilyetleri adına tescile karar verileceği 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda anılan Kanun maddesi uyarınca tapu kaydının oluştuğu tarihe kadar davalı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekeceğinde kuşku yoktur.

Somut olayda; Mahkemece, çekişmeli 107 ada 81, 67 ve 79 parsel sayılı taşınmazda davalı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46/1 inci madde koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bu hususta yeterli araştırma ve inceleme yapılmamış, toprak tevzi çalışmalarından önceki zilyetliğin süresi ve şeklini tayin etmek için hava fotoğraflarından istifade edilmemiş, taşınmazların dayanağı olan belirtmelik tutanağında meradan açılarak elde edildiği belirtildiği ve dava konusu 81, 79 ve 67 parsel sayılı taşınmazlara komşu 107 ada 85 parselin mera olarak sınırlandırıldığı anlaşıldığı halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın niteliği ve komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığı, aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, komşu köylerden tespit edilecek mahalli bilirkişiler marifetiyle taşınmazın mera olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmamıştır.

4.Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, taşınmazlara ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre 4753 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılarak Harita Genel Müdürlüğünden getirtilip dosya arasına konulmalıdır.

5. Dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, önceki keşfe refakat eden bilirkişiler dışında belirlenecek 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

6. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi sorulmalı, taşınmazın mera yönünde genişleyip genişlemediği belirlenmeli, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; ziraat bilirkişisi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden ve özellikle komşu mera parseli ile müşterek sınırının bulunduğu bölümden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine taşınmazı kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten, komşu mera parseli ile çekişmeli taşınmazın yerlerinin ve sınırlarının özellikle belirtildiği ayrıntılı rapor hazırlatılmalı; belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazın mera vasfında olup-olmadığı, meradan sökülerek kazanılıp-kazanılmadığı belirlenmeli, öncesi mera olan taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi nereye ulaşırsa ulaşsın hukuken değer taşımadığı göz önünde bulunadurularak toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ile karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Asıl ve birleştirilen davalarda davacı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.